TÜRKİYE'DE ELEKTRİK DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENLERİ VE AMAÇLAR ÖZELLEŞTİRMEDE TEDAŞ ÖRNEĞİ
TÜRKİYE'DE ELEKTRİK DAĞITIMININ
ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENLERİ VE AMAÇLAR
ÖZELLEŞTİRMEDE TEDAŞ ÖRNEĞİ
Av. Kaan Mahmut Erdem[1]
Deniz Erdem
ÖZET
Özelleştirme uygulamaları kapsamnında
henüz 2013 yılında tamamlanan TEDAŞ’ın özelleştirilmesi, özelleştirme sürecinde
önemli bir yer teşkil etmektedir. Özelleştirme öncesi Türkiye’de elektriğin
dağıtımı, iletimi ve üretimi TEK yani Türkiye Elektrik Kurumu tarafından yerine
getirilmekte idi. 1993 yılında TEK ‘in yapısı yeniden düzenlenmiş ve TEK’in
bu hizmetlerinin her biri farklı kamu teşebbüslerine bırakılmıştır.
Dağıtım işini ise tekel olarak TEDAŞ yerine getirmekte idi. Dağıtım işinin
özelleştirilmesinde işletme hakkının devri yöntemi kullanılmış ve Türkiye
genelinde 21 farklı bölge belirlenerek her biri ile görev sözleşmesi imzalanmak
suretiyle tesisleri devredilmiştir. Bu sözleşmenin Danıştay kararlarında bir
imtiyaz sözleşmesi statüsünde olduğu belirtilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Özelleştirme, TEDAŞ, Türkiye Elektrik Kurumu
(TEK), Kamu İktisadi Teşebbüsü
ABSTRACT
REASONS AND OBJECTIVES FOR PRIVATIZATION OF ELECTRICITY
DISTRIBUTION IN TURKEY
PRIVATIZATION TEDAŞ
The privatization of TEDAS, which has yet to be completed
in 2013, is an important part of the privatization process. Prior to
privatization, the distribution, transmission and production of electricity in
Turkey was carried out by the Turkish Electricity Authority (TEK). In 1993, the
structure of TEK was rearranged and each of these services of TEK was left to
different public enterprises. TEDAŞ fulfilled its distribution business
monopoly. In the privatization of the distribution business, the transfer
method of the operating right was used and 21 different regions in Turkey were
identified and the facilities were transferred by signing a duty contract with
each one. It is stated that this contract is in the status of a concession
contract in decisions of the Council of State
I)
TÜRKİYE’DE
ELEKTRİK DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENİ VE AMAÇLAR
Türkiye’de ve Dünyada özelleştirme uygulamalarının temel
hedefi ekonomik faktörlerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle tekel
olarak faaliyet gösteren kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesinde
toplumsal ve sosyal gereksinimlerde neden olarak gösterilir.
Keywords:, Privatization TEDAŞ, Turkish Electricity Corporation
(TEK), State Economic Enterprise
1)
Ekonomik Nedenler:
Türkiye’de elektriğin dağıtımı için 1970’ler de organizasyonel bir yapıya
bürünmüş ve TEK tarafından üretimin, iletimin ve dağıtımın yapılması
sağlanmıştır.[2] Tek elden yönetilen üretim, iletim ve dağıtım sistemi daha
sonraları yine kamu iktisadi teşebbüsü olarak kurulan kamu şirketlerine
bölünmüştür. TEDAŞ Türkiye’de elektrik dağıtımını tek elden yöneten bir kamu
iktisadi teşebbüsü idi. KİK konumunda ki TEDAŞ’ ın özelleştirilmesinde
gösterilen en önemli neden KİT’lerde olduğu gibi kamu hizmeti gören bu kurumun
devlete yük olması olarak gösterilmiştir. Bunun yanı sıra elektrik piyasası
teknolojiye bağlı yatırımlar ile ancak yürütülebilir. Fakat devlet teşekkülü bu
teknolojik yeniliği getirmekten yoksun kalmıştır.[3]2 Buna
müteakip enerjide verimlilik sağlanamamış, sürekli elektrik kesintileri
yaşanmıştır. Türkiye özelinde bir diğer ekonomik neden ise OECD verilerine göre
%7-8 olması gereken kaçak elektrik kullanımının Türkiye’de %21 olması
gösteriliyor. Özelleşen dağıtım sistemi ticaret kurallarına göre faaliyet
gösteren şirketlerin bu oranı OECD verilerine çekebileceği öngörülmüştür.[4]3 Türkiye’de elektrik
dağıtımının tam olarak özel sektöre devri 2014 yılında tamamlanmıştır. Dolayısıyla
kayıp, kaçak konusunda nasıl bir iyileşme olduğunu gözlemlemek için henüz çok
erkendir fakat yinede özelleştirilmesi 2010’ların başında yapılan bazı
bölgelerde kayıp oranında önemli düşüşler yaşanmıştır.[5]
Özelleştirme uygulamaları ile devlet hem KİT veya
KİK’lerin üzerinde yarattığı ekonomik yükten kurtulmakta hem de önemli gelir
elde etmektedir. Sadece TEDAŞ’ın özelleştirilmesi Tüm ülke bazında şuana kadar
yapılan özelleştirme uygulamalarından elde edilen gelirin %21’ini
oluşturmaktadır.[7]
Şekil
1: TEDAŞ’ın
Özelleştirmedeki Payı
Özelleştirme Uygulamalarında TEDAŞ'ın
Payı
46,4 Milyar
12.9 Milyar
|
Kaynak:
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 2014 Verileri
Özelleştirme ile toplumsal refah arttırılması
amaçlardan biridir. Türkiye’de de özelleştirme uygulamaları ile devlet
tasarrufundaki sermayenin topluma yayılması amaçlanmıştır. Burada önemli olan
özelleştirmede seçilen yöntemdir. 4046 Sayılı Kanunun 18. Maddesi özelleştirme
yöntemlerini düzenler. Buna göre refahın topluma yayılmasında ancak halka arz metodu
kullanılırsa sermayenin topluma yayılması hedefine ulaşılabilir.[9]8 Fakat
Türkiye’de Özelleştirme idari başkanlığının açıklaması doğrultusunda halka arz
yöntemi başvurulan en son yöntem olarak göze
çarpar.
Halka Arz
%14
|
BIST'de SatıBşedelli Devir
|
%2
|
%2
Tesis
ve Varlık Satışı
%49
|
Blok
Satış
|
Kaynak: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
2014 Verileri
Toplumsal refahın sağlanması için ayrıca enerji
sektörünün sürekli gelişme göstermesi gerekmektedir. Türkiye gibi gelişme
gösteren ülkelerde bu ihtiyaç daha da artmaktadır.[11] Dolayısıyla
kamunun tekelinde ticari ilkelere göre yönetilmeyen ve rekabetçi olmayan bir
piyasada bu ihtiyaç karşılanamamaktadır.
II)
TEDAŞ’IN
ÖZELLEŞTİRİLMESİNDE KULLANILAN YÖNTEM
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Türkiye’de
elektriğin dağıtımını tek elden yöneten kamu iktisadi kuruluşu statüsünde idi.
2005 verilerine göre 28 milyon müşterisi ve 93.milyar/kWh elektrik satışı ile
elektrik dağıtımının %98’lik Pazar payına
sahiptir.[12] TEDAŞ 2.4.2004 Tarihli ve
2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsamına
alınmıştır.[13] TEDAŞ’ın özelleştirilmesi
2013 yılında tüm bölgelerin özelleştirilmesinin tamamlanması ile son bulmuştur.[14]
Doğal tekel olan elektriğin dağıtımı pazarı,
Türkiye genelinde 21 bölgeye ayrılarak blok satış yöntemi ile özelleştirilmiştir.
Bu yöntem özelleştirme de istenmeyen bir durum olan kamu tekelinin özel tekele
dönüşmesi sorununu da beraberinde getirmektedir. Çünkü TEDAŞ yapısal olarak 21
farklı bölgede 21 şirketi görevli şirket olarak atamıştır. Bu durum Türkiye
genelinde 21 farklı bölge için 21 tekel anlamına gelir. Halbuki yine bölgeler
bazında görevli şirket belirlemek yerine halka arz yoluyla tesislerin veya
dağıtım ağının özelleştirilmesi özelleştirme uygulamalarında hedeflenen toplumsal
refahında sağlanmasında katkıda bulunabilirdi.[15]
Tablo 2.
Dağıtım Şirketleri ve Kapsadığı İller ŞİRKET
|
GÖREV
|
İLLERİ
|
|
||||
1
|
|
Akdeniz
Elektrik A.Ş.
|
|
Antalya, Burdur, Isparta
|
|||
2
|
|
Aras Elektrik A.Ş.
|
|
Erzurum, Ağrı, Ardahan,
Bayburt, Erzincan, Iğdır,Kars
|
|||
|
|
|
|
|
|||
3
|
|
Başkent
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Ankara, Kırıkkale, Zonguldak,
Bartın, Karabük, Çankırı, Kastamonu
|
|||
|
|
|
|
|
|||
4
|
|
Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş
|
|
İstanbul ili Rumeli Yakası.
|
|||
5
|
|
Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Trabzon, Artvin, Giresun,
Gümüşhane, Rize
|
|||
|
|
|
|
|
|||
6
|
|
Çamlıbel
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Sivas, Tokat, Yozgat
|
|||
|
|
|
|
|
|||
7
|
|
Dicle
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Diyarbakır, Şanlıurfa,
Mardin, Batman, Siirt, Şırnak
|
|||
|
|||||||
8
|
|
Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Elazığ, Bingöl, Malatya,
Tunceli
|
|
|
|
|
|
|
|
9
|
|
Gediz
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
İzmir, Manisa
|
|
|
|
|
|
|
|
10
|
|
Göksu
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Kahramanmaraş, Adıyaman
|
|
11
|
|
İstanbul
Anadolu Yakası Elektrik
D. A.Ş.
|
|
İstanbul ili Anadolu Yakası.
|
|
12
|
|
Menderes
Elektrik Dağıtım A.Ş
|
|
Aydın, Denizli, Muğla
|
|
13
|
|
Meram
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Aksaray,
Konya, Karaman
|
|
14
|
|
Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Eskişehir, Afyon, Bilecik,
Kütahya, Uşak
|
|
|
|
|
|
|
|
15
|
|
Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Sakarya, Bolu, Düzce,
Kocaeli.
|
|
16
|
|
Toroslar
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Adana, Gaziantep, Hatay,
Mersin,
Osmaniye, Kilis
|
|
17
|
|
Trakya
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Edirne, Kırklareli, Tekirdağ.
|
|
18
|
|
Uludağ
Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Balıkesir, Bursa, Çanakkale,
Yalova
|
|
19
|
|
Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş
|
|
Bitlis, Hakkari, Muş, Van
|
|
20
|
|
Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.
|
|
Samsun, Amasya, Çorum, Ordu,
Sinop
|
|
III)
ELEKTRİK
DAĞITIMIN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN HUKUKİ ALTYAPISI
1.
3096 Sayılı Kanun:
Türkiye’de elektrik kurumu dışındaki kuruluşların
elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı ve ticareti ile görevlendirilmesi
hakkında kanun hükümleri; Türkiye’de 1970’den beri TEK tarafından görülen bu
faaliyetlerin bölünmesi ve özel sektöründe pazara girişini sağlamaya çalışması
bakımından elektrik dağıtımın özelleştirilmesinde atılan ilk yasal düzenleme
olarak gösterilir. Nitekim amaç
maddesinde bu durum
vurgulanmıştır. Madde 1 – Bu
Kanunun amacı, Türkiye Elektrik Kurumu dışındaki özel hukuk hükümlerine tabi sermaye şirketleri statüsüne
sahip yerli ve yabancı şirketlerin elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve
ticareti ile görevlendirilmesini düzenlemektir. Elektriğin iletimi,
dağıtımı ve üretiminin özel şirketler tarafından görülmesinde var olan
tesislerin işletme hakkının devri yolu benimsenmiştir. İşletme hakkının devri: Madde 5 – Görev bölgelerinde kamu kurum ve kuruluşlarınca (Kamu
iktisadi teşebbüsleri dahil)
yapılmış
veya yapılacak üretim, iletim ve dağıtım
tesislerinin işletme haklarının görevli şirketlere verilmesine Bakanlar Kurulu
tarafından karar verilebilir.[16]
2.
4628 Sayılı Kanun:
2001 yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunu
elektriğin üretimi, dağıtımı ve iletimi ile ilgili düzenlemeler getirmektedir.
Bunun yanı sıra EPDK enerji piyasasında düzenleyici yani regüle eden kurum
olarak planlanmıştır. Dağıtım piyasasında özeleşme işleminde bu kanunun önemi
büyüktür çünkü dağıtımda belirlenen bölgelerde nasıl faaliyette bulunulacağı bu
kanunda belirlenmiştir.
Dağıtım faaliyeti gösterebilecek tüzel kişiler: Elektrik
enerjisi dağıtım faaliyetleri, dağıtım şirketleri tarafından lisanslarında
belirlenen bölgelerde yürütülür. Dağıtım şirketleri, bulundukları dağıtım
bölgesinde, başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi ve/veya kapasite temin
edemeyen tüketiciler bulunması halinde, perakende satış lisansı alarak bu
tüketicilere perakende satış yapmak ve/veya perakende satış hizmeti vermekle
yükümlüdür. Dağıtım şirketleri, bölgelerinde, başka perakende satış şirketi
ve/veya şirketleri bulunsa dahi
perakende satış lisansı almak suretiyle tüketicilere perakende satış
yapabilir ve/veya perakende satış hizmeti verebilir. Lisanslarında belirtilen
bölgelerdeki dağıtım tesislerini işleten ve/veya sahip olan dağıtım şirketleri,
bu tesislerin yenileme, ikame ve kapasite artırım yatırımlarını yapar, dağıtım
sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan serbest tüketiciler dahil tüm sistem
kullanıcılarına, dağıtım lisanslarının hüküm ve şartları ve dağıtım yönetmeliği
hükümleri doğrultusunda ve yönetmelikte belirlenecek süreler içinde eşit
taraflar arasında ayrım gözetmeksizin elektrik enerjisi dağıtımı ve bağlantı
hizmeti sunar.
3) 6446 Sayılı Kanun:
2013 tarihli Elektrik Piyasası kanun hükümleri 2001
yılında çıkarılan kanunun tadil edilmiş halidir. Buna göre dağıtım sektörü,
elektriğin son tüketiciye ulaştırılması işlevi olan dağıtım faaliyeti, bu
faaliyeti yürüten dağıtım şirketi, faaliyetin tesis ve şebekesini içeren dağıtım
sistemi ile dağıtım faaliyetinin tesis ve teçhizatını oluşturan dağıtım tesisi
unsurlarından oluşmaktadır. Elektrik dağıtım faaliyeti; Kanunun 3. Maddesinde; Elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki
hatlar üzerinden naklini, lisans alan dağıtıcı şirketler kanunun 9 maddesi
kapsamında hizmetlerini münhasıran o bölgede yürütmekle görevlidirler. Dağıtım
faaliyeti, lisansı kapsamında, dağıtım şirketi tarafından lisansında belirlenen
bölgede yürütülür. Dağıtım şirketi, lisansında belirlenen bölgede sayaçların
okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden
sorumludur. Piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişiler bir dağıtım şirketine ve
dağıtım şirketi piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişilere doğrudan ortak olamaz.
Dağıtım şirketi, dağıtım faaliyeti dışında bir faaliyetle iştigal edemez.
Dağıtım şirketi; “belirlenmiş bir bölgede, elektrik
dağıtım hizmet hakkını, EPDK tarafından verilen lisans ile devralan tüzel
kişiliktir. Dağıtım şirketi, dağıtım faaliyetleri ile birlikte, lisansında belirtilen
bölgedeki dağıtım sistemini, elektrik enerjisi üretimi ve satışında ki rekabet
ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve
artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı veya bağlanacak olan tüm
dağıtım sistemi kullanıcılarına, mevzuat hükümleri doğrultusunda, ayrım
gözetmeksizin, hizmet sunmakla yükümlüdür.”[17]16 e) Dağıtım şirketi: Belirlenen bir bölgede
elektrik dağıtımı ile iştigal eden tüzel kişiyi,
Dağıtım şirketi, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini
elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek,
bu tesisleri yenilemek, kapasite İkame
ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak
olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda
eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlüdür.
III) MAHKEMEYE
YANSIYAN SORUNLAR Aktaş I Davası:
Aktaş II Davası:
Danıştay’ın verdiği iptal kararı
üzerine 3996 sayılı “Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik
Üretimi, İletimi, Dağıtımı Ve Ticareti İle Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun
5. Maddesi hükmüne dayanılarak “Görev
bölgelerinde kamu kurum ve kuruluşlarınca (Kamu iktisadi teşebbüsleri dahil)
yapılmış veya yapılacak üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletme
haklarının görevli şirketlere verilmesine Bakanlar Kurulu tarafından karar
verilebilir.” TEK ile Aktaş arasında 16. Bölge için görev sözleşmesi
imzalanmıştır. Bu sefer imzalanan sözleşme Danıştay’ın görüşü alınarak
yapılmıştır.[21]20 Belirtmek gerekir ki bu
sözleşmeden önce TEK’in yapısında değişikliğe gidilmiş ve dağıtım işi bir kamu teşebbüsü olan TEDAŞ’a
bırakılmıştır. Dolayısıyla asıl muhatap TEDAŞ’tır. Elektrik Mühendisleri Odası,
TEDAŞ ile Aktaş arasında imzalanan bu imtiyaz sözleşmesine karşı iptal davası
açmış ve yürütmenin durdurulmasını talep etmiştir. Danıştay yürütmenin durdurulmasını
talebini uygun görmeyerek reddetmiştir. [22]21Fakat itiraz
üzerine inceleme yapan mercii Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu
(“İDDGK”) yürütmenin durdurulması talebini reddeden Danıştay 10. Daire kararını
bozarak dosyayı tekrar ilgili daireye yeniden karar verilmesi üzerine
göndermiştir.[23]22 Fakat 10. Daire , dava
dairelerinin belirttiği hususları dikkate almamış ve adeta karara direnmiştir. Bunun üzerine EMO
tekrar
itiraz etmiş ve İDDGK bu sefer işin esasına
girerek kamu yararı gözetilmeden sözleşmenin imzalanması nedeniyle iptal kararı
vermiştir.[24]23
Bu dava rekabet ortamı sağlanmadan ve kamu yararı gözetilmeden yapılan idari
sözleşmelerin iptali bakımından çarpıcı bir örnektir. Ayrıca şartnamede
kayıp-kaçak oranlarının azaltılması için alınacak önlemlerin belirtilmemesi ve gerekli yatırımları
yapılması için şartnameye taahhüt konulmamsı iptalin başlıca sebepleri arasındadır.[25]
SONUÇ
Türkiye’de elektriğin üretimi, iletimi ve dağıtımı
1970’de çıkarılan 1312 Sayılı kanun uyarınca Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)
tarafından yerine getirilmekte idi. 80’lerde başlayan özelleştirme akımı
sonrası kamu iktisadi kuruluşları veya bir tekel hizmetini görülmesi için
kurulan KİK’lerin gördüğü hizmet ticari ilkelere göre çalışan özel sektöre
gördürülmeye başlanmış ve devlet bu piyasalarda sadece düzenleyici ve
denetleyici role bürünmüştür. Bu doğrultuda TEK öncelikle iletim, dağıtım ve
üretim bakımından üç kamu teşebbüsüne bölünüştür. TEDAŞ tarafından görülen elektriğin
tüm Türkiye’ye dağıtımı işi ülke çapında 21 bölge belirlenerek her bir şirketle
görev sözleşmesi yapılmak suretiyle özelleştirilmiştir. TEDAŞ’ın
Özelleştirilmesinden beklenen ekonomik kazanç tüm özelleştirme uygulamamalarının %21’i gibi önemli bir paya
sahiptir. Fakat özelleştirme yöntemi olarak blok satışın benimsenmesi kamu
tekeli yerine belirlenen 21 bölgede özel tekellerin oluşmasına neden olmuştur. Özelleştirme uygulamasında
kullanılan yöntem is işletme hakkının devri yöntemidir. Burada yargıya yansıyan
Aktaş I davsında Danıştay bu sözleşmenin bir imtiyaz sözleşmesi olduğunu ve
dolayısıyla Danıştay’ın görüşünün zorunlu olduğunu belirtmiştir.
KAYNAKÇA
ALTINTAŞ, M.B.
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi ve Özelleştirmenin Sermaye
Piyasasına Etkileri, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Ankara. (1988).
ARSLAN, S.
"Elektrik Enerjisi Sektöründe Serbestleşme, Yeniden Yapılanma,
Özelleştirme Uygulamaları ve Dünya Örnekleri", Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu, Ankara. (2008)
ATİYAS, İzak, ve
ODER Burak. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008)
ÇETİNKAYA, Ö.
Türkiye’de Devlet İşletmeciliği ve Özelleştirme, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Bursa, (2007).
ERTİLAV, M. VE AKTEL,
M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”,
Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya
Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2
ÖİB,. Türkiye
Elektrik Dağıtım Sektörü Özelleştirmesi, Tanıtım Dokümanı, 2010, http://www.oib.gov.tr/2010/dosyalar/TEDAS%20Teaser%20T%C3%BCrk%C3%A7e %20v05- (2010)
ŞEN, Ahu.
“Özelleştirme Sürecindeki Tedaş'ın (Türkiye Elektirik Dağıtım Anonim Şirketi)
Yeniden Yapılandırılması" Yüksek Lisans Tezi, 2007
YILDIZ, T.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, 07.12.2010 tarihli basın açıklaması,
“Özelleştirme Sonrası TEDAŞ’ın Yeni Rolü”http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/657783-ozellestirme-sonrasi-tedasin-yeni-rolu, 14.07.2013
[1] İzmir Barosu
[2] Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu, Kanun No: 1312,
Kabul Tarihi: 15/7/1970, Madde 3— TEK'in faaliyet konuları aşağıda gösterilmiş
tir. Bu kanunda yazılı istisnalar dışında tekeli altında olmak üzere yurdun
ihtiyacı bulunan elektriğin üretim, iletim, dağıtım ve ticaretini yapmak
[3] Özelleştirmenin ekonomik amaçlarının ilki kamu
sektöründe verimliliği ve etkinliği artırmaktır. Çünkü kamu iktisadi
teşebbüslerinin ortalama verimlilik değerleri, genelde özel teşebbüslerin
gerisinde kalmaktadır. Bunun başlıca sebepleri, kamu sektörünün verimliği
artıracak bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip edememesi ve maliyetleri
yükselten yönetim ve istihdam politikalarının uygulanması gibi nedenlerdir.
Kamu sektörünün düşük verimlilikte çalışması, ekonomideki genel verimliliğe de
olumsuz yansımaktadır. Bu nedenle verimliliğin yükseltilebilmesi ve sektörel
bazda etkinliğin artırılabilmesi için kamu sektörünün daraltılarak özelleştirme
politikaları uygulanmaktadır.(Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik
Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi
Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2,
s. 97), Altıntaş, M.B. (1988). Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi
ve Özelleştirmenin Sermaye Piyasasına Etkileri, Sermaye Piyasası Kurulu
Yayınları, Ankara.
[4] Türkiye elektrik dağıtım sektöründe ki
kayıp-kaçak sorununun çözümü, sektörün özelleştirilmesinin en baştagelen
hedeflerindendir. Özelleştirme süreci öncesinde dağıtım sektörü kayıp-kaçak
oranı %21 seviyelerine kadar çıkarak, %7-8 olan OECD ortalamalarının neredeyse
üç katına ulaşmıştır. Bu sorun özellikle doğu
bölgelerinde %64’lere kadar çıkmış ve dağıtım sektörünün verimsizliğine
neden olarak devlet ile tüketicilere büyük bir yük getirmiştir. Problemin
devletçi anlayışla çözülememesi, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de
özelleştirme ile çözülmesini gündeme getirmiştir. Ertilav, M. VE Aktel, M.
“TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası
Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of
Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 105)
[5] Özelleştirme sürecinin yeni tamamlanması
nedeniyle, uzun vadede ki sonuçların ortaya çıkmamasına karşın, kısa vadede
olumlu rakamlar belirmeye başlamıştır. 2012 elektrik kayıp-kaçak ortalaması on
yıl önceki %21 seviyesinden %14 seviyelerine gerilemiştir. Halen OECD
ortalamasının iki katı olan bu oranın, kayıp-kaçak oranı
yüksek bölgelerin özelleştirmesinin yeni
tamamlanması nedeniyle, uzun
vadede daha da
düşeceği öngörülebilir. Bu öngörünün özelleştirmesi daha önce yapılan
bölgelerde gerçekleşmeye başladığını da görmekteyiz. 2010 yılında
özelleştirilen Trakya bölgesinde, özelleştirme öncesi kayıp-kaçak oranının
%7,11 iken, 2012’de %5.87’ye gerileyerek OECD ortalamalarının da altına
inmiştir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim
Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi
International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 105
[6] Piyasa mekanizmasının gerektirdiği kurallardan
bağımsız çalışan KİT’ler, tekelci konumları ve uyguladıkları fiyat, yatırım ve
benzeri politikalarla piyasa mekanizmasının optimal isleyişini
engellemektedirler. Kârlılık ve verimlilik kriterlerinden uzak anlayışla
çalışan KİT’ler, bütçe üzerinde de baskı oluşturmakta,K İT açıklarının mali
piyasalardan Hazine aracılığı ile karşılanması kaynakların optimal dağılımını
engellemektedir. KİT’lerin yetersiz performansı özel sektörün gelişimine de
engel olmakta, mal ve emek piyasalarında KİT’lerin neden olduğu çarpık fiyat ve
ücret oluşumları özel firmaların yurt içi ve uluslararası rekabet yeteneklerini
kısıtlamaktadır. (A. Şen, Ahu. (2007)
“Özelleştirme Sürecindeki Tedaş'ın (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim
Şirketi) Yeniden Yapılandırılması, Yüksek Lisans Tezi, s.10-11
[7] Bkz: ÖİB, 2014 Verileri, http://www.oib.gov.tr/yayinlar/yayinlar.htm (01.05.2014) ve ÖİB, 86039450-622 sayılı resmi
yazı, 2013
[8] Devletler, toplum üyelerinin refah içinde
yaşayarak mutlu olmalarını sağlamaktan sorumludur. Toplum üyelerinin maddi
açıdan refah içinde yaşamaları, gelirleri ile doğru orantılıdır. Eğer ülkede
elde edilen gelirden belirli kesimler fazla, belli kesimler az pay alabiliyor
ve sonuçta servetin çoğuna, dar bir kesim sahip oluyorsa, toplumda
huzursuzluklar ortaya çıkacaktır. Toplum üyeleri arasında oluşan bu
dengesizliklerin giderilmesi yönünde düzenlemelerin yapılması esastır. Ertilav,
M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi)
Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International
Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 97., Çetinkaya, Ö.
(2007). Türkiye’de Devlet İşletmeciliği ve Özelleştirme, Ekin Basım Yayın
Dağıtım, Bursa.
[9] 4046 Sayılı Kanun; A) Özelleştirme yöntemleri
Özelleştirme programına alınan kuruluşlar aşağıda
belirtilen yöntemlerden birinin veya birkaçının birlikte uygulanması suretiyle
özelleştirilir.
a) Satış; Kuruluşların aktiflerindeki mal ve
hizmet üretim birimleriyle varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel
karşılığı devredilmesi ya da bu kuruluşların hisselerinin tamamının veya
bir kısmının kuruluşların içinde
bulundukları şartlar da dikkate alınarak yurt içi ve yurt dışında, halka arz,
gerçek ve/veya tüzelkişilere blok satış, gecikmeli halka arzı içeren blok satış, çalışanlara satış, borsada normal
ve/veya özel emir ile satış, menkul kıymetler yatırım fonları ve/veya menkul
kıymetler yatırım ortaklarına satış veya bunların birlikte uygulanması yoluyla
bedel karşılığı devredilmesidir
[10] Özelleştirme İdari Başkanlığı Yayınları 2014
[11] Tüm dünyada son yıllardaki hızlı sanayileşme,
nüfus artışı ve şehirleşme ile birlikte elektrik enerjisine olan talep gün
geçtikçe artmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yıllık ortalama
elektrik talep artışı 1970’lerde yıllık ortalama %10, 1980’lerde yıllık
ortalama %7, 1990’larda yıllık ortalama %6,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Çin
ve Hindistan gibi ülkelerin enerji talebinde ise 2000’li yıllardan itibaren
patlama yaşanmıştır. Her geçen gün artan bu talebi karşılamak için de çok büyük
miktarlarda yatırım gerekmektedir. Bu büyüklükteki finansman ihtiyacının devlet
kaynaklarından karşılanması, çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de kamu
açıkları nedeniyle mümkün değildir. Bu nedenle, özel sektör kaynaklarının
elektrik enerjisi yatırımlarına yönlendirilmesi ve sektörün özel kesime
açılması, devlet açısından bir tercih olmaktan çıkarak zorunluluk haline
gelmektedir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim
Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi
International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s.
100., ARSLAN, S. (2008) "Elektrik Enerjisi Sektöründe Serbestleşme,
Yeniden Yapılanma, Özelleştirme Uygulamaları ve Dünya Örnekleri", Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu, Ankara.
[12] ÖİB, (2010). Türkiye Elektrik Dağıtım Sektörü Özelleştirmesi, Tanıtım Dokümanı, 2010, http://www.oib.gov.tr/2010/dosyalar/TEDAS%20Teaser%20T%C3%BCrk%C3%A7e%20v05-
[13] Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı
TARİH : 02/04/2004 KARAR NO : 2004/22
KONU : Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin Özelleştirme Kapsam ve Programına
Alınması. Özelleştirme Yüksek Kurulunca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 22/03/2004 tarih ve 2613 sayılı
yazısına istinaden,
1) Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (TEDAŞ)'nin özelleştirme kapsam
ve programına alınmasına,
2)
TEDAŞ'ın satış, kiralama, işletme hakkı devri ve işin gereğine uygun sair
hukuki tasarruflar yöntemlerinden biri veya birkaçının birlikte ve/veya ayrı
ayrı uygulanması suretiyle özelleştirilmesine,
Özelleştirme işlemlerinin 31.12.2006 tarihine kadar tamamlanmasına, karar verilmiştir
[14] Dağıtım sektöründeki tüm bölgelerin 2013 yılında
özelleştirmesinin ardından, TEDAŞ’ın
dağıtım sektöründeki hizmet görevi sona ermiştir. Yeni dönemde de
kurumsal kimliğini koruyarak sektörde denetim ve takip sorumluklarını
yürütmekte olan TEDAŞ, günümüzde Özelleştirme İdaresinin kendisine verdiği sorumluk dairesinde, dağıtım
şirketlerinin kısmi denetimi ve performanslarının takibi yönünde, EPDK ile
görev paylaşımı içinde faaliyetini sürdürmektedir. YILDIZ, T. Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanı, 07.12.2010 tarihli basın açıklaması, “Özelleştirme Sonrası
TEDAŞ’ın Yeni Rolü” http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/657783- ozellestirme-sonrasi-tedasin-yeni-rolu,
14.07.2013
[15] Türkiye elektrik dağıtım sektörünü işletme
yükümlüsü olarak görevlendirilen kamu teşebbüsü TEDAŞ’ın özelleştirilmesi
yöntemi için, 4046 sayılı “Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun” ‘un 15.
Maddesi esas alınmıştır. Bu madde çerçevesinde yapılacak olan
özelleştirmelerde, kamu hizmeti gören tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri
üreten kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme
ve işletme birimlerinin, imtiyaz sayılan faaliyetleri ile ilgili olarak
yapılacak anlaşma ve sözleşmeler imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri niteliğinde
olup, imtiyaz süresi 49 yılı geçmeyecek şekilde düzenlenmiştir. Bu kanun
doğrultusunda, TEDAŞ özelleştirmelerinde genel olarak işletme hakkı devrine
(İHD) dayalı, işletme hisse satış yöntemi (İHS Modeli) uygulanmıştır. Bu modele
göre yatırımcı, özelleştirilen dağıtım şirketinin bulunduğu bölgedeki elektrik
dağıtım lisansına sahip tek şirket olmaktadır. Yatırımcı, dağıtım şirketinin
hisselerinin sahibi olarak, TEDAŞ ile imzalanmış olan İşletme Hakkı Devir
Sözleşmesi (İHD Sözleşmesi) çerçevesinde dağıtım varlıklarının işletme hakkını
elde etmektedir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım
Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi
International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 101
[16] Geçici
Madde 2 – Bu Kanunun yayımı tarihinde mevcut elektrik üretim, iletim,
dağıtım ve ticaret imtiyazına sahip şirketler; diledikleri taktirde, bu Kanunun
yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığına müracaat etmek suretiyle, 3üncü maddede anılan görev şirketine
dönüşmelerini istediklerinde Bakanlar Kurulu Kararıyla kendilerine bu Kanun
esasları içerisinde 99 yıla kadar süreli bir görevlendirme hakkı verilebilir.
Bu madde hükmünün gerekli kıldığı sözleşme değişikliği Bakanlar Kurulu
Kararından itibaren 3 ay içerisinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile
şirket yetkilileri arasında imzalanır.
[17]Ertilay, M., ve Aktel, M. "TEDAŞ (Türkiye
Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme
Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015,
C:7, S:2, s. 99
[18] Bu konuya ilişkin Resmi Gazete: 24 Ağustos 1989
tarihli ve 89/14393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete: 7 Eylül 1989 –
20275 (mükerrer).” Aktaş Elektrik Ticaret A.Ş.'ne, 16/8/1983 tarihli ve 85/9800
sayılı Kararnamenin eki Yönetmeliğin 2 nci maddesinde gösterilen 16 ncı görev
bölgesinde, 30 yıl sure ile elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti
yapma görevi verilmesi; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'nın uygun
görüşüne dayanan Enerji ve Tabii Kayraklar Bakanlığı'nm 22/6/1989 tarihli ve
5326 sayılı yazısı üzerine, 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 24/8/1989 tarihinde karalaştırılmıştır .”
[19] Danıştay 10. Dairesi, 29 nisan 1993 tarih ve
E.1991/1 K.1993/1752 Sayılı karar.
[20] Atiyas, İzak, and
Burak Oder. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi."
(2008)s.76.Danıştay’ın iptal gerekçeleri şöyle özetlenebilir.; İdari
sözleşmeler, (i) taraflarından biri idare olan, (ii) kamu hizmetine ilişkin
bulunan ve (iii) idareye ayrıcalık ve üstünlük tanıyan sözleşmelerdir. Kamu
hizmeti niteliği taşıyan bir görevin yerine getirilmesi idari sözleşmeyle özel
girişimciye devredilmişse, kamu hizmetinin imtiyaz usulüyle yürütülmesi söz
konusudur. Dolayısıyla, TEK ile AKTAŞ arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi
bir imtiyaz sözleşmesidir. İmtiyaz sözleşmelerinin Danıştay'ın incelemesinden
geçirilmesi Anayasal ve yasal bir gerektir
[21] İlgili sözleşme Danıştay incelemesinden
geçirildikten sonra, 2 Aralık 1997 tarihinde, Bakanlık İle AKTAŞ arasında bir
imtiyaz sözleşmesi imzalanmıştır. Danıştay 1. Daire, E. 1997/66, K. 1997/72
[22] Danıştay 10. Daire, E. 1998/6434, Kt. 10.03.1999
[23] Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de
özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi."
(2008)s.77.Dava dairelerinin tespiti şu şekilde özetlenebilir; “Aktaş, şartname
hazırlanmadan, ihale yapılmadan, açıklık ve rekabet sağlanmadan
görevlendirilmiştir. Aktaş'la 1997 yılına kadar mahsuplaşma yapılamamıştır. Bu
nedenle idare tarafından alacak davaları açılmıştır. 1997 yılı itibarıyla
alacak 23 trilyon Türk Lirasıdır. 1997 yılında yapılan mahsuplaşma da
usulsüzdür. 1994 yılına ilişkin kesin ibralaşma tamamlanmamıştır. Ayrıca repo
ve gecikme zammı gelirleri mahsuplaşma dışında tutulmuştur. Aktaş 1994 yılında
TEDAŞ'tan elektriği 1,165 TL/KWh fiyatla satın almış, ancak TEDAŞ'a 1,196TL/KWh
fiyatla elektrik satmıştır. Aktaş, 1994'te kâr etmesine rağmen, zarar göstererek
kârını sonraki yıla aktarmıştır. Aktaş tarafından yapılan bir ödeme ilgili
bankanın kapatılması nedeniyle tahsil edilememesine rağmen, ödeme yapılmış gibi
işlem yapılmıştır. Aktaş tarafından taahhüt edilenin üstünde bir kayıp kaçak
oranı kabul edilmiştir. Aktaş'ın yan şirketlerine yaptırdığı işlerin piyasa
değerinde olup olmadığı şüphelidir. Aktaş TEDAŞ'la karşılaştırıldığında
iktisadi çalışmamaktadır. Bu hususlar karşısında, görev/imtiyaz sözleşmesi
imzalanmasına ilişkin işlemlerin amaç unsuru bakımından kamu yararına uygun
olup olmadığının ve idarenin hizmeti gördüreceği kişiyi seçerken takdir
yetkisini kamu hizmetinin en verimli ve etkin biçimde işletilmesi gereğinden
hareket ederek mali ve teknolojik olanakları, güvenilirlik ve deneyim gibi bazı
nitelikleri ön planda tutarak kullanıp kullanmadığının incelenmesi gerekmektedir.”
[24] Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve
ekonomisi." (2008) s.78. Davanın esası hakkında:Dava konusu işlemler 3096
sayılı Kanunda öngörülen yetki ve şekil kurallarına uygun olarak yapılmıştır.
Aktaş hakkında düzenlenen raporlarda belirtilen hususlar ile davalı idarelerle
Aktaş arasında çıkan sorunlar ticari ve mali konulara ilişkindir. İdarenin
etkin denetim eksikliğinden de kaynaklanan bu sorunların idarelerce veya
mahkemelerce çözümlenmesi gerekmektedir. Bunlar sözleşmenin imzalanmasına engel
olacak nitelikte değildir. Mali hususlar haricinde, Aktaş'ın elektrik iletim ve
dağıtımına ilişkin hizmetlerin yürütülmesinde bir aksaklık saptanamamaktadır.
Kayıp-kaçak oranlarında yükselme olmakla birlikte, bu oranlar idarenin görevli
olduğu bölgelerdekinden düşüktür.
[25] Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de
özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008) s.79 Bu olayda şirketin hizmet sunumunu etkin bir biçimde
yapması için gerekli önlemlerin alınmaması, kayıp kaçak oranları dâhil
performans kriterlerinin belirlenmemesi, gerekli yatırımların yapılmasını
öngören, yapılan yatırımların gerçekten gerekli olup olmadığını denetleyen bir
mekanizmanın kurulmaması ve görevlendirilecek veya sözleşme imzalanacak şirkette aranacak
koşulların belirlenmemesi şeklindeki zafiyetler ön plana çıkmaktadır. Daha da
önemlisi, hizmeti sunacak şirketin seçimi de herhangi bir rekabet ortamı yaratılmadan
gerçekleştirilmiştir. Öte yandan, Aktaş II olayını sonuca bağlayan kararlar,
yargının, özelleştirme sonucunda elde edilmesi amaçlanan faydaları kamu yararı
içinde gördüğünü açık şekilde
ortaya koymaktadır
Yorumlar
Yorum Gönder