Türkiye'de Elektirik Dağıtımının Özelleştirilmesi: TEDAŞ Örneği

Yüksek Lisans Tezi/Bitirme Projesi Danışmalığı için


İletişim: 0555 036 46 25

Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.wix.com/tezproje

İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı

TÜRKİYE'DE ELEKTRİK DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENLERİ VE AMAÇLAR


ÖZELLEŞTİRMEDE TEDAŞ ÖRNEĞİ


Av. Kaan Mahmut Erdem[1]

ÖZET

Özelleştirme uygulamaları kapsamnında henüz 2013 yılında tamamlanan TEDAŞ’ın özelleştirilmesi, özelleştirme sürecinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Özelleştirme öncesi Türkiye’de elektriğin dağıtımı, iletimi ve üretimi TEK yani Türkiye Elektrik Kurumu tarafından yerine getirilmekte idi. 1993 yılında TEK ‘in yapısı yeniden düzenlenmiş ve  TEK’in  bu hizmetlerinin her biri farklı kamu teşebbüslerine bırakılmıştır. Dağıtım işini ise tekel olarak TEDAŞ yerine getirmekte idi. Dağıtım işinin özelleştirilmesinde işletme hakkının devri yöntemi kullanılmış ve Türkiye genelinde 21 farklı bölge belirlenerek her biri ile görev sözleşmesi imzalanmak suretiyle tesisleri devredilmiştir. Bu sözleşmenin Danıştay kararlarında bir imtiyaz sözleşmesi statüsünde olduğu belirtilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Özelleştirme, TEDAŞ, Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Kamu İktisadi Teşebbüsü
ABSTRACT

REASONS AND OBJECTIVES FOR PRIVATIZATION OF ELECTRICITY DISTRIBUTION IN TURKEY
PRIVATIZATION TEDAŞ

            The privatization of TEDAS, which has yet to be completed in 2013, is an important part of the privatization process. Prior to privatization, the distribution, transmission and production of electricity in Turkey was carried out by the Turkish Electricity Authority (TEK). In 1993, the structure of TEK was rearranged and each of these services of TEK was left to different public enterprises. TEDAŞ fulfilled its distribution business monopoly. In the privatization of the distribution business, the transfer method of the operating right was used and 21 different regions in Turkey were identified and the facilities were transferred by signing a duty contract with each one. It is stated that this contract is in the status of a concession contract in decisions of the Council of State

I)                   TÜRKİYE’DE ELEKTRİK DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENİ VE AMAÇLAR
Türkiye’de ve Dünyada özelleştirme uygulamalarının temel hedefi ekonomik faktörlerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle tekel olarak faaliyet gösteren kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesinde toplumsal ve sosyal gereksinimlerde neden olarak gösterilir.
Keywords:, Privatization TEDAŞ, Turkish Electricity Corporation (TEK), State Economic Enterprise

1)              Ekonomik Nedenler:

Türkiye’de elektriğin dağıtımı için 1970’ler de organizasyonel bir yapıya bürünmüş ve TEK tarafından üretimin, iletimin ve dağıtımın yapılması sağlanmıştır.[2] Tek elden yönetilen üretim, iletim ve dağıtım sistemi daha sonraları yine kamu iktisadi teşebbüsü olarak kurulan kamu şirketlerine bölünmüştür. TEDAŞ Türkiye’de elektrik dağıtımını tek elden yöneten bir kamu iktisadi teşebbüsü idi. KİK konumunda ki TEDAŞ’ ın özelleştirilmesinde gösterilen en önemli neden KİT’lerde olduğu gibi kamu hizmeti gören bu kurumun devlete yük olması olarak gösterilmiştir. Bunun yanı sıra elektrik piyasası teknolojiye bağlı yatırımlar ile ancak yürütülebilir. Fakat devlet teşekkülü bu teknolojik yeniliği getirmekten yoksun kalmıştır.[3]2 Buna müteakip enerjide verimlilik sağlanamamış, sürekli elektrik kesintileri yaşanmıştır. Türkiye özelinde bir diğer ekonomik neden ise OECD verilerine göre %7-8 olması gereken kaçak elektrik kullanımının Türkiye’de %21 olması gösteriliyor. Özelleşen dağıtım sistemi ticaret kurallarına göre faaliyet gösteren şirketlerin bu oranı OECD verilerine çekebileceği öngörülmüştür.[4]3 Türkiye’de elektrik dağıtımının tam olarak özel sektöre devri 2014 yılında tamamlanmıştır. Dolayısıyla kayıp, kaçak konusunda nasıl bir iyileşme olduğunu gözlemlemek için henüz çok erkendir fakat yinede özelleştirilmesi 2010’ların başında yapılan bazı bölgelerde kayıp oranında önemli düşüşler yaşanmıştır.[5]

KİT’lerin özelleştirilmesinde gösterilen temel neden, kamunun elindeki işlerde verimliliğin sağlanamaması, bürokratik sürecin hızlı ticari hayata uyum sağlayamaması ve dolayısıyla yabancı firmalarla rekabet edememesi, gereksiz sayıda istihdam ve siyasi etkilerin fazlalığı şeklinde özetlenebilir.[6] Aynı nedenler KİK olarak düzenlenen elektrik piyasasının özel sektöre aktarılmasının da nedenleridir.

Özelleştirme uygulamaları ile devlet hem KİT veya KİK’lerin üzerinde yarattığı ekonomik yükten kurtulmakta hem de önemli gelir elde etmektedir. Sadece TEDAŞ’ın özelleştirilmesi Tüm ülke bazında şuana kadar yapılan özelleştirme uygulamalarından elde edilen gelirin %21’ini oluşturmaktadır.[7]

Şekil 1: TEDAŞ’ın Özelleştirmedeki Payı

Özelleştirme Uygulamalarında TEDAŞ'ın Payı


46,4 Milyar
12.9 Milyar

Kaynak: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 2014 Verileri

2)              Toplumsal ve Sosyal Amaçlar:[8]

Özelleştirme ile toplumsal refah arttırılması amaçlardan biridir. Türkiye’de de özelleştirme uygulamaları ile devlet tasarrufundaki sermayenin topluma yayılması amaçlanmıştır. Burada önemli olan özelleştirmede seçilen yöntemdir. 4046 Sayılı Kanunun 18. Maddesi özelleştirme yöntemlerini düzenler. Buna göre refahın topluma yayılmasında ancak halka arz metodu kullanılırsa sermayenin topluma yayılması hedefine ulaşılabilir.[9]8 Fakat Türkiye’de Özelleştirme idari başkanlığının açıklaması doğrultusunda halka arz yöntemi başvurulan en son yöntem olarak göze çarpar.
Şekil 2: Türkiye’de Uygulanan Özelleştirme Yöntemlerinin Dağılımı[10]

Halka Arz
%14

BIST'de SatıBşedelli Devir

%2

%2








Tesis ve Varlık Satışı
%49

Blok
Satış


Kaynak: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 2014 Verileri


Toplumsal refahın sağlanması için ayrıca enerji sektörünün sürekli gelişme göstermesi gerekmektedir. Türkiye gibi gelişme gösteren ülkelerde bu ihtiyaç daha da artmaktadır.[11] Dolayısıyla kamunun tekelinde ticari ilkelere göre yönetilmeyen ve rekabetçi olmayan bir piyasada bu ihtiyaç karşılanamamaktadır.


II)                TEDAŞ’IN ÖZELLEŞTİRİLMESİNDE KULLANILAN YÖNTEM

Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Türkiye’de elektriğin dağıtımını tek elden yöneten kamu iktisadi kuruluşu statüsünde idi. 2005 verilerine göre 28 milyon müşterisi ve 93.milyar/kWh elektrik satışı ile elektrik dağıtımının %98’lik Pazar payına  sahiptir.[12] TEDAŞ 2.4.2004 Tarihli ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsamına alınmıştır.[13] TEDAŞ’ın özelleştirilmesi 2013 yılında tüm bölgelerin özelleştirilmesinin tamamlanması ile son bulmuştur.[14]
Doğal tekel olan elektriğin dağıtımı pazarı, Türkiye genelinde 21 bölgeye ayrılarak blok satış yöntemi ile özelleştirilmiştir. Bu yöntem özelleştirme de istenmeyen bir durum olan kamu tekelinin özel tekele dönüşmesi sorununu da beraberinde getirmektedir. Çünkü TEDAŞ yapısal olarak 21 farklı bölgede 21 şirketi görevli şirket olarak atamıştır. Bu durum Türkiye genelinde 21 farklı bölge için 21 tekel anlamına gelir. Halbuki yine bölgeler bazında görevli şirket belirlemek yerine halka arz yoluyla tesislerin veya dağıtım ağının özelleştirilmesi özelleştirme uygulamalarında hedeflenen toplumsal refahında sağlanmasında katkıda bulunabilirdi.[15]



Tablo 2. Dağıtım Şirketleri ve Kapsadığı İller ŞİRKET
GÖREV
İLLERİ

1

Akdeniz Elektrik A.Ş.

Antalya, Burdur, Isparta
2

Aras Elektrik A.Ş.

Erzurum, Ağrı, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Iğdır,Kars





3

Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.

Ankara, Kırıkkale, Zonguldak, Bartın, Karabük, Çankırı, Kastamonu





4

Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş

İstanbul ili Rumeli Yakası.
5

Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş.

Trabzon, Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize





6

Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş.

Sivas, Tokat, Yozgat





7

Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.

Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak



8

Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş.

Elazığ, Bingöl, Malatya, Tunceli





9

Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.

İzmir, Manisa





10

Göksu Elektrik Dağıtım A.Ş.

Kahramanmaraş, Adıyaman
11

İstanbul Anadolu Yakası Elektrik
D. A.Ş.

İstanbul ili Anadolu Yakası.
12

Menderes Elektrik Dağıtım A.Ş

Aydın, Denizli, Muğla
13

Meram Elektrik Dağıtım A.Ş.

Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya, Karaman
14

Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş.

Eskişehir, Afyon, Bilecik, Kütahya, Uşak





15

Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.

Sakarya, Bolu, Düzce, Kocaeli.
16

Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.

Adana, Gaziantep, Hatay, Mersin,
Osmaniye, Kilis
17

Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş.

Edirne, Kırklareli, Tekirdağ.
18

Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.

Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Yalova
19

Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş

Bitlis, Hakkari, Muş, Van
20

Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.

Samsun, Amasya, Çorum, Ordu,
Sinop


III)            ELEKTRİK DAĞITIMIN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN HUKUKİ ALTYAPISI

1.                  3096 Sayılı Kanun:

Türkiye’de elektrik kurumu dışındaki kuruluşların elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı ve ticareti ile görevlendirilmesi hakkında kanun hükümleri; Türkiye’de 1970’den beri TEK tarafından görülen bu faaliyetlerin bölünmesi ve özel sektöründe pazara girişini sağlamaya çalışması bakımından elektrik dağıtımın özelleştirilmesinde atılan ilk yasal düzenleme olarak gösterilir.  Nitekim  amaç  maddesinde  bu  durum  vurgulanmıştır. Madde 1 – Bu Kanunun amacı, Türkiye Elektrik Kurumu dışındaki özel hukuk  hükümlerine tabi sermaye şirketleri statüsüne sahip yerli ve yabancı şirketlerin elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti ile görevlendirilmesini düzenlemektir. Elektriğin iletimi, dağıtımı ve üretiminin özel şirketler tarafından görülmesinde var olan tesislerin işletme hakkının devri yolu benimsenmiştir. İşletme hakkının devri: Madde 5 – Görev bölgelerinde kamu kurum ve kuruluşlarınca (Kamu iktisadi teşebbüsleri dahil) yapılmış

veya yapılacak üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletme haklarının görevli şirketlere verilmesine Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir.[16]
2.                  4628 Sayılı Kanun:

2001 yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunu elektriğin üretimi, dağıtımı ve iletimi ile ilgili düzenlemeler getirmektedir. Bunun yanı sıra EPDK enerji piyasasında düzenleyici yani regüle eden kurum olarak planlanmıştır. Dağıtım piyasasında özeleşme işleminde bu kanunun önemi büyüktür çünkü dağıtımda belirlenen bölgelerde nasıl faaliyette bulunulacağı bu kanunda belirlenmiştir.
Dağıtım faaliyeti gösterebilecek tüzel kişiler: Elektrik enerjisi dağıtım faaliyetleri, dağıtım şirketleri tarafından lisanslarında belirlenen bölgelerde yürütülür. Dağıtım şirketleri, bulundukları dağıtım bölgesinde, başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi ve/veya kapasite temin edemeyen tüketiciler bulunması halinde, perakende satış lisansı alarak bu tüketicilere perakende satış yapmak ve/veya perakende satış hizmeti vermekle yükümlüdür. Dağıtım şirketleri, bölgelerinde, başka perakende satış şirketi ve/veya şirketleri bulunsa dahi  perakende satış lisansı almak suretiyle tüketicilere perakende satış yapabilir ve/veya perakende satış hizmeti verebilir. Lisanslarında belirtilen bölgelerdeki dağıtım tesislerini işleten ve/veya sahip olan dağıtım şirketleri, bu tesislerin yenileme, ikame ve kapasite artırım yatırımlarını yapar, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan serbest tüketiciler dahil tüm sistem kullanıcılarına, dağıtım lisanslarının hüküm ve şartları ve dağıtım yönetmeliği hükümleri doğrultusunda ve yönetmelikte belirlenecek süreler içinde eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin elektrik enerjisi dağıtımı ve bağlantı hizmeti sunar.

3) 6446 Sayılı Kanun:

2013 tarihli Elektrik Piyasası kanun hükümleri 2001 yılında çıkarılan kanunun tadil edilmiş halidir. Buna göre dağıtım sektörü, elektriğin son tüketiciye ulaştırılması işlevi olan dağıtım faaliyeti, bu faaliyeti yürüten dağıtım şirketi, faaliyetin tesis ve şebekesini içeren dağıtım sistemi ile dağıtım faaliyetinin tesis ve teçhizatını oluşturan dağıtım tesisi unsurlarından oluşmaktadır. Elektrik dağıtım faaliyeti; Kanunun 3. Maddesinde; Elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini, lisans alan dağıtıcı şirketler kanunun 9 maddesi kapsamında hizmetlerini münhasıran o bölgede yürütmekle görevlidirler. Dağıtım faaliyeti, lisansı kapsamında, dağıtım şirketi tarafından lisansında belirlenen bölgede yürütülür. Dağıtım şirketi, lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumludur. Piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişiler bir dağıtım şirketine ve dağıtım şirketi piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişilere doğrudan ortak olamaz. Dağıtım şirketi, dağıtım faaliyeti dışında bir faaliyetle iştigal edemez.
Dağıtım şirketi; “belirlenmiş bir bölgede, elektrik dağıtım hizmet hakkını, EPDK tarafından verilen lisans ile devralan tüzel kişiliktir. Dağıtım şirketi, dağıtım faaliyetleri ile birlikte, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini, elektrik enerjisi üretimi ve satışında ki rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına, mevzuat hükümleri doğrultusunda, ayrım gözetmeksizin, hizmet sunmakla yükümlüdür.”[17]16 e) Dağıtım şirketi: Belirlenen bir bölgede elektrik dağıtımı ile iştigal eden tüzel kişiyi,
Dağıtım şirketi, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite    İkame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlüdür.

III)      MAHKEMEYE YANSIYAN SORUNLAR Aktaş I Davası:
Aktaş şirketi İstanbul vilayetinin Anadolu yakasında 16. Görev bölgesi olarak belirlenen yerde Bakanlar Kurulu kararı ile elektrik dağıtıcısı olarak görevlendirilmişidir.[18]17 Bakanlar kurulu kararının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Aktaş arasında Görev Sözleşmesi imzalanıştır. 16. Görev bölgesinde elektriğin dağıtımı ile görevlendirilen Aktaş buna müteakip TEK ile tesislerin kullanımı için işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalamıştır. Bu anlaşmaya karşı bir üçüncü kişi olan TEK’te çalışan bir işçi Danıştay’da  iptal davası açmıştır.[19]18 Danıştay bu sözleşmenin iptaline karar vermiştir. Kararda söz konusu işletme hakkı devri sözleşmesinin bir imtiyaz sözleşmesi olduğu vurgulanmıştır.[20]19 Dolayısıyla imtiyaz sözleşmeleri için Danıştay’ın görüşünün alınması zorunlu bir unsurdur. Bu unsurun yerine getirilmemesi halinde sözleşme geçersi olacaktır. Aktaş davasında; imzalanan işletme hakkının devri sözleşmesi bir imtiyaz sözleşmesi olmasına rağmen Danıştay’ın görüşü alınmamıştır. Dolayısıyla iptal kararı hukuku uygundur.





Aktaş II Davası:


Danıştay’ın verdiği iptal kararı üzerine 3996 sayılı “Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı Ve Ticareti İle Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun 5. Maddesi hükmüne dayanılarak “Görev bölgelerinde kamu kurum ve kuruluşlarınca (Kamu iktisadi teşebbüsleri dahil) yapılmış veya yapılacak üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletme haklarının görevli şirketlere verilmesine Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir.” TEK ile Aktaş arasında 16. Bölge için görev sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sefer imzalanan sözleşme Danıştay’ın görüşü alınarak yapılmıştır.[21]20 Belirtmek gerekir ki bu sözleşmeden önce TEK’in yapısında değişikliğe gidilmiş ve dağıtım  işi bir kamu teşebbüsü olan TEDAŞ’a bırakılmıştır. Dolayısıyla asıl muhatap TEDAŞ’tır. Elektrik Mühendisleri Odası, TEDAŞ ile Aktaş arasında imzalanan bu imtiyaz sözleşmesine karşı iptal davası açmış ve yürütmenin durdurulmasını talep etmiştir. Danıştay yürütmenin durdurulmasını talebini uygun görmeyerek reddetmiştir. [22]21Fakat itiraz üzerine inceleme yapan mercii Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu (“İDDGK”) yürütmenin durdurulması talebini reddeden Danıştay 10. Daire kararını bozarak dosyayı tekrar ilgili daireye yeniden karar verilmesi üzerine göndermiştir.[23]22 Fakat 10. Daire , dava dairelerinin belirttiği  hususları  dikkate almamış  ve adeta karara direnmiştir. Bunun  üzerine EMO  tekrar
itiraz etmiş ve İDDGK bu sefer işin esasına girerek kamu yararı gözetilmeden sözleşmenin imzalanması nedeniyle iptal kararı vermiştir.[24]23  Bu dava rekabet ortamı sağlanmadan ve  kamu yararı gözetilmeden yapılan idari sözleşmelerin iptali bakımından çarpıcı bir örnektir. Ayrıca şartnamede kayıp-kaçak oranlarının azaltılması için alınacak önlemlerin  belirtilmemesi ve gerekli yatırımları yapılması için şartnameye taahhüt konulmamsı iptalin başlıca sebepleri arasındadır.[25]

SONUÇ

Türkiye’de elektriğin üretimi, iletimi ve dağıtımı 1970’de çıkarılan 1312 Sayılı kanun uyarınca Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) tarafından yerine getirilmekte idi. 80’lerde başlayan özelleştirme akımı sonrası kamu iktisadi kuruluşları veya bir tekel hizmetini görülmesi için kurulan KİK’lerin gördüğü hizmet ticari ilkelere göre çalışan özel sektöre gördürülmeye başlanmış ve devlet bu piyasalarda sadece düzenleyici ve denetleyici role bürünmüştür. Bu doğrultuda TEK öncelikle iletim, dağıtım ve üretim bakımından üç kamu teşebbüsüne bölünüştür. TEDAŞ tarafından görülen elektriğin tüm Türkiye’ye dağıtımı işi ülke çapında 21 bölge belirlenerek her bir şirketle görev sözleşmesi yapılmak suretiyle özelleştirilmiştir. TEDAŞ’ın Özelleştirilmesinden beklenen ekonomik kazanç tüm özelleştirme uygulamamalarının %21’i gibi önemli bir paya sahiptir. Fakat özelleştirme yöntemi olarak blok satışın benimsenmesi kamu tekeli yerine belirlenen 21 bölgede özel tekellerin  oluşmasına neden olmuştur. Özelleştirme uygulamasında kullanılan yöntem is işletme hakkının devri yöntemidir. Burada yargıya yansıyan Aktaş I davsında Danıştay bu sözleşmenin bir imtiyaz sözleşmesi olduğunu ve dolayısıyla Danıştay’ın görüşünün zorunlu olduğunu belirtmiştir.

KAYNAKÇA

ALTINTAŞ, M.B. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi ve Özelleştirmenin Sermaye Piyasasına Etkileri, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Ankara. (1988).
ARSLAN, S. "Elektrik Enerjisi Sektöründe Serbestleşme, Yeniden Yapılanma, Özelleştirme Uygulamaları ve Dünya Örnekleri", Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ankara. (2008)
ATİYAS, İzak, ve ODER Burak. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008)
ÇETİNKAYA, Ö. Türkiye’de Devlet İşletmeciliği ve Özelleştirme, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Bursa, (2007).
ERTİLAV, M. VE AKTEL, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2
ÖİB, Verileri, http://www.oib.gov.tr/yayinlar/yayinlar.htm (01.05.2014) 2014
ÖİB,. Türkiye Elektrik Dağıtım Sektörü Özelleştirmesi, Tanıtım Dokümanı, 2010, http://www.oib.gov.tr/2010/dosyalar/TEDAS%20Teaser%20T%C3%BCrk%C3%A7e %20v05- (2010)
ŞEN, Ahu. “Özelleştirme Sürecindeki Tedaş'ın (Türkiye Elektirik Dağıtım Anonim Şirketi) Yeniden Yapılandırılması" Yüksek Lisans Tezi, 2007
YILDIZ, T. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, 07.12.2010 tarihli basın açıklaması, “Özelleştirme Sonrası TEDAŞ’ın Yeni Rolü”http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/657783-ozellestirme-sonrasi-tedasin-yeni-rolu, 14.07.2013



[1] İzmir Barosu,hukuktez.com, kaanmahmuterdem@gmail.com, 05550364625
[2] Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu, Kanun No: 1312, Kabul Tarihi: 15/7/1970, Madde 3— TEK'in faaliyet konuları aşağıda gösterilmiş tir. Bu kanunda yazılı istisnalar dışında tekeli altında olmak üzere yurdun ihtiyacı bulunan elektriğin üretim, iletim, dağıtım ve ticaretini yapmak
[3] Özelleştirmenin ekonomik amaçlarının ilki kamu sektöründe verimliliği ve etkinliği artırmaktır. Çünkü kamu iktisadi teşebbüslerinin ortalama verimlilik değerleri, genelde özel teşebbüslerin gerisinde kalmaktadır. Bunun başlıca sebepleri, kamu sektörünün verimliği artıracak bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip edememesi ve maliyetleri yükselten yönetim ve istihdam politikalarının uygulanması gibi nedenlerdir. Kamu sektörünün düşük verimlilikte çalışması, ekonomideki genel verimliliğe de olumsuz yansımaktadır. Bu nedenle verimliliğin yükseltilebilmesi ve sektörel bazda etkinliğin artırılabilmesi için kamu sektörünün daraltılarak özelleştirme politikaları uygulanmaktadır.(Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 97), Altıntaş, M.B. (1988). Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi ve Özelleştirmenin Sermaye Piyasasına Etkileri, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Ankara.
[4] Türkiye elektrik dağıtım sektöründe ki kayıp-kaçak sorununun çözümü, sektörün özelleştirilmesinin en baştagelen hedeflerindendir. Özelleştirme süreci öncesinde dağıtım sektörü kayıp-kaçak oranı %21 seviyelerine kadar çıkarak, %7-8 olan OECD ortalamalarının neredeyse üç katına ulaşmıştır. Bu sorun özellikle doğu   bölgelerinde %64’lere kadar çıkmış ve dağıtım sektörünün verimsizliğine neden olarak devlet ile tüketicilere büyük bir yük getirmiştir. Problemin devletçi anlayışla çözülememesi, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de özelleştirme ile çözülmesini gündeme getirmiştir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 105)
[5] Özelleştirme sürecinin yeni tamamlanması nedeniyle, uzun vadede ki sonuçların ortaya çıkmamasına karşın, kısa vadede olumlu rakamlar belirmeye başlamıştır. 2012 elektrik kayıp-kaçak ortalaması on yıl önceki %21 seviyesinden %14 seviyelerine gerilemiştir. Halen OECD ortalamasının iki katı olan bu oranın, kayıp-kaçak  oranı  yüksek  bölgelerin  özelleştirmesinin  yeni  tamamlanması  nedeniyle,  uzun  vadede  daha  da   düşeceği öngörülebilir. Bu öngörünün özelleştirmesi daha önce yapılan bölgelerde gerçekleşmeye başladığını da görmekteyiz. 2010 yılında özelleştirilen Trakya bölgesinde, özelleştirme öncesi kayıp-kaçak oranının %7,11 iken, 2012’de %5.87’ye gerileyerek OECD ortalamalarının da altına inmiştir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 105
[6] Piyasa mekanizmasının gerektirdiği kurallardan bağımsız çalışan KİT’ler, tekelci konumları ve uyguladıkları fiyat, yatırım ve benzeri politikalarla piyasa mekanizmasının optimal isleyişini engellemektedirler. Kârlılık ve verimlilik kriterlerinden uzak anlayışla çalışan KİT’ler, bütçe üzerinde de baskı oluşturmakta,K İT açıklarının mali piyasalardan Hazine aracılığı ile karşılanması kaynakların optimal dağılımını engellemektedir. KİT’lerin yetersiz performansı özel sektörün gelişimine de engel olmakta, mal ve emek piyasalarında KİT’lerin neden olduğu çarpık fiyat ve ücret oluşumları özel firmaların yurt içi ve uluslararası rekabet yeteneklerini kısıtlamaktadır. (A. Şen, Ahu. (2007)  “Özelleştirme Sürecindeki Tedaş'ın (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Yeniden Yapılandırılması, Yüksek Lisans Tezi, s.10-11
[7] Bkz: ÖİB, 2014 Verileri, http://www.oib.gov.tr/yayinlar/yayinlar.htm (01.05.2014) ve ÖİB, 86039450-622 sayılı resmi yazı, 2013
[8] Devletler, toplum üyelerinin refah içinde yaşayarak mutlu olmalarını sağlamaktan sorumludur. Toplum üyelerinin maddi açıdan refah içinde yaşamaları, gelirleri ile doğru orantılıdır. Eğer ülkede elde edilen gelirden belirli kesimler fazla, belli kesimler az pay alabiliyor ve sonuçta servetin çoğuna, dar bir kesim sahip oluyorsa, toplumda huzursuzluklar ortaya çıkacaktır. Toplum üyeleri arasında oluşan bu dengesizliklerin giderilmesi yönünde düzenlemelerin yapılması esastır. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 97., Çetinkaya, Ö. (2007). Türkiye’de Devlet İşletmeciliği ve Özelleştirme, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Bursa.
[9] 4046 Sayılı Kanun; A) Özelleştirme yöntemleri
Özelleştirme programına alınan kuruluşlar aşağıda belirtilen yöntemlerden birinin veya birkaçının birlikte uygulanması suretiyle özelleştirilir.
a) Satış; Kuruluşların aktiflerindeki mal ve hizmet üretim birimleriyle varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilmesi ya da bu kuruluşların hisselerinin tamamının veya bir  kısmının kuruluşların içinde bulundukları şartlar da dikkate alınarak yurt içi ve yurt dışında, halka arz, gerçek ve/veya tüzelkişilere blok satış, gecikmeli halka arzı içeren blok satış, çalışanlara satış, borsada normal ve/veya özel emir ile satış, menkul kıymetler yatırım fonları ve/veya menkul kıymetler yatırım ortaklarına satış veya bunların birlikte uygulanması yoluyla bedel karşılığı devredilmesidir
[10] Özelleştirme İdari Başkanlığı Yayınları 2014
[11] Tüm dünyada son yıllardaki hızlı sanayileşme, nüfus artışı ve şehirleşme ile birlikte elektrik enerjisine olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yıllık ortalama elektrik talep artışı 1970’lerde yıllık ortalama %10, 1980’lerde yıllık ortalama %7, 1990’larda yıllık ortalama %6,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin enerji talebinde ise 2000’li yıllardan itibaren patlama yaşanmıştır. Her geçen gün artan bu talebi karşılamak için de çok büyük miktarlarda yatırım gerekmektedir. Bu büyüklükteki finansman ihtiyacının devlet kaynaklarından karşılanması, çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de kamu açıkları nedeniyle mümkün değildir. Bu nedenle, özel sektör kaynaklarının elektrik enerjisi yatırımlarına yönlendirilmesi ve sektörün özel kesime açılması, devlet açısından bir tercih olmaktan çıkarak zorunluluk haline gelmektedir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 100., ARSLAN, S. (2008) "Elektrik Enerjisi Sektöründe Serbestleşme, Yeniden Yapılanma, Özelleştirme Uygulamaları ve Dünya Örnekleri", Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ankara.
[12] ÖİB,   (2010).   Türkiye  Elektrik  Dağıtım Sektörü  Özelleştirmesi,      Tanıtım Dokümanı,           2010, http://www.oib.gov.tr/2010/dosyalar/TEDAS%20Teaser%20T%C3%BCrk%C3%A7e%20v05-
[13] Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı
TARİH : 02/04/2004 KARAR NO : 2004/22
KONU : Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin Özelleştirme Kapsam ve Programına Alınması. Özelleştirme Yüksek Kurulunca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 22/03/2004 tarih ve 2613 sayılı yazısına istinaden,
1)      Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (TEDAŞ)'nin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına,
2)      TEDAŞ'ın satış, kiralama, işletme hakkı devri ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar yöntemlerinden biri veya birkaçının birlikte ve/veya ayrı ayrı uygulanması suretiyle özelleştirilmesine, Özelleştirme işlemlerinin 31.12.2006 tarihine kadar tamamlanmasına, karar verilmiştir
[14] Dağıtım sektöründeki tüm bölgelerin 2013 yılında özelleştirmesinin ardından, TEDAŞ’ın  dağıtım sektöründeki hizmet görevi sona ermiştir. Yeni dönemde de kurumsal kimliğini koruyarak sektörde denetim ve takip sorumluklarını yürütmekte olan TEDAŞ, günümüzde Özelleştirme İdaresinin kendisine    verdiği sorumluk dairesinde, dağıtım şirketlerinin kısmi denetimi ve performanslarının takibi yönünde, EPDK ile görev paylaşımı içinde faaliyetini sürdürmektedir. YILDIZ, T. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, 07.12.2010 tarihli basın açıklaması, “Özelleştirme Sonrası TEDAŞ’ın Yeni Rolü” http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/657783- ozellestirme-sonrasi-tedasin-yeni-rolu, 14.07.2013
[15] Türkiye elektrik dağıtım sektörünü işletme yükümlüsü olarak görevlendirilen kamu teşebbüsü TEDAŞ’ın özelleştirilmesi yöntemi için, 4046 sayılı “Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun” ‘un 15. Maddesi esas alınmıştır. Bu madde çerçevesinde yapılacak olan özelleştirmelerde, kamu hizmeti gören tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri üreten kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme ve işletme birimlerinin, imtiyaz sayılan faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak anlaşma ve sözleşmeler imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri niteliğinde olup, imtiyaz süresi 49 yılı geçmeyecek şekilde düzenlenmiştir. Bu kanun doğrultusunda, TEDAŞ özelleştirmelerinde genel olarak işletme hakkı devrine (İHD) dayalı, işletme hisse satış yöntemi (İHS Modeli) uygulanmıştır. Bu modele göre yatırımcı, özelleştirilen dağıtım şirketinin bulunduğu bölgedeki elektrik dağıtım lisansına sahip tek şirket olmaktadır. Yatırımcı, dağıtım şirketinin hisselerinin sahibi olarak, TEDAŞ ile imzalanmış olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHD Sözleşmesi) çerçevesinde dağıtım varlıklarının işletme hakkını elde etmektedir. Ertilav, M. VE Aktel, M. “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 101
[16] Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yayımı tarihinde mevcut elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticaret imtiyazına sahip şirketler; diledikleri taktirde, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına müracaat etmek suretiyle, 3üncü maddede anılan görev şirketine dönüşmelerini istediklerinde Bakanlar Kurulu Kararıyla kendilerine bu Kanun esasları içerisinde 99 yıla kadar süreli bir görevlendirme hakkı verilebilir. Bu madde hükmünün gerekli kıldığı sözleşme değişikliği Bakanlar Kurulu Kararından itibaren 3 ay içerisinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile şirket    yetkilileri arasında imzalanır.

[17]Ertilay, M., ve Aktel, M. "TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:2, s. 99
[18] Bu konuya ilişkin Resmi Gazete: 24 Ağustos 1989 tarihli ve 89/14393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete: 7 Eylül 1989 – 20275 (mükerrer).” Aktaş Elektrik Ticaret A.Ş.'ne, 16/8/1983 tarihli ve 85/9800 sayılı Kararnamenin eki Yönetmeliğin 2 nci maddesinde gösterilen 16 ncı görev bölgesinde, 30 yıl sure ile elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti yapma görevi verilmesi; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'nın uygun görüşüne dayanan Enerji ve Tabii Kayraklar Bakanlığı'nm 22/6/1989 tarihli ve 5326 sayılı yazısı üzerine, 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 24/8/1989 tarihinde karalaştırılmıştır .”
[19] Danıştay 10. Dairesi, 29 nisan 1993 tarih ve E.1991/1 K.1993/1752 Sayılı karar.
[20] Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008)s.76.Danıştay’ın iptal gerekçeleri şöyle özetlenebilir.; İdari sözleşmeler, (i) taraflarından biri idare olan, (ii) kamu hizmetine ilişkin bulunan ve (iii) idareye ayrıcalık ve üstünlük tanıyan sözleşmelerdir. Kamu hizmeti niteliği taşıyan bir görevin yerine getirilmesi idari sözleşmeyle özel girişimciye devredilmişse, kamu hizmetinin imtiyaz usulüyle yürütülmesi söz konusudur. Dolayısıyla, TEK ile AKTAŞ arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi bir imtiyaz sözleşmesidir. İmtiyaz sözleşmelerinin Danıştay'ın incelemesinden geçirilmesi Anayasal ve yasal bir gerektir
[21] İlgili sözleşme Danıştay incelemesinden geçirildikten sonra, 2 Aralık 1997 tarihinde, Bakanlık İle AKTAŞ arasında bir imtiyaz sözleşmesi imzalanmıştır. Danıştay 1. Daire, E. 1997/66, K. 1997/72
[22] Danıştay 10. Daire, E. 1998/6434, Kt. 10.03.1999
[23] Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008)s.77.Dava dairelerinin tespiti şu şekilde özetlenebilir; “Aktaş, şartname hazırlanmadan, ihale yapılmadan, açıklık ve rekabet sağlanmadan görevlendirilmiştir. Aktaş'la 1997 yılına kadar mahsuplaşma yapılamamıştır. Bu nedenle idare tarafından alacak davaları açılmıştır. 1997 yılı itibarıyla alacak 23 trilyon Türk Lirasıdır. 1997 yılında yapılan mahsuplaşma da usulsüzdür. 1994 yılına ilişkin kesin ibralaşma tamamlanmamıştır. Ayrıca repo ve gecikme zammı gelirleri mahsuplaşma dışında tutulmuştur. Aktaş 1994 yılında TEDAŞ'tan elektriği 1,165 TL/KWh fiyatla satın almış, ancak TEDAŞ'a 1,196TL/KWh fiyatla elektrik satmıştır. Aktaş, 1994'te kâr etmesine rağmen, zarar göstererek kârını sonraki yıla aktarmıştır. Aktaş tarafından yapılan bir ödeme ilgili bankanın kapatılması nedeniyle tahsil edilememesine rağmen, ödeme yapılmış gibi işlem yapılmıştır. Aktaş tarafından taahhüt edilenin üstünde bir kayıp kaçak oranı kabul edilmiştir. Aktaş'ın yan şirketlerine yaptırdığı işlerin piyasa değerinde olup olmadığı şüphelidir. Aktaş TEDAŞ'la karşılaştırıldığında iktisadi çalışmamaktadır. Bu hususlar karşısında, görev/imtiyaz sözleşmesi imzalanmasına ilişkin işlemlerin amaç unsuru bakımından kamu yararına uygun olup olmadığının ve idarenin hizmeti gördüreceği kişiyi seçerken takdir yetkisini kamu hizmetinin en verimli ve etkin biçimde işletilmesi gereğinden hareket ederek mali ve teknolojik olanakları, güvenilirlik ve deneyim gibi bazı nitelikleri ön planda tutarak kullanıp kullanmadığının incelenmesi gerekmektedir.”

[24]  Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008) s.78. Davanın esası hakkında:Dava konusu işlemler 3096 sayılı Kanunda öngörülen yetki ve şekil kurallarına uygun olarak yapılmıştır. Aktaş hakkında düzenlenen raporlarda belirtilen hususlar ile davalı idarelerle Aktaş arasında çıkan sorunlar ticari ve mali konulara ilişkindir. İdarenin etkin denetim eksikliğinden de kaynaklanan bu sorunların idarelerce veya mahkemelerce çözümlenmesi gerekmektedir. Bunlar sözleşmenin imzalanmasına engel olacak nitelikte değildir. Mali hususlar haricinde, Aktaş'ın elektrik iletim ve dağıtımına ilişkin hizmetlerin yürütülmesinde bir aksaklık saptanamamaktadır. Kayıp-kaçak oranlarında yükselme olmakla birlikte, bu oranlar idarenin görevli olduğu bölgelerdekinden düşüktür.
[25] Atiyas, İzak, and Burak Oder. "Türkiye'de özelleştirmenin hukuk ve ekonomisi." (2008) s.79 Bu olayda  şirketin hizmet sunumunu etkin bir biçimde yapması için gerekli önlemlerin alınmaması, kayıp kaçak oranları dâhil performans kriterlerinin belirlenmemesi, gerekli yatırımların yapılmasını öngören, yapılan yatırımların gerçekten gerekli olup olmadığını denetleyen bir mekanizmanın kurulmaması ve görevlendirilecek veya  sözleşme imzalanacak şirkette aranacak koşulların belirlenmemesi şeklindeki zafiyetler ön plana çıkmaktadır. Daha da önemlisi, hizmeti sunacak şirketin seçimi de herhangi bir rekabet ortamı yaratılmadan gerçekleştirilmiştir. Öte yandan, Aktaş II olayını sonuca bağlayan kararlar, yargının, özelleştirme sonucunda elde edilmesi amaçlanan faydaları kamu yararı içinde gördüğünü açık şekilde ortaya koymaktadır

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KARAR İNCELEMESİ ÖDEV ÖRNEĞİ

ÖRNEK YÜKSEK LİSANS TEZ ÇALIŞMASI

TÜRKİYE'DE ELEKTRİK DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENLERİ VE AMAÇLAR ÖZELLEŞTİRMEDE TEDAŞ ÖRNEĞİ