"DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI" VE "MEDENİ USUL HUKUKUNUN ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMASI" SORUNSALININ YARGITAY 3.HD. 01.03.2012 T. E: 2012/1519 K: 5461 SAYILI İLAM IŞIĞINDA TAHSİLİ
Yüksek Lisans Tezi/Bitirme Projesi Danışmalığı için
İletişim: 0555 036 46 25
Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.wix.com/tezproje
İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı
"DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI" VE "MEDENİ USUL HUKUKUNUN ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMASI" SORUNSALININ YARGITAY 3.HD. 01.03.2012 T. E: 2012/1519 K: 5461 SAYILI İLAM IŞIĞINDA TAHSİLİ
AV. Kaan Mahmut Erdem*
I.
KARARA
KONU OLAN OLAYIN ÖZETİ
HGK ilamından anladığımız üzere davacı
ile davalı arasında söz konusu uyuşmalık basit yargılama usulüne tabi bir
alacak davasıdır. Bu alacak davası 1086 Sayılı yasanın yürürlükte olduğu zaman
açılmıştır. Fakat bu yasa döneminde bir kez sebepsiz yere takip edilmemiştir.
6100 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte dava da tamamlanmamış usul
işlemleri için yargılama devam etmiş fakat yeni yasa döneminde de davanın bir
kez daha sebepsiz yere takibi bırakılmıştır. Bunun üzerine hem 1086 Sayılı yasa
hem 6100 sayılı yasada düzenleme bulan davanın açılmamış sayılmasına karar
verilmesi hususunun değerlendirilmesi dosyanın gönderildiği merciler tarafından
değerlendirilmiştir.
![]() |
* Staj. Av.,İzmir Barosu
II.
MERCİLERİN
ÇÖZÜM TARZI
Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
önüne gelen alacak davasında davanın sebepsiz yere iki kez takip edilmemesi
üzerine re'sen 01.11.2011 gün ve 2011/41 Esas 2011/1851 sayılı ilamı ile
davanın açılmamış sayılmasına karar
vermiştir. Yerel mahkemenin bu kararı vermesinde ki etken neden
öncelikle 1086 sayılı yasa döneminde açılmış olan davanın bir o yasa döneminde
bir kere sebepsiz yere takip edilmemsi ve aynı davanın yenilenmesinden sonra
6100 Sayılı yasa dönemimde de sebepsiz yere takipsiz bırakılmasında
kaynaklanmıştır. HMK 320/son fıkra uyarınca "Basit yargılama usulüne tabi
davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden
sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır." Davanın açılmamış
sayılmamasına karar vermiştir. ilk derece mahkemesinin kararı davacı idare
vekili tarafında temyiz edilmiştir. Dosya 3. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 01.03.2012 gün ve 2012/1519 Esas2012/5461 Karar sayılı
ilamı ile; 1086 Sayılı yasa ve 6100 Sayılı yasa döneminde basit yargılama
usulüne tabi davalarda dosyanın kaç kere takipsiz bırakılabileceğine ilişkin
getirilen sayısal kısıtlamaya dikkat çekilmiş ve usul kurallarının zaman
bakımından yeni yürürlüğe giren kanunun tamamlanmış işlemelere
uygulanamayacağından bahisle yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Yerel
mahkemenin direnmesi üzerine HGK'nun önene gelen uyuşmazlıkta HGK , 3.HD.'sis
bozma kararına katılmış ve direnme kararını kaldırmıştır. Aynı Hukuk Genel
Kurulu kararında iki karşı oy yazısı ise yerel mahkemenin direnme kararını
doğru bulmuştur.
III.
UYUŞMAZLIK
KONUSU TESPİTİ
Uyuşmazlığın çıkış noktası; davanın
öncelikle 1086 Sayılı yasa döneminde takipsiz bırakılıp yeniledikten sonra bir
de 6100 Sayılı yasa döneminde taraflarda takip edilmemesi üzerine davanın HMK
320/son hükmü uyarınca hiç açılmamış sayılmasına karar verilmesinin uygun olup
olmadığı üzerinde yoğunlaşmıştır. Burada tartışılan konu, 1086 sayılı HUMK 409
uyarınca basit yargılamaya tabi bir uyuşmazlık
toplamda 2 kere
takipsiz bırakılıp yenilenebilirken ve
3. kere ancak
takipsiz bırakılırsa davanın re'sen açılmamış sayılmasına
karar verilebilirken; 6100 sayılı HMK320/son uyarınca abu işlemin en fazla 1
kez yapılabilmesi ve ikinci kez takipsiz bırakılma halinde mahkemenin re'sen
davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesidir. Hangi yasanın uygulanması
gerektiği sorunu uyuşmalığın temelidir. Bu sorun Medeni usul kanununun zaman
bakımından uygulanmasına ilişkin HMK 448'in1
yorumu ile çözüme kavuşacaktır.
IV.
KONUNUN
İNCELENMESİ VE DEĞERELENDİRİLMESİ
A.
DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI, SONUÇLARI, YENİLENMESİ VE SOMUT OLAYLA BAĞLANTISI
Dosyanın işlemden kaldırılması konusu
HMK 150. madde de düzenlenmiştir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan
taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini
bildirdikleri takdirde dosya işlemden kaldırılır. Burada bazı ihtimaller söz
konusudur. Eğer usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflardan sadece biri
duruşmaya gelir ise gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın
yokluğunda devam edilir.2 Bu hususun en önemli etkisi
geçerli bir
![]() |
1 HMK 448 " Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek
kaydıyla derhal uygulanır." Zaman bakımında uygulanmaya ilişkin diğer
hususlara gelince HMK Geçici Madde 1 " Bu kanunun yargı yolu ve göreve
ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan
davalara uygulanmaz. Senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma
yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri kanunun yürürlüğe
girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz."
2 "Fakat bunun için tarafların usulüne uygun bir şekilde duruşmaya
çağrılmaları ve duruşma gününden haberdar olmaları gerekir."
13.HD.30.9.1999,5720/6501; Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet
,s.610 "Dosyanın işlemden kaldırılabilmesi için öncelikle tarafların
usulüne uygun şekilde duruşmaya çağrılmış olması gerekir. Duruşmaya davet edilmesi
gereken durumlarda, taraflara bu davet
yapılmamışsa, dosyanın işlemden kaldırılması kararı yanlıştır.Yargıtay'ın
da aynı
yönde kararları mevcuttur. " Baki, Kuru/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz,
Ejder, s. 542; "Mahkemece, 27.07.2011 tarihli tensip kararı ile 03.11.2011
tarihinde duruşma günü verilmiş, davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı
gerekçesiyle dosya işlemden kaldırılmış, yasal süresi içinde yenilenmemsi
nedeniyle de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 Sayılı
HMK.nun 150. maddesine göre; Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar,
duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri
takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı
tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün
itibariyle açılmamış sayılır. Buna göre davanın açılmamış sayılmasına karar
verilebilmesi duruşma gününden davacının haberdar olması gerekir. Dosya da tensip tarihi itibariyle yeterli
tebligat masrafı olmasına rağmen dosya işlemden kaldırılmış, akabinde de
işlemden kaldırma kararı davacı vekiline tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle
davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar usul ve tasaya
aykırı olup bozmayı gerektirir". 13.
HD.,1.6.2012, 11651/14272
özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf,
yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edememesidir.3
İki tarafta sebepsiz yere duruşmaya
gelmez iseler, dosya işlemden kaldırılır.4 Bunu
üzerine artık dosyanın yenilenmesi aşaması gelir. Bu durumda HMK150/4 uyarınca
dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten
başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Buradan çıkarılacak sonuç
davanın üç ay boyunca derdest kalmaya devam etmesidir.5 Yenileme dilekçesi dosyanın işlemeden kaldırılmasından bir ay sonra
yapılırsa yeniden harç alınmaz.6 Aksi halde taraflar harç
yatırarak dosyayı yenileme talebinde bulunabilirler.7
Dosyanın işlemden kaldırılması ve
yenilenmesi sayısal olarak sınırlandırılmıştır. Buradaki amaç yargılamanı
gereksiz yere uzamasını engellemek 8ve usul
ekonomisi ilkesinin gereğidir.9 HMK uyarınca yazılı yargılama
usulüne tabi bir davada dosya en fazla iki defa işlemden kaldırılabilir. 10 Zira HMK 150/6; İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan
yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz
bırakılamaz. Fakat HUMK döneminde 409/5 uyarınca bir davada üç kez işlemeden
kaldırılan davalar ancak açılmamış sayılmakta idi.11 Basit
yargılama usulünde ise HMK320/4 nedeniyle dava dosyasının
![]() |
3Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/
Özekes, Muhammet,s.610; Karslı, Abdurrahim, s.664,
4 Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder/ Taşpınar Ayvaz, Sema s. 548; Pekcanıtez,
Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet,s.610;
5Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/
Özekes, Muhammet, s.612;
6 Konuta ilişkin bir Yargıtay kararında bu duruma değinilmiştir.
"Bilindiği üzere; davanın yenilenmesi tarihinde yürürlükte bulunan 1086
sayılı HUMK..nun 409. maddesi, 4. fıkrasında (6100 sayılı HMK.nun 150. maddesi);'
dava dosyanın işlemden kaldırıldığın tarihten başlayarak 1 ay geçtikten sonra
yenilenirse yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı
tarafa yüklenemez',...Somut olayda davacı tarafından 2. yenileme dilekçesi
04.03.2010 tarihinde verilmiş, ancak yenileme dilekçesi haçlandırılmamıştır....
Bu durumda, anılan tarih itibariyle dava açılmaış sayılması gereken konuma
düşmüştür."
7 HMK 150/4 "... Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir
ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa , yeniden harç alınır, bu
harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç
verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
8 Kanun koyucu, 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinin son fıkrası bakımından
madde gerekçesinde “Basit yargılama usulüne tâbi davaların kısa sürede
tamamlanmasını sağlamak ve davayı uzatıcı işlemler konusunda da daha titiz
davranılmasını temin etmek amacıyla, dördüncü fıkradaki kural benimsenmiştir.”
Demektedir
9 HMK 30 "Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde
yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür."
10 Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet,s.613; Özmumcu, Seda, s.
183 vd.
11 Bu konuya ilişkin HUMK döneminde verilen bir Karar da; "HUMK.nun 409.
maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren
üç ay içinde yenilenmeyen davalar ve
sadece bir kez işlemden kaldırılabileceği
düzenlenmiştir. İşlemden kaldırılan dosya takipsiz bırakılması halinde ise
artık mahkeme re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verecektir. Halbuki
1086 sayılı yasa uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda iki kez dosya
işlemden kaldırılabilmekteydi. İşte tam da bu noktada somut uyuşmazlığımıza
ilişkin 25.02.2015 tarihli, E. 2013/1324, K. 2015/877 sayılı ilamında 1086 sayılı yasa döneminde
bir kez, 6100 sayılı yasa döneminde de bir kez olmak üzere toplamda iki kez
davanın takipsiz bırakılması nedeniyle hangi yasa hükümlerinin uygulatılması
gerektiği sorunu yerel mahkeme, özel daire ve Hukuk Genel Kurulu tarafından
tartışılmıştır. Sorunun çözüm yeri ise usul kurallarının zaman bakımında uygulanmasında HMK tarafında
getirilen 448. maddenin doğru yorumunda yatmaktadır. Yeni medeni usul yasası
tamamlanmış işlemlere uygulanamaz fakat tamamlanmamış işlemlere usul
kurallarının derhal uygulanması ilkesi gereği12 6100 sayılı yasa uygulanmalıdır.
Bu durumda HGK ilgili uyuşmazlıkta;
"...önceki yasa zamanında yapılmış işlem gözetilerek 6100 sayılı HMK
uygulanarak bir sonuca ulaşılması usule uygun olmayacağı gibi, varılacak sonuç
hukuki güvenlik hakkına da aykırı olacaktır." yorumunda bulunmuştur.13 Bu görüşün
benimsenmesinin temel nedeni işlemin 1086
![]() |
HUMK.nun 409/5 fıkrası uyarınca da üç kez işlemden
kaldırılan davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden
karar verilerek kayıt kapatılır." 13.HD.15.03.2006, 18012/3614; Atalay,
Özcan, s. 24-28
12 Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet s.67,;Karslı, Abdurrahim:
Medeni Muhakeme Hukuku , s.81,
13 HGK,25.02.2015 tarihli, E.
2013/1324, K. 2015/877 sayılı ilamında; Bu konuya ilişkin aynı sonuca
varılan; " Dava, hizmet akdi ile geçen ve Sosyal Güvenlik Kurumuna
bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir. Dava, basit
yargılama usulüne tabi olup, 1086 Sayılı HUMK zamanında açılmış ve aynı yasa
zamanında bir kez işlemden kaldırılmıştır. 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe
girmesinden sonra da dosyanın işlemden kaldırılması üzerine mahkemece, HMK.'nun
320/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Mülga HUMK
zamanında açılan dava, hiç işlemden kaldırılmamış dolayısıyla bir işlem
yapılmamış ve 6100 Sayılı HMK zamanında işlemden kaldırılmışsa bu takdirde
tamamlanmış bir işlem bulunmadığından ve usul hükümlerinin hemen uygulanması
gerektiğinden hareketle HMK hükümlerinin uygulanması gerektiğinde duraksamamak
gerekir. Somut olayda olduğu gibi, mülga 1086 Sayılı HUMK.nun yürürlükte olduğu
dönemde davanın bir kez işlemden
kaldırılıp yenilenmesinden sonra, 6100 Sayılı HMK zamanında da işlemden
kaldırılması halinde, önceki yasa zamanında yapılmış işlem gözetilerek 6100
Sayılı HMK uygulanarak bir sonuca
ulaşılması usule uygun olmayacağı gibi, varılacak sonuç hukuki güvenlik hakkına
da aykırı olacaktır; bu bakımdan direnme kararının bozulması gerekmiştir".29.05.2013 gün ve 2012/21•1698 Esas, 2013/779 Karar;
" Mülga H.U.M.K.zamanında açılan dava, hiç işlemden kaldırılmamış
dolayısıyla bir işlem yapılmamış ve 6100 Sayılı H.M.K.zamanında işlemden
kaldırılmışsa bu takdirde tamamlanmış bir işlem bulunmadığından ve usul
hükümlerinin hemen uygulanması gerektiğinden hareketle H.M.K.hükümlerinin
uygulanması gerektiğinde duraksamamak gerekir. Buna karşılık somut olayda
olduğu gibi, mülga 1086 Sayılı H.U.M.K.nun yürürlükte olduğu dönemde davanın bir
kez işlemden kaldırılıp
yenilenmesinden sonra, 6100 Sayılı H.M.K.zamanında
sayılı yasa döneminde dosyanın kaldırılıp
yenilenmesinin işlemin tamamlanması olarak yorumudur. Ben bu görüşe
katılmamaktayım, kanaatimce doğru olan somut uyuşmazlığımıza ilişkin Yargıtay
kararı başta olmak üzere 14 başka
Yargıtay kararlarının karşı oylarında da söz konusu uyuşmalığın tamamlanmamış
işlem olduğu, dolayısıyla HMK 448 gereği HMK hükümlerinin uygulanmasının
şart olduğu görüşüdür. Tamamlanmış işlemden
kastedilen derdest bir davada H.M.K.nın yürürlüğünden önce gerçekleşerek hukuki
sonuçlarını doğurmuş ve tamamlanmış olan
usul işlemleridir.15 söz konusu uyuşmazlığımızda
öncelikle 1086 sayılı yasa da basit yargılamaya tabi bir dava için iki kez
takipsiz bırakılabileceği düzenlenmiş iken davanın devamında
6100 sayılı yasa
yürürlüğe girmiş ve
davanın takipsiz
![]() |
da işlemden kaldırılması halinde, önceki yasa
zamanında yapılmış işlem gözetilerek 6100 Sayılı H.M.K.uygulanarak bir sonuca
ulaşılması usule uygun olmayacağı gibi, varılacak sonuç hukuki güvenlik hakkına
da aykırı olacaktır." HGK
12.03.2014 gün ve 2013/6•497 Esas, 2014/268 Karar
14 HGK 25.02.2015 tarihli, E.
2013/1324, K. 2015/877 sayılı
ilamın birinci karşı oy yazısında öne sürülen gerekçe: "Bilindiği üzere,
usul hukuku alanında geçerli temel ilke; yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin
derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise, usul kanunu
hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olması, yeni hükümlerin daima
eskisinden daha iyi ve amaca en uygun olduğu fikri ile kanun koyucunun, fertlere ait olan hakların yeni usul hükümleri
ile daha
önce yürürlükte olan kanundan daha iyi ve daha adil bir şekilde korunacağına
ilişkin inancıdır.
Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında, derhal uygulanırlık
kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken diğer bir husus da, yeni usul
kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili “usul işleminin tamamlanıp
tamamlanmadığıdır."; Yılmaz, H, s.64.
Hemen belirtilmelidir ki, dava dava dilekçesinin
mahkemeye verilmesiyle başlayan ve bir kararla (hükümle) sonuçlanıncaya kadar
devam eden, çeşitli usul işlemlerinden ve aşamalarından oluşmaktadır. Yargılama
sırasındaki her usul işlemi, ayrı ayrı ele alınıp değerlendirmeye tabi
tutulmalıdır. Bir davayı bütün olarak değerlendirip, bu konuda yeni kanunun
etkili olup olmayacağı söylenemez. Yargılama sırasında yapılan bir usul işlemi
ve kesiti tamamlanmış ise, artık yeni kanun o usul işlemi hakkında etkili
olmayacak, dolayısıyla da uygulanmayacaktır. Eğer bir usul işlemi, yargılama
sırasında yapılmaya başlanıp, tamamlandıktan sonra, yeni bir usul kuralı
yürürlüğe girerse, söz konusu işlem geçerliliğini korur. Başka bir deyişle,
tamamlanmış usul işlemleri, yeni yürürlüğe giren usul hükmünden (veya
kanunundan) etkilenmez. Buna karşın, bir usul işlemine başlanmamış veya
başlanmış olup da henüz tamamlanmamış ise, yeni usul hükmü (veya kanunu) hemen
yürürlüğe gireceğinden etkilenir. Çünkü, usule ilişkin kanunlar aksine bir
kural benimsenmediği takdirde genel olarak hemen etkili olup, uygulanırlar.
Esasen uyuşmazlığın çözümünde kilit rol oynayan husus, davanın açılmamış sayılmasına
karar verilmesi bakımından 6100 sayılı HMK’nun 448.maddesi kapsamında
“tamamlanmış işlem”den ne anlaşılması gerektiğidir. Bu bakımdan, mülga 1086
sayılı HUMK döneminde basit usule tabi bir dava iki kez takipsiz bırakılıp,
üçüncüde davanın açılmamış sayılmasına karar verilirken, bu hak 6100 sayılı HMK
ile bire indirilerek, ikincide davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği
düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar
verilebilmesi için açılan bir davanın iki kez takipsiz bırakılmasıyla yasal
sonuç kendiliğinden meydana gelmektedir. Bu yönüyle, ikinci kez takipsiz
bırakılma ile “davanın açılmamış sayılmasına" ilişkin işlem tamamlanmış
sayılacaktır. Kanun koyucu, 6100 sayılı HMK.nun 320.maddesinin son fıkrası
bakımından madde gerekçesinde “Basit yargılama usulüne tâbi davaların kısa
sürede tamamlanmasını sağlamak ve davayı uzatıcı işlemler konusunda da daha
titiz davranılmasını temin etmek amacıyla, dördüncü fıkradaki kural
benimsenmiştir.” Demektedir. Görüldüğü üzere, kanun koyucu, davaların hızlı bir
biçimde bitirilmesini amaçladığına göre, yapılacak yorumda bu hususun da
gözetilmesi gerekir. Aksi takdirde, yeni yasa hükmünün yürürlüğe girmesinin bir
anlam ve amacı kalmaz."
15 Pekcanıtez, Hakan/ Atalay,
Oğuz/ Özekes, Muhammet s.68-69
bırakılmasını bire indirmiştir. Görülüyor ki somut
uyuşmazlığımızda tamamlanmış bir işlem bulunmamaktadır.16
B.
MEDENİ USUL HUKUKUNUN ZAMAN İTİBARİYLE UYGULANMASI VE TAMAMLANMIŞ İŞLEM
KAVRAMININ SOMUT OLAY BAKIMINDAN İNCELENMESİ
Zaman bakımından medeni usul
hükümlerinin uygulanması kendi içerisinde oldukça geniş başlıklara ayrılabilir.
Fakat biz ödevimizde konumuz itibariye somut olayda uyuşmalığın çözümü için
tartışılan tamamlanmış işlem kavramını esas inceleme alanımız olarak
belirledik.
Medeni usul hukukunda temel ilke
yargılamaya ilişkin hükümlerin derhal uygulanmasıdır.17 HMK 448. madde usul hükümlerinin tamamlanmış işlemeleri etkilememek
kaydıyla derhal uygulanacağını düzenlemiştir. Doğal olarak tamamlanmamış
işlemler için yeni kanun yürürlüğe girdiği anadan itibaren
uygulanır. Bunu bir örnekle18 açıklamak
gerekirse 1 ekim 2011 tarihinden önce açılan bir dava henüz dilekçeler teatisi
aşamasında ise, bu davada da HMK ile gelen ön inceleme aşaması yaşanacaktır.
Çünkü dava henüz tahkikat aşamasına geçmemiştir. Dolayısıyla tamamlanmış bir
işlem söz konusu değildir.19
![]() |
Somut uyuşmazlığımızda tartışma konusu olan davanın açılmamış sayılmasına karar verilen basit yargılamaya tabi bir işlemin önceki yasa döneminde
16 12.03.2014 gün ve 2013/6•497 Esas,
2014/268 Karar'ın karşı oy yazısı
ödev konusu uyuşmazlığımızda katıldığım gerekçeyi belirtmektedir.: Ancak,
H.M.K.nın yürürlüğe girdiği 1.10.2011 tarihi itibariyle zaman bakımından
"tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanmasını"
düzenleyen 448/1 maddesindeki "tamamlanmış işlem" istisnasıyla
amaçlanan; derdest bir davada H.M.K.nın yürürlüğünden önce gerçekleşerek hukuki
sonuçlarını doğurmuş ve tamamlanmış olan usul işlemleridir. Oysa, ( mülga )
H.U.M.K.409 /son maddesine göre "birinci ve 2. fıkralar gereğince işlemden
kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden
sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz, aksi halde dava açılmamış
sayılır', madde metninden de anlaşılacağı üzere davanın "birden fazla
takipsiz bırakılması sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için
bir kez yenilenmesi yeterli bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, ( mülga )
H.U.M.K.davacı tarafa davasını takip yükümlülüğü getiren usulü işlemler aşaması
( olguların tümü ) H.M.K.nın yürürlük tarihinde de henüz tamamlanmamıştır.
17Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes,
Muhammet,s.70,; Karslı, Abdurrahim:,s.81; Üstündağ, Saim, s. 67.
18Pekcanıtez, Hakan/ Atalay,
Oğuz/ Özekes, Muhammet ,s.69 Bir başka örnekte; "yazılı yargılama usulünde
cevap verme süresi, yeni düzenleme ile on günden iki haftaya çıkarılmıştır.
Davalı taraf yeni
kanunun yürürlüğe girmesinden önce cevap vermiş ve
on günlük süre dolmuşsa, yeni kanuna göre cevap süresi uzamayacaktır. Fakat henüz
on günlük süre dolmadan cevap süresi uzamışsa, davalı için cevap süresi iki
hafta olacaktır."
19 Karslı, Abdurrahim,s.83;
Postacıoğlu, İlhan E/ Altay, Sümer, s.13 vd.
en fazla iki kez düzenlemesi, daha sonra yeni
yasanın davanın takipsiz bırakılabileceğine ilişkin sayısal kısıtlama gidip bu
sayısı bire düşürmesi durumunda işlemin tamamlanmış bir işlem mi yoksa
tamamlanmamış bir işlem mi olduğu HGK tarafında tartışılmıştır. Bu kararda
varılan sonuç hukuki güvenlik ve kazanılmış hakların korunması bakımından
işlemin tamamlanmış olduğu yönündedir. Biz bu görüşe katılmamaktayız. Zira
03.2014 gün ve 2013/6497 Esas, 2014/268 Karar'ın karşı oy yazısında belirtilen
gerekçeler daha makuldür. Buna göre; dosyanın
işlemden kaldırılması konusu önceki yasada en fazla iki olarak
benimsenmiş iken yeni yasanın yürürlüğü ile bu sayı bire indirilmiştir. 1086
sayılı yasa uyarınca bir kere dava
sebepsiz olarak takip edilmemiş, 6100 sayılı yasanın yürürlüğü ile tekrar dosya
işlemden sebepsiz yere takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılarak, re'sen
mahkeme tarafından HMK 150/6 gereği davanın açılmamış sayılmasına karar
verilmiştir. Görüldüğü üzere tamamlanan bir işlem söz konusu değildir. Kaldı ki
usul kurallarının değişmesi de taraflara kazanılmış bir hak sağlamamaktadır. Bu
gerekçe ile HGK.nun oy çokluğu ile aldığı karara katılmamaktayım.
BİBLİYOGRAFYA
Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder/ Taşpınar Ayvaz, Sema:
Medeni Usul Hukuku, 1. Baskı,
Ankara, 2016
Baki, Kuru/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder: Medeni Usul
Hukuku Ders Kitabi, 24. Baskı,
Ankara, 2014
Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet: Medeni
Usul Hukuku, 14. Bası,
Ankara, 2013
Postacıoğlu, İlhan E/ Altay, Sümer: Medeni Usul Hukuku Dersleri,
7. Baskı, İstanbul,
2015
Karslı, Abdurrahim: Medeni Muhakeme Hukuku , 4. Baskı, İstanbul, 2014
Üstündağ, Saim: Medeni Yargılama Hukuku Cilt; I-II, 7. Baskı, İstanbul, 2000
Ulukapı, Ömer: Medeni Usul Hukukunda Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Konya,
1997
Atalay, Özcan: Uygulamada HUMK
409/2 maddesi, ABD, 1979, S.6
Özmumcu, Seda: Davanın Açılmasına Bağlanan Hukuki Sonuçları Davanın Açılmamış
Sayılması Halinde Değerlendirilmesi, İÜHFM C. LXX, S. 2, 2012
Yılmaz, H. : Kanunların Zaman Bakımından Uygulanması, Terazi Hukuk Dergisi,
2011/58
Yorumlar
Yorum Gönder