AÇIK BONONUN İLK TEDAVÜLE ÇIKTIĞI ANDA TÜRK TİCARET KANUNU'NUN 680. MADDESİNDE BELİRLENEN ZORUNLU UNSURLAR İÇERİP İÇERMEDİĞİNİN TARTIŞILDIĞI 12. HD’NİN T. 1.12.2016, E. 2016/5645, K. 2016/24721SAYILI KARAR İNCELEMESİ
Yüksek Lisans Tezi/Bitirme Projesi Danışmalığı için
İletişim: 0555 036 46 25
Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.com/
İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı
Bu çalışmada size örnek bir karar incelemesi göstermek istiyorum. Konu olarak Ticaret Hukukunun komplike maddelerinden bir olan TTK 680. maddesini seçtim. Bu alanda 2016 tarihinde 12. Hukuk Dairesinin Verdiği 12. HD’nin T. 1.12.2016, E.
2016/5645, K. 2016/24721sayılı Kararı Seçtim. Hepinize İyi Okumalar.
Av.
Kaan Mahmut ERDEM[1]
Seminer
Karar İncelemesi
Karar İncelemesi
AÇIK
BONONUN İLK TEDAVÜLE ÇIKTIĞI ANDA TÜRK TİCARET KANUNU'NUN 680. MADDESİNDE
BELİRLENEN ZORUNLU UNSURLAR İÇERİP İÇERMEDİĞİNİN TARTIŞILDIĞI 12.
HD’NİN T. 1.12.2016, E. 2016/5645, K. 2016/24721SAYILI KARAR İNCELEMESİ
A. Olay
Somut
uyuşmazlığımızda açık bononun ilk tedavüle çıktığı anda Türk Ticaret Kanunu'nun
680. maddesinde belirlenen zorunlu unsurlar içerip içermediği tartışılmaktadır.
B. İddia
Alacaklı
tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile
takipte örnek 10 nolu ödeme emri tebliğinin üzerine borçlunun yasal süresinde
icra mahkemesine başvurarak; takip konusu senedin 1994 yılında C.Savclığında
şikayet konusu yapılarak tedavüle girdiğini, C.Savcılığında senedin onaylı
suretinin alındığını, senedin ilk tedavüle çıktığında tanzim ve vade tarihinin
boş olduğunu, senedin sonradan doldurulduğunu, senedin kambiyo vasfında
bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmektedir.
C. Savunma
Borçlunun
senedin iptalini açık bononun tedavüle çıkmadan evvel doldurulmadığı iddiası
ile talep etmektedir. Buna karşın alacaklılar tarafından açık bononun sadece
imza ile tedavüle çıkabileceğini ve bononun geçerlilik arz ettiğini
belirtmişlerdir.
D. Yerel Mahkemenin Kararı
Yargıtay'ın
karar metninden anlaşılacağı üzere Yerel mahkeme açık bononun tedavüle ilk
çıktığında zorunlu unsurlarının bulunmasının şart olmadığı ve bononun
geçerlilik arz ettiği sonucuna ulaşmıştır.
E. Yargıtay'ın Kararı
TTK.uyarınca
açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun ilk tedavüle
çıktığı anda zorunlu unsurları taşıması gerekir. Senedin C. Savcılığına ibrazı
tedavüle çıkmış olduğu anlamına gelir. Borçlunun şikayet dilekçesine eklediği
senet fotokopisinin arkasında "İş bu fotokopi aslının aynısıdır.
C.başsavclığınca tasdik olunur. " kaşesi bulunduğu ve imzalandığı
görülmektedir. C.Başsavclığı'nın dosyası incelenerek oluşacak sonuca göre bir
karar verilmesi gerekir.
Borçlunun
temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle
İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (Bozulmasına), bozma nedenine
göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığını, peşin
alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde
karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
II. Değerlendirme
A. Bono Kavramı
Bono,
hukuki açıdan soyut borç ikrar niteliğindedir (m. 776/1,b). Ekonomik işlevi
açısından bono, daha çok bir kredi aracı olarak kullanılmaktadır.[2]
Fakat bazen kısa vadeli yatırım aracı (özellikle senedi iskonto veya koruma
denilen yol ile devralan bankalar açısından) veya teminat ya da ödeme aracı
olarak da kullanılabilmektedir. TTK m.778, poliçeye ilişkin hükümlerden
birçoğuna açıkça yollama yaparak, bu hükümlerin niteli¤ine aykırı düşmemesi şartıyla
bonoya da uygulanması gerektiğini düzenlemiştir.[3]
Bono,
kanunen emre yazılı bir kıymetli evrak türüdür. Ancak menfi emre kaydı ile,
nama düzenlenmesi mümkündür. Ancak Tüketiciyi Koruma Kanunu md. 4’te ayrıksı
bir durum vardır. Buna göre, taksitli satışlarda tüketiciden alınacak bonolar,
nama yazılı olmalıdır. Nama yazılı senetlerin defi sisteminin borçluyu/
tüketiciyi korumasından dolayı, böyle bir hüküm getirilmiştir.
Bonoların
devri, emre yazılı kıymetli evrakın devri anlamında olduğu için: Ciro +
zilyetliğin devri ile mümkün olur. Ancak eğer menfi emre kaydı ile nama yazılı
hale getirilmiş bono varsa, bu halde, nama yazılı alacağın temliki +
zilyetliğin devri gerekecektir. Bono, nama ya da emre düzenlenebilir ancak hamile
düzenlenemez. Menfi emre kaydı olmayan bir bono, emre yazılı bonodur
B. Bonu'nun Unsurları
1. Zorunlu Unsurlar
Bonoların
zorunlu unsurları Türk Ticaret Kanunu'nun 776. maddesinde belirtilmiştir. Buna
göre; Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet”
kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya
emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, b) Kayıtsız ve şartsız
belirli bir bedeli ödemek vaadini, c) Vadeyi, d) Ödeme yerini, e) Kime veya
kimin emrine ödenecek ise onun adını, f) Düzenlenme tarihini ve yerini, g)
Düzenleyenin imzasını, içerir.[4]
Hükmün
a bendi: Hükümdeki unsurlardan bir tanesi de, senet metninde bono ya da emre
yazılı senet kelimesinin olmasıdır. Burada tartışılacak husus şudur: Eski
kanunda, emre yazılı senet yerine, emre muharrer senet deniyordu. Eğer metinde,
emre muharrer senet yazarsa, senet metninde emre muharrer senet yazılması da
geçerlidir.[5] Zira
emre yazılı senetle emre muharrer senet eşanlamlıdır.
Hükmün
b bendindeki, kayıtsız şartsız ödeme vaadi, biçimsel soyutluğun burada da
geçerli olduğunu ifade eder. Hükmün b bendine göre, bedel senet metninde yer
almalıdır. Atıf suretiyle bedel düzenlenemez.
Hükmün
c bendine göre, vade metinde yer almalıdır.
Hükmün
d bendine göre, ödeme yerinin gösterilmesi zorunlu unsurdur. Eğer ödeme yeri
gösterilmezse, düzenleme yeri ödeme yeri olur.[6]
Bu poliçeden farklıdır zira poliçede, düzenleme yeri ile ödeme yeri birbirinden
farklıdır çünkü düzenleyenin ve muhatabın yerleşim yeri farklıdır. Bono’da,
senedi düzenleyen senedin asli borçlusudur. Poliçede ise düzenleyen başvuru
borçlusudur. Kabul eden muhatabın poliçe bedelini ödememesi halinde,
düzenleyene başvuru borçlusu olarak başvurulur. Ancak bono’da farklıdır.
Bonoda, düzenleyen asli borçludur.
Hükmün
e bendine göre, lehtar bonoda gösterilmelidir.
Düzenleme
tarihi, düzenleme yeri ve düzenleyenin imzası, zorunlu unsurdur. Vadesi
yazılmayan bono, görüldüğünde vadeli sayılır ancak karma vade, geçersizdir.
Düzenleme yeri yazılmamışsa, düzenleyenin adı yanında yazan yer düzenleme
yeridir.[7]
TTK
md. 756’ya göre, düzenleyenin imzası el ile atılmalıdır. Güvenli elektronik
imza, kural olarak elle atılan imzaya eşdeğerdir ancak TTK md. 1526’ya göre,
poliçe, bono, çek, kabul, aval vb. işlemler, güvenli elektronik imza ile
yapılamaz. Fiilen elle atılmalıdır. Çünkü senedin dolaşımı sırasında imzanın görülmesi
önem arz etmektedir.[8]
C. Açık Bono
Açık
bono Türk Ticaret Kanunu'nun açık poliçenin düzenlendiği 680. maddesine atıf
yapılarak belirlenmiştir. TTK 680/1 uyarınca; Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki
anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası,
hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş
veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.Şeklinde
düzenlenmiştir.[9]
Yukarıdaki
bölümde bononun zorunlu unsurlarını belirttik. Bono düzenlenirken, bazı zorunlu
unsurlar boş bırakılabilir. Bononun teminat amacıyla verilmesi de mümkündür. Bu
halde bononun bedel kısmı boş bırakılır. Bu bağlamda bononun teminat amacıyla
verildiğini belirtmek için bononun üzerine teminat yazılırsa, bono geçersiz
olacaktır. Örneğin, ev kiraladınız. Evdeki olası tahribat için de teminat
olarak ev sahibine bono verdiniz. Ancak tahribatın ne kadar olduğunu
bilmediğimiz için bedel kısmına bir şey yazamazsınız. Bu sebeple bedel kısmı
boş bırakılır. Böylelikle açık bono düzenlenmiş olur. Kiracının ne kadar
oturacağı belli olmadığı için tarih kısmı da boş bırakılır.[10]
Normal şartlarda zorunlu iki unsuru olmayan bu bononun geçersiz olması gerekir
ancak imza dışındaki unsurlar boş bırakılabilir. Zorunlu unsurları, senedin düzenlenme anında
değil, senedin ödeme için borçluya ibraz edildiği anda arıyoruz. Böylelikle,
açık bono düzenlenebiliyor.[11]
Açık bonoda taraflar arasında şu sözleşmeler olur:
o Teslim
sözleşmesi
o Kambiyo
sözleşmesi: Kambiyo taahhüdü, senedin imzalanıp, zilyetliğinin devri anında
doğar.
o Doldurma
sözleşmesi[12]
TTK
md. 680’e göre açık bono düzenlenebilir. Zorunlu unsurlardaki eksikliğin nasıl
doldurulacağı hususunda anlaşma söz konusu olur. Bu anlaşmaya, doldurma
anlaşması denir. Anlaşmaya aykırılık hamile ileri sürülemez. İspat hukuku açısından
anlaşmanın, yazılı belge ile ispatı gerekir.[13]
Bir
bono eksik unsurları olmasına rağmen dolaşıma çıkacaksa, muhakkak doldurma
anlaşması olması gerekir. Bu doldurma anlaşması ile düzenleyen, açık ya da
zımni olarak, eksik unsurların iki tarafça da doldurulabileceğini kabul etmiş
olur. Ancak doldurma anlaşması 3. Kişilere karşı ileri sürülemez. Çünkü
doldurma anlaşmasına aykırılık, kişisel defi doğurur. Açık bono, tam bono gibi
devredilebilir. Devri bakımından, tam bono ile farklılık yoktur. Devir ile
doldurma yetkisinin de devralana intikal ettiği kabul edilir. Düzenleyenin
doldurma anlaşmasını yazılı delille kanıtlaması gerekir.
TTK
md. 680’de bir istisnadan bahsedilir: Hamil bonoyu kötüniyetle iktisap ederse
ya da iktisap sırasında ağır kusuru varsa doldurma anlaşmasına aykırılık 3.
Kişilere ileri sürülür. Ancak zaten hamilin bilerek borçlunun zararına hareket
etmesi halinde de genel kural gereği kişisel defiler 3. Kişilere karşı ileri
sürülmektedir. Böyle bir genel kural varken, TTK md. 680’e konan bu yeni
istisna arasında küçük bir fark vardır.[14]
Kötü niyetle iktisap ya da ağır kusur, bilerek borçlunun zararına hareket
etmeyi de kapsar. Dolayısıyla daha geniş bir ifadedir. Kişinin kastı olmasa da
ağır kusuru varsa, bu defi ileri sürülebilecektir.Açık bonoda daha geniş bir
istisnanın yaratılmasının sebebi, açık bononun devri sırasında devralanın
dikkat sarf etmesi gereken/ sorgulaması gereken bir durum olmasıdır. Bütün
unsurları tam olan bir bonoda sorun yoktur
ve hukuki görünüşe güven korunur ancak bazı unsurları eksik bir bonoda,
devralan daha dikkatli olmalıdır.[15]
Kanun, kişisel defilerin devralanlara ileri sürülmemesini dengelemek için, devralanın
doldurma anlaşmasını/ bedelin nasıl doldurulacağını vb. hususları araştırmasını
zımnen istemiştir. Aksi halde açık bono da tam bono gibi devredilmiş olacaktı
ancak eksik olan unsurlar olduğu için, devralanın açık bonoyu sorgulamaması
onun ağır kusuruna yol açabilir.[16]
Ancak devralanın bu araştırmayı yaparken, her şeyi tam ve doğru öğrenmesi
gerekmez. Doldurma anlaşması zaten yazılı olmayabilir ancak devralanın
araştırması yeterlidir. Bu hükümle kanun 3. Kişinin sorumluluğunun kapsamını
genişletir.[17]
Açık
bono, dolaşıma çıktığında bütün unsurları tam olmayan ancak en geç ibraz anında
doldurulması gereken bonodur. Kanun, açık bononun da tedavülüne imkan tanımış
ancak ciro yoluyla devralacaklara ağır sorumluluk yüklemiştir. Kanun koyucu,
doldurma anlaşmasından doğacak kişisel defilerin 3. Kişilere ileri sürülmesinde
genel kuraldan ayrılmıştır. Dolayısıyla Yargıtay 12. Hukuk dairesinin; "TTK.nun
690. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 592.
maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış
bononun ilk tedavüle çıktığı anda zorunlu unsurları taşıması gerekir."
açıklaması doğru değildir.
KAYNAKÇA
Bahtiyar, Mehmet. "Kıymetli Evrak Hukuku."
Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012.
Çeker, Mustafa. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre
ticaret hukuku: ticari işletme hukuku, şirketler hukuku, kıymetli evrak hukuku.
Karahan Kitabevi, 2012.
Karahan S, Arı Z, Bozgeyik H, Saraç T, Ünal M.
Kıymetli Evrak Hukuku, 1. Baskı, Konya. 2013.
Öztan, Fırat. Kiymetli evrak hukuku. 2012.
Poroy, Reha, Tekinalp. Ü., "Kıymetli Evrak Hukuku
Esasları Çek Kanunu Yorumu ile, 21." Bası, İstanbul, 2013.
Pulaşlı, Hasan. "Kıymetli Evrak Hukukunun
Esasları." B., Ankara, 2013.
Ülgen, Hüseyin, et al. Kıymetli evrak hukuku. Vedat
Kitapçilik, 2016.
[1] İzmir Barosu, kaanmahmuterdem@gmail.com,
05550364625
[2] Bahtiyar, Mehmet.
"Kıymetli Evrak Hukuku." Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012, s.125
[3] Çeker, Mustafa. 6102
sayılı Türk Ticaret Kanununa göre ticaret hukuku: ticari işletme hukuku,
şirketler hukuku, kıymetli evrak hukuku. Karahan Kitabevi, 2012., s.92
[4] Bahtiyar, Mehmet.
"Kıymetli Evrak Hukuku." Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012, s.126
[5] Poroy, Reha, Tekinalp. Ü.,
"Kıymetli Evrak Hukuku Esasları Çek Kanunu Yorumu ile, 21." Bası,
İstanbul, 2013, s.115.
[6] Poroy, Reha, Tekinalp. Ü.,
"Kıymetli Evrak Hukuku Esasları Çek Kanunu Yorumu ile, 21." Bası,
İstanbul, 2013., s.117
[7] Çeker, Mustafa. 6102
sayılı Türk Ticaret Kanununa göre ticaret hukuku: ticari işletme hukuku,
şirketler hukuku, kıymetli evrak hukuku. Karahan Kitabevi, 2012., s.96
[8] Öztan, Fırat. Kiymetli
evrak hukuku. 2012., s.103
[9] Bahtiyar, Mehmet.
"Kıymetli Evrak Hukuku." Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012, s.131
[10] Karahan S, Arı Z, Bozgeyik
H, Saraç T, Ünal M. Kıymetli Evrak Hukuku, 1. Baskı, Konya. 2013.
[11] Öztan, Fırat. Kiymetli
evrak hukuku. 2012., s.106
[12] Bahtiyar, Mehmet.
"Kıymetli Evrak Hukuku." Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012.
[13] Ülgen, Hüseyin, et al.
Kıymetli evrak hukuku. Vedat Kitapçilik, 2016., s.141
[14] Ülgen, Hüseyin, et al.
Kıymetli evrak hukuku. Vedat Kitapçilik, 2016.s, 142
[15] Öztan, Fırat. Kiymetli
evrak hukuku. 2012., s.101
[16] Karahan S, Arı Z, Bozgeyik
H, Saraç T, Ünal M. Kıymetli Evrak Hukuku, 1. Baskı, Konya. 2013, s.132
[17] Bahtiyar, Mehmet.
"Kıymetli Evrak Hukuku." Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012., s.134
Yorumlar
Yorum Gönder