ADİ ORTAKLIK MÜESSESESİ
Bu çalışmada dipnot atıf usulü ve konunun ele alınış sırasına dikkat ediniz. Genelden özele geçiş şeklinde ve dipnot usulü benimsenmiştir. Her üniversitenin tez yazım kılavuzu farklıdır. Bu nedenle atıflar farklılık gösterecektir. Genel olarak benimsenen sistemler APA, MLA atıf türleridir.Sitelerimizde örnek akademik çalışmaları yayımlamaktayız.
ADİ ORTAKLIKTA TEMSİL MÜESSESESİ
Av. Kaan Mahmut Erdem
Av. Kaan Mahmut Erdem
ADİ ORTAKLIKTA TEMSİL MÜESSESESİ
Kanun koyucu TBK
m.637 ve 638.maddelerde adi ortaklıkta dış ilişkiyi ele alarak adi ortaklığın
üçüncü kişilerle olan ilişkisini incelemektedir. Buna göre Kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde
bulunan ortak, bu kişiye karşı bizzat kendisi alacaklı ve borçlu olur.
Ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem
yaparsa, diğer ortaklar ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin
alacaklısı veya borçlusu olurlar.
Kendisine
yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere
karşı temsil etme yetkisi var sayılır. Ancak, temsil yetkisine sahip yönetici
ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların
oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş
olması şarttır.” hükmüne yer
verilmiştir. Bu hükme göre ortak kendi ad ve ortaklık hesabına üçüncü kişilerle
hukuki işlemlerde bulunursa bu kişilere karşı bizzat kendisi alacaklı ve borçlu
olur.
Adi ortaklıkta
ortaklık faaliyetleri ya ortakların tamamının katılımı ile temsil ilkeleri
çerçeveleri ile gerçekleşmektedir. Adi ortaklıkta temsil TBK m.637.madde hükmü
uyarınca ortakların yaptıkları temsildir. Adi ortaklıkta temsil iki şekilde
gerçekleşmektedir[1]. Bunlardan birisi doğrudan
temsil, diğeri dolaylı temsildir. Adi ortaklığın tüzel kişiliğin olmaması
nedeniyle organsal temsilin mümkün olmaması dolayısıyla burada ortaklık değil
ancak adi ortakların temsil edildiğini ifade etmek gerekir[2].
2.1. Adi Ortaklıkta Doğrudan Temsil
Kural olarak hukuki
işlemler o işlemi gerçekleştiren üzerinde hüküm ve sonuç doğurmaktadır. Ancak
bir hukuki işlemin mutlaka o kişi tarafından yapılması gerekmez[3].Bu
durumlarda hukuk düzeni söz konusu hukuki işlemin temsilci tarafından
gerçekleştirilmesine müsaade etmektedir[4].
Temsil kavramı doktrinde “bir hukuki muameleyi bir şahsın başka bir şahıs nam
ve hesabına yapması ve muamelenin bu şahıs üzerinde doğmasının sağlanması “olarak
ifade edilmektedir[5]. Bu tanım uyarınca temsilde hukuki işlemlerde
daima üç kişi bulunmalıdır. Buna göre hukuki muameleyi başkası ad ve hesabına
gerçekleştiren kişi doğrudan temsilci sıfatını taşırken temsilcinin adına
hareket ettiği kişi temsil edilen ve temsilci ile hukuki işlem yapan taraf ise
üçüncü şahıs olarak nitelendirilmektedir[6].
2.2. Doğrudan Temsilin Çeşitleri ve Şartları
Doğrudan temsil
ilişkisinde adi ortaklığın temsilcisi tarafından yapılan hukuki işlemden doğan
hak ve borçların doğrudan temsil edilen şahıslara ait olabilmesi için
temsilcinin temsil yetkisine sahip olması bir de temsilcinin temsil olunan
adına hareket etmesidir[7].
[1] BİLGİLİ Fatih, Adi Ortaklıkta Fiil Ehliyeti ve Alman Federal
Mahkemesi’nin Verdiği Yeni Karar Karşısında Ortaya Çıkan Durum, Prof. Dr. Ömer
Teoman’a 55. Yaş Armağanı, Birinci Cilt, İstanbul, 2002, s. 200;
POROY/TEKĠNALP/ÇAMOĞLU, s. 77.
[2] BARLAS, s. 75; Bkz. Yarg. 4. HD,
11.19.1979, E. 1979/7184, K. 1979/12707, “…Yönetici ortak ya da ortaklar adi
ortaklığın temsilcisi değillerdir. Yönetici ortak diğer ortakların vekili, daha
geniş bir deyimle temsilcisidir. Bu görüşün dayanağı adi ortaklığın tüzel
kişiliğinin bulunmaması hukuki olgusundan kaynaklanmaktadır. Soruna açıklık
getirilmesi bakımından denilebilir ki, yönetici ortağın dava açma ve genel
vekil tayin etme konusunda özel yetkisi bulunduğu kabul edilse dahi, genel
vekili, tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık adına değil, ancak temsilcisi
bulunduğu diğer ortaklar adına tayin edebilir ve ortaklar adına dava
açtırabilir…” http://www.kazanci.com (17.06.2017)
[3] KOCAYUSUFPAŞAOĞLU Necip/HATEMİ
Hüseyin/SEROZAN Rona/ARPACI Abdülkadir, Borçlar Hukuku Genel Bölüm, 4. Bası,
İstanbul, 2008, s. 620.
[4] EREN Fikret, s. 383.
[5] OĞUZMAN/ÖZ, s. 164; KILIÇOĞLU M.
Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Genişletilmiş 12. Bası, Ankara, 2009, s.
178; TEKĠNAY Selahattin Sulhi/AKMAN Sermet/BURCUOĞLU Haluk/ALTOP Atilla,
Tekinay Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, İstanbul, 1993, s. 167;
[6] OĞUZMAN/ÖZ, s. 164; AKINTÜRK
Turgut, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler Özel Borç İlişkileri,Onaltıncı Basım,
İstanbul, 2010, (Borçlar Hukuku), s. 63.
[7] OĞUZMAN/ÖZ, s. 166-168; ĠNCEOĞLU
M. Murat, Borçlar Hukukunda Doğrudan Temsil, İstanbul 2009, s. 46.
Yorumlar
Yorum Gönder