ÖN İNCELEME AŞAMASINA İLİŞKİN YHGK 1.7.2015 T. E: 2014/2-20 K: 2015/1753 SAYILI KARARININ TAHLİLİ
Yüksek Lisans Tezi/Bitirme Projesi Danışmalığı için
İletişim: 0555 036 46 25
Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.wix.com/tezproje
İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı
Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.wix.com/tezproje
İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı
ÖN İNCELEME AŞAMASINA İLİŞKİN YHGK 1.7.2015 T. E: 2014/2-20 K: 2015/1753 SAYILI KARARININ TAHLİLİ
Av. Kaan Mahmut Erdem[1]
İÇİNDEKİLER
I.
KARARA KONU OLAN OLAYIN
ÖZETİ
II.
MERCİLERİN ÇÖZÜM TARZI
III.
UYUŞMAZLIK KONUSU
TESPİTİ
IV.
KONUNUN İNCELENMESİ VE DEĞERELENDİRİLMESİ
A. GENEL OLARAK ÖN İNCELEME AŞAMASI
VE KAPSAMI
B. SOMUT OLAYDA UYUŞMAZLIK KONUSU
OLAN ÖN İNCELEME AŞAMASINDA DELİLLERİN SUNULMASI İÇİN SÜRE TESPİTİ
C. 01.07.2015 TARİHLİ HUKUK
GENEL KURULU KARŞIOY YAZILARINDA BELİRTİLEN USULLER
I.KARARA KONU OLAN
OLAYIN ÖZETİ:
Davacı, TMK 166/1 uyarınca evlilik birliğinin temelden
sarsıldığı iddiası ile boşanma talebini davayı gören 2. Aile Mahkemesine iletmiştir.
Davacının iddialarına göre; davalıdan 2001 yılında doğan bir çocuğunun
olduğunu, 2003 yılında evlendiklerini, davalının sürekli kendisini
aşağıladığını, ona şiddet uyguladığını, kendisini aile fertlerinden dahi
kıskandığını ve bir aile yurdunda bulunmaması gereken davranışlar
sergilediğini; örneğin çocuğun odasında işyerinde bulunması gereken alkol
şişelerinin sakladığını, davacı kadın ameliyat olmasına rağmen taburcu
edilirken bile yanına gelmeyerek ilgisiz davrandığını beyan ederek boşanma
talebinde bulunmuştur. Dava ayrıca boşanmanın fer'i' leri olan nafaka ve
velayete de ilişkindir. Bu doğrultuda; çocuğun kendisine verilmesi gerektiğini
ve hem kendi hem çocuk için 1000'er Lira talep ettiğini mahkemeye bildirmiştir.
Davalı ise; işi nedeniyle eve geç gelmek zorunda olduğunu, davacı ile
aralarında şiddetli geçimsizliğin bulunmadığını beyan etmiş ve davanın reddini
talep etmiştir. Eğer boşanma kararında davacı taraf ısrarcı ise mahkemenin
ayrılığa karar vermesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bu
noktada boşanma davası devam ederken ön inceleme aşamasının gerektiği usullerde
yapılmadan tahkikat aşamasına geçildiği ve eksik inceleme ile karar verildiği
iddiası ile davalı vekili kararı temyiz merciine taşımıştır.
II. MERCİLERİN ÇÖZÜM
TARZI:
Boşanma
davasını gören Ankara 2. Aile Mahkemesi 4.6.2012 gün ve 2012/80E., 2012/821 K. sayılı
kararı ile davayı kısmen kabul etmiştir. davalı vekili, davanın eksik inceleme
sonucu karar verildiği iddiası ile yerel mahkemenin bu kararını temyize
taşımıştır. Bunun üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 28.3.2013 gün ve 2012/22296
E., 2013/8523 K. sayılı kararını vermiştir. Buna göre; Yargıtay'ın 2. HD.'si ön
inceleme aşamasında davalıya delillerini sunması için süre verilmesi
gerekirken, bunun ilk derece mahkemesi tarafından gözetilmeden karar
verilmesini HMK140/5'e aykırı bulmuştur. fakat 2.HD' nin verdiği bu karara
Ankara 2. Aile Mahkemesi direnmiştir. Son olarak direnme kararını ardından dava
dosyası HGK 'nun önüne gelmiştir. Hukuk Genel Kurulu 01.07.2015 gününde yapılan
2. görüşmede bir karara varmıştır. Buna göre; HGK kararında, yerel mahkemenin
ön inceleme aşamasında eksik inceleme yaparak tahkikat aşamasına geçtiğini oy
çokluğu ile kabul etmiştir.
III.UYUŞMAZLIK KONUSU
TESPİTİ:
Somut olayımızda temel uyuşmazlık konuları; İlk
olarak HMK 140 uyarınca ön inceleme
aşamasında yapılması gereken işlemelerin tutanağa geçirilmesi ve tutanağa
geçirme işleminin sona ermesi ile biten ön inceleme sonrası HMK 147 gereği tarafların Tahkikat
duruşmasına çağrılma zorunluluğu; ikinci sorun ise cevap dilekçesinde delil
göstermeyen tarafa HMK 140/5 uyarınca delil göstermesi ek süre verilip
verilmemesi sorunudur.
IV.KONUNUN İNCELENMESİ
VE DEĞERELENDİRİLMESİ
A. GENEL OLARAK ÖN İNCELEME AŞAMASI
VE KAPSAMI
Ön
inceleme aşaması HMK getirdiği önemli yeniliklerden biridir[2]. Ön
inceleme aşaması ile bir dava beş aşamadan geçerek sonuca ulaşır.[3] Hukuk
Muhakemeleri Kanunu 137. maddesi uyarınca ön inceleme aşaması dilekçelerin
karşılıklı verilmesinden sonra yapılır. Dolayısıyla ön inceleme aşamasına
geçilmeden evvel dilekçeler aşaması uyarınca o mahkemeden uygulanan yargılama
usulüne göre dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesi (rüplik)-ikinci
cevap dilekçelerinin (düplik) verilmesi şarttır. HUMK uygulamasında ise ön inceleme
aşamasında yapılan işlemler için ayrı bir başlık düzenlenmemişti. Buna göre
Mahkeme dava dilekçesini kendisine ulaşması ile birlikte hemen tensip tutanağı
hazırlar ve duruşma günü tayin ederdi. Bu şekilde taraflar arasında bir yandan
dilekçeler verilirken diğer yandan dava görülmeye çalışılırdı. Bu uygulamada
her basit işlem için mahkeme tarafından yeni bir duruşma gününün atanmasına ve
bu nedenle davaların gereksiz uzamasına neden olmakta idi.[4]
Dilekçelerin
karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme aşamasına geçilebilir.[5] Bu
aşamada ilk olarak HKM 114'da düzenlenen dava şartları[6] ve
HMK 116'da düzenlenen ilk itirazlar incelenir.[7] Bu
incelemelerin tamamlanmasında bir sorunun olmadığı anlaşılırsa,[8]
uyuşmazlık konusu tam olarak belirlenir ve tarafların dilekçelerde göstermesi
zorunlu olan delillerinin toplanıp sunulması için gerekli işlemler yapılır.[9]
Ayrıca uyuşmazlık konusu tarafların
serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu ise taraflar bu aşamada sulh'e veya
arabuluculuğa teşvik edilir.[10] Hakimin
tarafları sulhe teşviki HMK uyarınca zorunlu görülmüştür. Nitekim HMK 140/2
"Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim tarafları sulhe veya
arabuluculuğa teşvik eder." Ayrıca sulh görüşmeleri sırasında yapılan
ikrarların tarafları bağlamayacağı düzenlemesi ile tarafların sulhe teşviki
arttırılmaya çalışılmıştır.[11] Sonuç
olarak ön inceleme aşaması tam olarak yerine getirilmeden tahkikat aşamasına
geçilemez ve tahkikat için duruşma günü tayin edilemez.( HMK 137/2) Bu hüküm
yasa koyucu tarafından hiç bir çelişik yoruma yer bırakmayacak şekilde emredici
bir hüküm olarak düzenlenmiştir. Bu hükme aykırılık hakimin sorumluluğuna yol
açabilecektir.[12]
Dava
şartları ve ilk itirazlar incelendikten sonra, tarafların üzerinde anlaştıkları
ve uyuşmazlık olan konular tespit edilir ve ön inceleme aşması tahkikat
aşamasına bir hazırlık niteliği taşıdığı için tarafların delillerini sunmaları
ve delilleri toplamaları için gerekli işlemleri yapmaları şarttır. Dolayısıyla
delikçeler de gösterilen delillerin tahkikat aşamasından önce[13]ön
inceleme aşamasında mahkemeye sunulması şarttır.[14] Bu
aşamadan sonra taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilirler. Duruşma
davetiyesinde HMK 139 uyarınca; duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi
halinde ve yargılamaya devam etmek istemesi halinde, gelmeyen tarafın
yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun
muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği veya
değiştirebileceği ihtar edilir.
Son
olarak ön inceleme aşaması için duruşma yapılır ve kanuna göre ön inceleme
duruşması için en fazla iki duruşma günü tayin edilir.[15]
Ön
inceleme aşamasının en önemli unsuru HMK 140/5'te açıkça belirlenmiştir. Buna
göre, Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak
henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek
belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki
haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde yerine
getirilmemesi halinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar
verilir.
Ön
inceleme aşaması, tahkikat aşamasına hazırlık niteliğinde olduğundan, bu
aşamada taraflar delillerini sunar ve delillerin toplanması için gerekli
işlemleri yapar.[16]
Nitekim HMK 140/5 uyarınca bu görevin taraflarca yerine getirilmediği
anlaşılırsa kendilerine iki haftalık kesin süre verilir. Fakat kanaatimce bu
demek değildir ki bu süre, dilekçeler aşamasında delillerin gösterilmesi
zorunluluğu ortadan kaldırabilir. Ön inceleme aşaması için öngörülen kesin
sürenin mahiyeti daha evvel dilekçeler aşamasında gösterilen delillerin
sunulması ve toplanması işlemi için getirilmiştir.[17]
Ön
inceleme aşamasının ne kadar süreceği kanunda belirlenmemiştir ve kanaatimce
burada bilinçli olarak boşluk bırakılmıştır. Bunun nedeni mahkemenin önüne
gelecek olayların karmaşıklığı ile ön inceleme aşamasının süresinin doğru
orantılı olmasıdır.
SOMUT
OLAYDA UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN ÖN İNCELEME AŞAMASINDA DELİLLERİN SUNULMASI İÇİN
SÜRE TESPİTİ
HMK 119 gereği
davacı, dava dilekçesinde iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat
edileceğini zorundadır. Yine davalı kişi de savunmanın dayanağı olarak ileri
sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini cevap dilekçesinde
bildirmesi zorunludur. Ön inceleme aşamasında HMK140/5 gereği dava dilekçesinde
gösterilen delillerin mahkemeye sunulması gerekmektedir veya başka yerden
getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları
için iki haftalık kesin süre verilir.[18] Bu
hususların verilen kesin süre içinde yerine getirilmemesi halinde tarafın o
delile dayanmayacağı varsayılacaktır. Görüldüğü gibi HMK 140/5'in lafzi
düzenlemesi delillerin en geç ön inceleme aşamasında getirtilmesine yöneliktir,
iki haftalık kesin süre tarafın yeni delil göstermesi için düzenlenmemiştir.
Nitekim Yargıtay'ın 1. HD. 19.04.2012, 1610/4521 sayılı kararı ön inceleme
konusunu ayrıntılı olarak değerlendirmiştir.[19]
Somut
olayımızda ön incelemese safhasının duruşmalı yapılacağı kararlaştırılmış ve
davacı ön inceleme aşamasında sonra delil listesini ibraz etmiştir. Fakat
davalı kişi delil listesini ibraz edememiştir. Yukarıda değindiğimiz gibi ön
inceleme safhasının bir bölümü delil listesinde gösterilen delillerin sunulması
veya getirtilmesinden oluşmaktadır. Bunun yapılması için 2 haftalık kesin süre
tayin edilebilir.
Halbuki
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.3.2013 gün ve 2012/22296 E., 2013/8523 K.
sayılı kararı bu hususa dikkat etmeden bozma kararı vermiştir. Yargıtay'ın 2.
HD.'nin gerekçesi; cevap dilekçesinde delillerini bildirmeyen davalıya ayrıca
ön inceleme aşamasında süre verilerek delillerini getirmesi sağlanması
gerekirken, Ankara 2. Aile Mahkemesince buna uyulmayarak karar verilmesi bozma
sebebi sayılmıştır. Kanaatimce HMK140/5 düzenlemesi gereğince Yargıtay'ı ilgili
dairesinin görüşüne katılmak mümkün değildir. Nitekim yerel mahkeme de
Yargıtay'ın bozma sebebine direnmiştir. HGK kararında ön inceleme aşamasında,
cevap dilekçesinde delil göstermeyen tarafa ayrıca delillerini sunması için
süre verilmesi gerekip gerekmediği surununa değinmişken, bundan farklı olarak HMK 147 uyarınca[20]
tahkikat ve sözlü yargılamanın yapılması için davet zorunluluğunun yerine
getirilip getirilmediği sorununu incelemiştir. Buna göre yerel mahkeme ön inceleme aşamasının sona erdiğini
belirtmeden ve tahkikat duruşması için davetiye göndermeden davayı 9.5.2012
tarihine ertelenmiştir. Ön inceleme aşamasında yapılanların tutanağa
geçirilmesinden sonra[21] ön
inceleme aşaması sona erdirilir ve taraflara tahkikat duruşması için davetiye
gönderilir. Sonuç olarak yerel mahkemenin bu hususa dikkat etmeden bir duruşma
tarihi ataması HMK 147'ye aykırılık teşkil etmektedir. Nitekim HGK da bu
noktaya değinerek mahkemenin ön inceleme aşamasında eksik inceleme yaptığına
kanaat getirmiştir.[22]
Sonuç olarak HGK Yargıtay'ın ilgili dairesinin vermiş olduğu bozma kararını
tahkikat aşaması için duruşma günü atanması zorunluluğuna uyulmamasından onamıştır.
Fakat uyuşmazlığın bir diğer ayağı olan Ön inceleme aşamasında delil
gösterilmesi için süre verilmesi sorunu inceleme konusu yapılmamıştır.
Yargıtay bir başka kararında da ön
inceleme aşamasının gereği gibi yerine getirilmesi nedeniyle bozma nedeni
verdiği gözlemlenmektedir. Örneğin "... somut olayda mahkeme tarafları ön
inceleme duruşmasına davet etmemiş, tarafların yokluğunda yargılama yaparak
davayı reddetmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş ön inceleme duruşması için
bir gün belirleyerek tarafları davet etmek ardından duruşmada HMK 140 ve
diğerleri maddelerini uygulayarak yargılamayı bitirmek olmalıdır... Bu itibarla
yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi
isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün
HUMK. nun 428. maddesi gereğince bozulmasına oybirliği ile karar
verildi." Yargıtay 3.HD.
26.09.2012, 13830/19937 Sayılı Kararı.
C. 01.07.2015 TARİHLİ HUKUK
GENEL KURULU KARŞIOY YAZILARINDA BELİRTİLEN USULLER
HGK'
nun 01.07.2015 tarihli kararındaki ilk karşı oy yazısı somut olayda meydana
gelen ikinci uyuşmazlık konusu ile ilgilidir. Benimde katıldığım bu karşıoy
yazısında değinilen konu, esasen HMK119/f, 129/e bentlerinde belirtilen
davacının iddiasını ve davalının savunmasını hangi delillerle kanıtlamaya
çalışacağını dilekçelerinde belirtmesi zorunluluğudur.[23]
Somut olayımızda davalı ne cevap dilekçesinde ne de mahkemece davalı tarafa
zorunlu olunmadan delillerinin bildirilmesi için kendisine yapılan yazılı bildirime
karşın gere bu bildirimde verilen kesin süreye karşın ön inceleme aşamasında
hiçbir delil getirmemiştir. Buna rağmen Yargıtay'ın ilgili dairesinin ön
inceleme aşamasında HKM 140/5'te öngörülen süreyi gerekçe göstererek yerel
mahkemenin kararını bu gerekçe ile bozması kanaatimce doğru değildir. Zira HKM
140/5'te belirlenen iki haftalık kesin süre ancak tarafın dilekçesinde
gösterdiği deliller üzerine, bu delilleri başka yerden getireceğine ilişkin
açıklaması için verilen süredir. Yoksa zorunlu olmasına rağmen dilekçelerinde
delil sunmayan tarafa, birde ön inceleme aşamasında delil göstermesi için süre
tanınması yorumu 6100 Sayılı Kanun'un ön inceleme aşamasını getirmek
istemesindeki gerekçeye ters düşecektir.
01.07.2015 tarihli HGK' da yazılan
ikinci karşı oy yazısı da yukarıda belirtilen ön inceleme aşamasında delil
getirilmesi için tarafa süre verilemeyeceğine ilişkindir. Buna göre; "Yerel
mahkeme ile özel daire arasında çekişme konusu olan hususa gelince; özel
dairenin bozma nedeni olan 'ön inceleme duruşmasına kadar her hangi bir delil
bildirmeyen davalıya ön inceleme duruşmasından sonra delillerini bildirmesi
için süre verilmesi gerektiği' şeklindeki görüşüne katılma imkanı
bulunmamaktadır." Denilerek bizimde katıldığımız görüş savunulmuştur. Yine
karşı oy yazısında yukarıda değindiğimi gibi HMK 140/5. maddenin işlevi ve
yorumu belirtilmiştir. "HMK'nun 140/5 maddesi gereğince ön inceleme
duruşmasında davanın taraflarına dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz
sunmadıkları belgelerini mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek
belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki
haftalık kesin süre verilir. Görüldüğü gibi cevap dilekçesinde herhangi bir
delil bildirmeyen davalıya ön inceleme duruşmasından sonra delil bildirmesi
için yeni bir süre verilmesine imkan bulunmamaktır. "[24]
KAYNAKÇA
ALANGOYA, Yavuz/ YILDIRIM, Kamil/ DEREN-YILDIRIM,
Nevris: Medeni Usul Hukuku Esasları, 7.Baskı, İstanbul, 2009
ARSLAN, Ramazan/ YILMAZ, Ejder/ TAŞPINAR AYVAZ, Sema: Medeni Usul Hukuku, 1. Baskı, Ankara, 2016
ERCAN, İsmail: Medeni Usul
Hukuku, İstanbul, 2011
ERMENEK, İbrahim: Hukuk
Muhakemeleri Kanunu'na Göre Ön İnceleme, İÜHFD 2011/2, S.1
GÖNEN, Ramazan.; Hukuk
Muhakemeleri Kanunu'nun Lahiyalar Teastisine Getirdiği Yenilikler ve Ön
inceleme Hükümler, İBD 2012/2, C.86.
ÖZEKES, Muhammet: Hukuk
Yargılamasında Yeni Bir Aşama Hukuk Muhakemeleri Tasarısında Ön İnceleme, HPD,
Eylül 2006
KARSLI, Abdurrahim: Medeni
Muhakeme Hukuku , 4. Baskı, İstanbul,
2014.
KURU Baki, ARSLAN, Ramazan, YILMAZ Ejder: Medeni Usul
Hukuku Ders Kitabi, 24. Baskı, Ankara, 2014.
PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ ÖZEKES, Muhammet: Medeni Usul Hukuku, 14. Bası, Ankara, 2013.
YILMAZ, Ejder: Hukuk
Muhakemeleri Kanununda Ön İnceleme Aşaması, Güncel Hukuk, 2012
KISALTMALAR
HD: Hukuk
Dairesi
HGK: Hukuk
Genel Kurulu
İBD: İstanbul
Barosu Dergisi
İÜHFD: İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
C.: Cilt
No
S.: Sayı
s.: Sayfa
HMK: Hukuk
Muhakemeleri Kanunu
vd.: Ve
Devamı
K.: Karar
No
E.: Esas No
[1] İzmir Barosu
[2] Ön inceleme aşamasının kabul
gerekçesi Kanun tasarısında ve Adalet Komisyonu Raporunda şöyle
gerekçelendirilmektedir. " Uygulamada en çok şikayet edilen ve
yargılamanın gecikmesi sebebi olarak gösterilen önemli bir husus, mahkemece tam
hazırlık yapılmadan tahkikata başlanmasıdır. Çoğu kez, taraflar delillerini tam
olarak göstermeden ve dilekçelerine eklemeden, mahkemede delilleri tam olarak
toplamadan tahkikata başlamaktadır. Delillerin ve hukuki uyuşmazlığın
tartışılması için yeterli hazırlık yapılmadan tahkikata başlandığında, istenen
sonuç elde edilememekte, tahkikat, delillerin toplanması için gereksiz yere
uzamaktadır. Bunun yanında, mahkemelerce, yeterli hazırlık yapılıp dosyalar
incelenmediğinden ve taraflarda bu konuda gerekli açıklamaları tam olarak
yapmadıklarından, yargılamanın başında karar verilmesi gereken, usule ilişkin
dava şartlar ve ilk itirazlar hakkında davanın sonunda karar verilebilmektedir.
Örneğin, iki yıl süren bir davanın sonunda, bazen mahkemenin görevsizlik ya da
yetkisizlik kararı verdiği veya
zamanaşımı gerekçesiyle davayı reddettiği görülebilmektedir... Bu aşamanın ön
inceleme olarak ifade edilmesinin sebebi, dilekçelerden sonra, mahkemece
yapılacak ilk inceleme aşaması olması, ancak işin henüz esasına tam olarak
girilmemesidir.... Bu aşamada bir ön tahkikat ve benzeri işlemlerden daha çok,
tahkikattan önce yapılması gereken işlemler tanımlanmaktadır."( Hukuk Muhakemesi Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu, TBMM Dönem:23, Yasama Yılı:3, S. Sayısı 393).
[3] 1086 Sayılı Kanun uyarınca
aşamalar şu şekilde idi: a)Dilekçeler teastisi, b)Tahkikat, c)Sözlü Muhakeme,
d)Hüküm. 6100 Sayılı Kanun ile Dilekçeler teastisi ve Tahkikat aşaması arasına
ön inceleme aşaması girmiş oldu.
[4] Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder
/Taşpınar, Sema s.355; Ercan, İsmail, s.229 vd.
[5] Gönen, Ramazan, s. 163
[6] Dava şartları mahkemenin re'sen
incelemekle yükümlü olduğu hususlardır. Hakim öncelikle HMK 114'te belirtilen sıra ile dava şartlarını
inceleyecektir. Dava şartlarında bir eksiklik söz konusu ise hakim bu eksikliğin giderilip
giderilemeyeceğine bakar ve eğer dava şartı eksikliği giderilemez bir eksiklik
ise davanın usulden reddine karar verir. (Ejder Yılmaz s.37)
[7] İlk itirazlar mahkemece re'sen
göz önüne alınıp incelenen hususlardan değillerdir. davalı tarafından ileri
sürülmedikçe dikkate alınmaz. Nitekim HMK 117/1 uyarınca; ilk itirazların hepsi
cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır, aksi halde dinlenmez.
[8] HMK 138 uyarınca dava şartları
ve ilk itirazlar duruşma yapılmadan, dosya üzerinden karar bağlanır; gerektiği
takdirde hakim kararını vermeden evvel bu konuda tarafları ön inceleme
duruşmasında dinleyebilir.
[9] Ejder Yılmaz Hukuk Muhakemeleri
Kanunun da Ön İnceleme Aşaması, Güncel Hukuk, 2012,s.16" Bir başka
deyişle, HMK, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesinden, tarafların
delillerini göstermelerinden veya nereden getirtileceklerinin
bildirilmelerinden ve tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları
hususların tespitinden sonra tahkikat
aşamasına geçilebileceği öngörülmüştür."
[10] Özekes, Muhammet, s. 101;
Karslı, Abdurrahim s.518 "Buna gör sulhe teşvik hakime verilmiş bir
takdiri bir yetki değil, hakimin zorunlu olarak yerine getirmesi gereken bir
görevdir.
[11] Konuralp, s.80
[12] Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder
/Taşpınar, Sema, s.357; Alangoya, Yavuz/ Yıldırım, Kamil/ Deren-Yıldırım, Nevris, s.
[13] bkz.Alangoya, Yavuz/
Yıldırım, Kamil/ Deren-Yıldırım, Nevris,
s.292
[14]
Karslı, Abdurrahim s.514 "Her şeyden önce bu aşamanın sonunda
deliller toplanmış olacaktır. Ön inceleme aşamasında delillerin toplanması ile
artık tahkikat aşaması delillerin toplanması aşaması değil, bu delillerin
tartışıldığı bir aşama olacaktır."
[15] HMK140/4 " Ön inceleme tek
duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hallerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni
bir duruşma günü tayin edilebilir."
[16] Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet, s.563 vd.;
Baki, Kuru/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder, s.330; Ermenek, İbrahim, s.140 vd.
[17] Bu noktada Abdurrahim Karslı'nın
görüşü farklıdır s.516: ... Taraflar ellerindeki delillerini dilekçelerine
eklemezse ne olacak ve bunun müeyyidesi nedir? , sorusunun cevabını HMK 140/5
vermektedir. Buna göre ön inceleme duruşmasında bu görevin taraflarca yerine
getirilmediği anlaşılırsa kendilerine iki haftalık kesin bir süre verilir. eğer
bu süre içinde de bu delillerini sunmazlar ise o delile dayanmaktan vazgeçmiş
sayılmalarına karar verilir. Kısaca delili dava dilekçesine veya cevap
lahiyasına eklemeyenin daha sonra bunu bahsedilen prosedürde tamamlama imkanı
vardır.
[18]Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet, s. 579 "Taraflar, delil olarak
dayandıkları belgeleri dilekçelerine ekleyerek vermek ya da başka yerden
getirilecekse, bunu belirtmek zorundadır. Taraflar bu şanslarını da doğru kullanamazlarsa,
tahkikat mevcut deliller ile yürütülecek ve tarafların o delile dayanmaktan
vazgeçtikleri kabul edilecektir."; Özekes, Muhammet, s.102
[19]
"Ön inceleme safhası 6100 sayılı HMK' da 137 ile 142. maddeleri
arasında düzenlenmiş olup, bu aşamada yapılacak işlemler sırasıyla dava
şartlarının ve ilk itirazların incelenmesi, çekişmedeki uyuşmazlık noktalarının
tespiti, hazırlık işlemleri, delillerin
sunulması ve toplanması için gerekli işlemlerin yapılması, sulhe teşvik ve
son merhale olaraktan bütün bu hususların 137. md. gereğince tutanağa
geçirilmesidir.
[20] HMK 147 "Taraflar, ön
inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet
edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir
özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında
devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceklerini bildirir.
[21] HMK 140/3 "Ön inceleme
duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç
alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu
tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca
imzalanır. tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
[22]"
Mahkemece, ön inceleme aşamasında yapılması gereken usul işlemlerinin (
HMK.m.137-142 ) yapılması, ön inceleme duruşmasında tarafların anlaştıkları ve
anlaşamadıkları hususların tek tek tespit edilmesi, ön inceleme sonuç tutanağı
düzenlenip bu tutanağın taraflara imzalatılması ve HMK'nın 147. ve 186/1
maddelerine göre tarafların tahkikat ve sözlü yargılamaya davet edilmesi, ön
inceleme aşamasında yapılması gereken tüm işlemler yapıldıktan sonra tahkikata
geçilmesi gerekirken ön inceleme duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat
aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi doğru
bulunmamıştır." Hukuk Genel Kurulu
01.07.2015 tarihli E. 2014/2-20
K. 2015/1753 sayılı ilam.
[23] "Öte yandan, 6100 Sayılı
HMK'nın 119/f, 121, 129/e, 129 /son maddeleri ile 140/5. maddesi uyarınca, dava
ve cevap dilekçeleri ile cevaba cevap ve 2. cevap dilekçelerinde, tarafların
iddia ve savunmalarının dayanağı vakıaların hangi delillerle ispat edileceğini
ve bunlara dair belgelerini sunmaları gerektiği belirtilmiş; keza HMK'nın 145.
maddesinde de tarafların kanunda belirtilen süreden sonra delil
gösteremeyecekleri hususu düzenlenmiş-tir. Ayrıca, yine HMK'nın 146, 194 ve
219. maddelerinde de aynı yönde hükümlere yer verilmiştir. "HGK 01.07.2015
tarihli E. 2014/2-20
K. 2015/1753 sayılı ilamının
birinci karşı oy yazısı.
[24] HGK 01.07.2015 tarihli kararı
ikinci karşı oy yazısı.
Yorumlar
Yorum Gönder