KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ
Yüksek Lisans Tezi/Bitirme Projesi Danışmalığı için
İletişim: 0555 036 46 25
Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.wix.com/tezproje
İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı
Çalışmaya ilişkin bir sorularınız varsa yorumlar bölümünden yazabilir veya bana mail atabilirsiniz:
kaanmahmuterdem@gmail.com
KENTSEL
DÖNÜŞÜM FAALİYETİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ
Av. Kaan Mahmut
ERDEM[1]
İÇİNDEKİLER
ÖZET
“KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ”
Ad-Soyad
Kentsel
dünüşüm kavramı, kentsel yenileme, düzenleme ve canlandırma kavramaları ile
kullanılmaktadır. Bu bağlamda kentsel dönüşüm kavramının ortaya çıkmasında
özellikle büyük kentlerde kalabalığın artması ve altyapı sorunlarının da bu noktada
ortaya çıkması ile tartışılmaya başlanılmış ve kentin tekrar dizaynı için
hükümet politikalarının genel adı olarak belirtilebilir. Türkiye’de Kentsel
dönüşüm de özellikle 2000’li yılların başında büyük kentlerde ortaya çıkan
çarpık kentleşme ve alt yapı sorununun ortadan kaldırılması amacı ile devlet
politikası olarak benimsenmiştir.
Anahtar Kelimeler:
Kentsel Dönüşüm, mevzuat, imar, belediye
ABSTRACT
LEGAL CHARACTERİSTİC OF URBAN REGENERATİON
Name surname
The concept of
urban municipality is being used with concepts of urban renewal, regulation and
revitalization. In this context, the emergence of the notion of urban
transformation has begun to be discussed, especially with the increase in
population in large cities and the emergence of infrastructure problems at this
point, and it can be stated as the general name of government policies for
redesigning the city. Urban transformation in Turkey, especially in the 2000s
has been adopted as government policy with the aim of eliminating unplanned
urbanization and infrastructure problems emerged in the beginning of the big
city.
Keywords:
Urban Transformation, legislation, zoning, municipality
GİRİŞ
Kentsel dönüşümün Türkiye açısından hukuki
bir boyuta taşınması ve mevzuat ile düzenlenmesi yeni bir meseledir. Bu noktada
çalışmada ilk olarak kentsel dönüşümün kavramsal çerçevesi irdelenecek ve
akabinde kentsel dünüşümün hukuki boyutu ele alınacaktır. Bu bağlamda çalışma
iki bölümden oluşacaktır. Birinci bölüm olan entsel dönüşüm kavramı başlığı,
kentsel dönüşümün tanımı ve kısa bir şekilde Türkiye’deki tarihi gelişimi
irdelenmeye çalışılacaktır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise bu meselenin hukuki
boyutu şu alt başlıklar altında irdelenecektir. Bunlar; Kentsel Dönüşüm
Amacıyla Kullanılabilecek Yasal Düzenlemeler, İmar Kanunu ve Planlama, Hukuka
Aykırı Yapılarla İlgili Düzenlemeler, Belediye Kanunu, Kentsel Dönüşüm ve
Gelişim Kanunu Tasarısıdır.
BİRİNCİ BÖLÜM:
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI
Kentsel dünüşüm kavramı özellikle Amerika
Birleşik Devletleri ve İngiltere’de ilk olarak tartışılmaya başlanılan br
kavramdır. Bu kapsamda Şehirleşmenin artması, kalabalıklaşma ile ortaya çıkan
çarpık kentleşme ve altyapı sorunlarının çözümünde ortaya atılan bir kavramdır.[2]
Kentsel dönüşüm. Bu noktada dönüşüm kelimesi, canlandırma ve yenileme
kelimeleri ile eş anlamda kullanılmaktadır.[3]
Kentsel
yenileme kavramı imar terimleri kitabında şu şekilde tanımlanmıştır. Buna göre; Kamu girişimi ya da
yardımıyla, yoksul komşulukların temizlenmesi, yapıların iyileştirilmesi,
korunması, daha iyi barınma, çalışma ve dinlenme koşulları, kamu yapıları
sağlanması amacıyla, yerel tasar ve izlenceler uyarınca, kentleri ve kent özeklerinin
tümünü ya da bir bölümünü, günün değişen koşullarına daha iyi çevre verebilecek
duruma getirme”dir.[4] Bu kapsamda görülmektedirki kentsel dönüşüm
bir politikadır ve kentsel dönüşümün temel gayesi şehrin sorunlarını çözmektir.
Kentsel dönüşüm kavramı ile doğrudan
bağlantılı bir diğer kavramında açıklanmasında fayda bulunmaktadır. Kentsel
tasarım. Kentsel tasarım özellikle şehir planlaması, mimarlık, peyzaj mimarisi
gibi alanların kesişim noktasında bulunan bir kavramdır.[5]
Bu bağlamda; sınırları belli olan bir alanın çevre kalitesinin arttırılmasına
yönelik bir kavramdır. Dolayısıyla kentsel tasarım, kentsel dönüşümün akabinde
çevresel kalitenin arttırılmasında ortaya çıkmaktadır.[6]
İKİNCİ BÖLÜM: KENTSEL
DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU
2.1. Kentsel Dönüşüm Amacıyla Kullanılabilecek Yasal Düzenlemeler
Ketsel dönüşüm kavramının şehirleşmenin
artması, kalabalıklaşma ve altyapı sorunlarının ortaya çıkması ile göndeme
gelen bir kavram olduğunu çalışmanın ilk bölümünde belirttik. Bu noktada bir
politka olan kentsel dönüşümün uygulanabilmesi bu politikanın bir hukuki
altyapıya bağlanması ile mümkündür. Bu kapsamda çalışmanın bölümünde ketsel
dönüşümün hukuki altyapısı irdelenecektir.
2.1.1. İmar Kanunu
ve Planlama
Ülkemizde yaşanan temel altyapı
sorunlarının başında plansız kentleşme gelmektedir. Bu noktada şehirlerde
kalabalıkların artması ve imarı olsun veya olması izinsiz yapılaşma bu sorunun
kaynağını oluşturmaktadır. İmar planında da diğer idari hizmetlerde olduğu gibi
bir kamusal yarar amaçlanmaktadır.[7]
Zira bir Danıştay karararında imar planı şu şekilde açıklanmıştır; “İnsan,
toplum, çevre ilişkilerini kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından
etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımları yer
seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma ve
kullanım dengesini en rasyonel biçimde belirlemek üzere hazırlanır.”[8]
Özellikle
İmar Kanunu’nun 18. Maddesi kentsel dönüşüm açısında izinli veya izinsiz
yapıların kentsel dönüşüm politikası uyarınca bir araç olarak kullanılması
mümkündür. Bu noktada ilgili yasanın 18/1. Maddesi gereği, idare maliklerin
rızasına ihtiyaç olmadan düzenleme yapma imkanı sağlamaktadır. Bu noktada
binaların plansız bir şekilde inşası halinde idare bu binaların düzenlemesini
kolaylıkla yapabilecektir.[9]
2.1.2. Hukuka
Aykırı Yapılarla İlgili Düzenlemeler
Plansız yapılaşma ve imar izni olmadan
hukuka ayyırı yapılar şehirlerin en önemli problemlerinin başında gemektedir.
Bu yapılaşmalar gecekondu olarak adlandırılmaktadır. Gecekondu ifadesi şu
şekilde tanımlanmaktadır. “Bayındırlık ve yapı kurallarına aykırı olarak,
gerçek ya da tüzel kamu ve özel kişilerin arsaları üzerine, arsa sahibinin
isteği ve bilgisi dışında, izinsiz olarak yapılan, barınma ihtiyaçlarının
devletçe ve şehir meclislerince karşılanamayan yoksul ya da dar gelirli
ailelerin yaşadığı plansız, gelişigüzel yapılmış yapı statiği olmayan barınaklar”dır.
[10]Gecekondu
kavramı ayrıca 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 2. maddesinde da tanımlanmıştır.
[11]
Bu kapsamda kanun başkasının arazisine
yapılan hukuka aykırı yapılaşmayı gecekondu kavramı içnde değerlendirmektedir.
Zira başkasına ait arazilerdeki izinsiz yapılaşmada bu arazilerin büyük bir
bölümün hazineye ait arazilerdir.[12]
Buna karşın gecekondulaşma kavramı için bu tanımlama yetersiz kalmaktadır. Zira
malikler kaçak olarak kat inşaları, imar planı olmayan bölgelerde çok katlı
yapılaşma dagecekondulaşmanın bir parçasıdır. Buna karşın bu hususlar özellikle
imar afları ile hukuka uydurulmakta ve kentin problemlerinin idari makamlarca
arttırılmasına olanak sağlanmaktadır.
Gecekondu kavramı gecekonduların tasfiyesi
ve tekrar inşasını engelleyebilmeyi amaçlamıştır. Buna karşın 1966 yılında
yürürlüğe giren bu yasa amacının çok uzağında kalmıştır. Bunun temel sebebi
yerel yönetimlerin çarpık kentleşmeye izinler ile hukuki meşruiyet
sağlamasıdır. Plansız yapılaşmanın önüne geçmek için çıkarılan bir diğer yasa
ise; 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı
İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında
Kanundur. Bu kanun uyarınca, izinsiz yapıların islah edilmesi amaçlanmıştır. Bu
yasanında kentsel dönüşümü sağlama olanağı bu noktada bulunmamaktadır. Zira bu
kanun esas olarak bir imar affı kanunu olarak değerlendirilebiir. Zira izinsiz
yapılar tasfiye yerine islah edilerek hukuka uygun hale getirilmektedir.[13]
2.1.3. 6306 Sayılı
Kanun
Türkiye’de kentsel dönüşüm 6036 sayılı ve 1.05.2012
tarih ve 28309 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” ile sağlanmaktadır.[14]
Bu yasanın çıkarılma amacı kanunun ilk maddesinde şu şekilde belirtilmiştir.
Buna göre; “…afet
riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu
arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve
güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve
yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek…”[15]
Bu noktada kanunda belirtilen amaç kanunun kapsamını da belirlemektedir. Gerek
afet riski alanları gerekse bu alanında dışındaki yapılaşmada kentsel dönüşüm
yasası uygulama alanı bulabilecektir.[16]
Kentsel dönüşüm yasası ile ortaya çıkan
temel kavramlar ise riskli alan, riskli yapı ve riskli yapı alanıdır. Kanunun
tanımlar başlıklı 2. Maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre, riskli alan “Zemin yapısı veya
üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan,
Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü
de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca
kararlaştırılan alanı ifade etmektedir.” Bu kapsamda bir yapı can ve mal
güvenliğini tehdit edecek boyuta ulaşmış ise bu yapı riskli yapıdır ve doğrudan
kentsel düşüm kapsamındadır.[17]
Bu noktada kentsel dönüşüm yasası maliklerin iradelerini önemli bir noktaya
koymuştur. Zira tahliye ve yıkımın gerçekleşmesinin malik eli ile olması arzu edilmektedir.[18]
Malik kendi iradesi ile 60 gün içerisinde bu yıkımı gerçekleştirmemesi halinde
idare durumu üstlenmektedir. Yine bu husus düzenleyen 6036 sayılı yasanın
beşinci maddesinde malike kira yardımı da düzenlenmiştir. Zira maddenin lk
bendinin ikinci cümlesi şu şekildedir. “Anlaşma ile tahliye edilen yapıların
maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi
olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici
konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.”
Riski yapı kavramı da 6036 sayılı yasanın
tanımlar başlıkla maddesinni d bendinde açıklığa kavuşturulmuştur. “Riskli alan
içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya
ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit
edilen yapıyı ifade etmektedir.” Rzaerv yapı alanı ise aynı hükmün c bendinde
tanımlanmıştır. “Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni
yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı
olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça
belirlenen alanları, ifade etmektedir.” Riskli yapılar bakanlık tarafından
uzman bir ekip kurularak tespit edilmetedir. Bu tespitin ölçüleri ise yapının
can ve mal güvenliğini tehlikeye atması ve ekonomik ömrünü tamamlamasıdır.[19]
SONUÇ
Türkiye’de kentsel dönüşüm 6036 sayılı ve 1.05.2012
tarih ve 28309 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” ile sağlanmaktadır. Bu
noktada 6036 sayılı kanunun uygulanması kentsel dönüşüm politkasının temel
aracı ve hukuki dayanağıdır. Kentsel dünüşüm kavramı, kentsel yenileme,
düzenleme ve canlandırma kavramaları ile kullanılmaktadır. Bu bağlamda kentsel
dönüşüm kavramının ortaya çıkmasında özellikle büyük kentlerde kalabalığın
artması ve altyapı sorunlarının da bu noktada ortaya çıkması ile tartışılmaya
başlanılmış ve kentin tekrar dizaynı için hükümet politikalarının genel adı
olarak belirtilebilir. Türkiye’de Kentsel dönüşüm de özellikle 2000’li yılların
başında büyük kentlerde ortaya çıkan çarpık kentleşme ve alt yapı sorununun
ortadan kaldırılması amacı ile devlet politikası olarak benimsenmiştir. Çalışma
da du bu amaç doğrultusunda hukuki altyapının dayanakları irdelenmeye
çalışılmıştır.
KAYNAKÇA
AÇMAZ, Melda, “Kentsel Tarım ve Peyzaj Mimarlığı:
Güllük Kıyı Bandı Kentsel Peyzaj Tasarımı Çalışması”, Uluslararası 14. Kentsel
Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu, MSÜ Yay. İstanbul 2003.
ALVER, Köksal. (2012). Kent İmgesi. Hece
Yayınları. Ankara. 9-31
ATAÖV, Anlı ve Osmay, Sevin. (2007). Türkiye’de
Kentsel Dönüşüme Yöntemsel Bir Yaklaşım, METU JFA 2007/2 (24,2) 57-82
AYATAÇ, Hatice, “Urban Design: A Key To Urban Regeneration”,
Uluslararası 14. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu, MSÜ Yay. İstanbul
2003.
CAN, İslam. ve Çiçek, Cihat. (2012). Gecekondulaşma,
Kentsel Dönüşüm ve TOKİ Konutlarının Ticarileşmesi: Kars Örneği. Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi. Sayı:9. 37-61.
ÇOLAK, Nusret İ. (2014). İmar Planları, İmar
Uygulamaları Ve İptal Davaları. İstanbul: XII Levha Yayınları.
ERGAN, Nevin. G.; Kütük, Biresen. Ş. ve Sağlam,
Serdar. (2014). Kentsel Dönüşüm Politikaları ve Toplumsal Katılım, Kentsel
Dönüşümün Sosyal Boyutu Sempozyumu 12.05.2014. İ.T.O. İstanbul. 159.
KALABALIK, Halil, İmar Hukuku, Seçkin Yay., Ankara
2002.
LAM, Kara, “Revitalisation From The Inside
Out: The Attempts To Move Towards An Urban Renaıssance”, The Cıtıes Of The
United States And The United Kingdom Connecticut Journal of International Law,
Fall 2003.
ÜNAL, Erol - Duyguluer, Feridun - Bolat,
Ersin, İmar Terimleri, TODAİE Yay., Ankara 1998.
[1] İzmir Barosu,
hukuktez.com, kaanmahmuterdem@gmail.com.
[2] Lam, Kara, “Revitalisation
From The Inside Out: The Attempts To Move Towards An Urban Renaıssance”, The
Cıtıes Of The United States And The United Kingdom Connecticut Journal of
International Law, Fall 2003, s.164.
[4] Erol, Duyguluer,
Bolat, İmar Terimleri, TODAİE Yay.,
Ankara 1998, s. 103.
[5] Ayataç, Hatice, “Urban
Design: A Key To Urban Regeneration”, Uluslararası 14. Kentsel Tasarım ve
Uygulamalar Sempozyumu, MSÜ Yay. İstanbul 2003
[6] Açmaz, Melda, “Kentsel
Tarım ve Peyzaj Mimarlığı: Güllük Kıyı Bandı Kentsel Peyzaj Tasarımı
Çalışması”, Uluslararası 14. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu, MSÜ
Yay. İstanbul 2003., s.71.
[7] Kalabalık, Halil, İmar
Hukuku, Seçkin Yay., Ankara 2002, s. 63-64.
[8] Danıştay, 6. D., T.
21.6.2000, E. 1999/1533, K. 2000/4161, (www.kazanci.com.tr)
[9] İmar Kanunu 18/1. Madde;
İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya
diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları
ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye,
bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil,
hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen
tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir.
[10] Ünal, Duyguluer, Bolat, s.
39.
[11] “imar ve yapı işlerini
düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın, kendisine ait
olmayan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz
yapılar kastedilmektedir
[13] Ataöv, Anlı ve Osmay,
Sevin. Türkiye’de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel Bir Yaklaşım, METU JFA 2007/2 (24,2),
2007, s.59.
[14] Çolak, Nusret İ. İmar
Planları, İmar Uygulamaları Ve İptal Davaları. İstanbul: XII Levha Yayınları,
2014, s.28.
[15] 6036 sayılı Kanunun 1.
Maddesi.
[16] Can, İslam. ve Çiçek,
Cihat. Gecekondulaşma, Kentsel Dönüşüm ve TOKİ Konutlarının Ticarileşmesi: Kars
Örneği. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Sayı:9, 2012, s. 41
[17] Alver, Köksal, Kent
İmgesi. Hece Yayınları. Ankara, 2012, s. 9-31
[18] Malik iradesi başvurulan
ilk adımdır. Malik tahliye ve yıkımı kendi eli ile gerçekleştirmez ise idare
duruma el almaktadır. Zira bu husus 6306 sayılı yasanın 5. Maddesinde şu
şekilde açıklanmıştır:” Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu
alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda,
öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır.” Maddenin
üçüncü bendi ise; “Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması
için, bu yapıların maliklerine altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu
süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari
makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta
bulunulur.” Şeklinde düzenlenmiştir.
[19] Ergan, Nevin. G.; Kütük,
Biresen. Ş. ve Sağlam, Serdar. (2014). Kentsel Dönüşüm Politikaları ve
Toplumsal Katılım, Kentsel Dönüşümün Sosyal Boyutu Sempozyumu 12.05.2014.
İ.T.O. İstanbul. 159.
Yorumlar
Yorum Gönder