MÜKELLEF HAKLARI




Yüksek Lisans Tezi/Bitirme Projesi Danışmalığı için

İletişim: 0555 036 46 25

Mail:sosyalbilimlertezyaz@gmail.com

Sitemizi ziyaret edin: tezprojeyaz.wix.com/tezproje
İnstagram: @tezprojedanısmanlıgı


Bu çalışmamız LEGAL Mali Hukuk Dergisi 2018/166. Sayısında, Bursa Barosu Dergisi 2019/108. Sayısında ve İstanbul Barosu 2019/2'de Yayımlanmıştır.


Çalışmaya ilişkin bir sorularınız varsa yorumlar bölümünden yazabilir veya bana mail atabilirsiniz:

kaanmahmuterdem@gmail.com

MÜKELLEF HAKLARI
TAXPAYER RIGHTS

Av. Kaan Mahmut ERDEM[1]

ÖZET

MÜKELLEF HAKLARI

Mükelleflerin hak taleplerinin tarihi oldukça eski zamanlara dayanmakla birlikte özellikle 1990’lı yıllardan itibaren hukuk sistemlerinde konuya ilişkin değişik yaklaşımlar sergilenmiş, gerek kamu düzenini sağlamak gerekse mükelleflerin vergi ödemeleri zamanında ve eksiksiz yerine getirmeleri hem de yatırım kararlarını daha sağlıklı yapabilmeleri için çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. Günümüzde mükellef haklarının gerek ulusal gerekse uluslararası koruma mekanizmalarıyla korunduğunu görülmektedir. Anayasa, Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuatlarda yer alan düzenlemeler çerçevesinde bir vergi sistemi oluşturulmuş olup mükelleflere çeşnili haklar sunulmaktadır. Bu çalışmada ilk bölümde mükellef haklarıyla ilgili genel açıklamalar kapsamında mükellef hakları tanımlanmaya çalışılacak, mükellef haklarının benzer kavramlardan ayırt edilmesine yönelik olarak insan hakları, vatandaşlık hakları ve tüketici hakları ele alınıp mükellef haklarının ayırt edici yönleri ve mükellef haklarının kaynakları ortaya konulacaktır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise mükellef haklarının sınıflandırılması kapsamında adil, eşit ve saygılı hizmet alma hakkı, bilgi alma hakkı, başvuru hakkı, özel hayatın gizliliği hakkına ve konuya ilişkin diğer haklara yer verilecek ikincil haklardan olan özel mükellef hakları sunulmaya çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler:  Mükellef hakları, kamu düzeni,  Vergi Usul Kanunu, genel mükellef hakları, özel mükellef hakları


ABSTRACT

Although the history of the rights claims of taxpayers has been based on ancient times, different approaches have been put forward in the legal systems since 1990s and various regulations are being made so that taxpayers can fulfill their tax payments on time and in full and make investment decisions more healthily. Today, taxpayer rights are protected by national and international protection mechanisms. A tax system has been established within the framework of the regulations contained in the Constitution, the Tax Procedural Law and related legislation, and taxpayers are provided with privileged rights. In this study, human rights, citizenship rights and consumer rights will be discussed in order to distinguish taxpayer rights from similar concepts, which will be tried to be defined within the scope of general explanations related to taxpayer rights in the first part of this study, and the differentiating aspects of taxpayer rights and sources of taxpayer rights will be revealed. In the second part of the work, private taxpayer rights, which are the secondary rights to include fair, equal and respectful service within the scope of taxpayer rights, right to receive information, right of application, privacy right and other rights related to the subject will be tried to be presented.

Key Words: Taxpayer rights, public order, Tax Procedure Law, general taxpayer rights, private taxpayer rights



İÇİNDEKİLER


KISALTMALAR


a.g.m.:            Adı Geçen Makale
AATUHK :     Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
AB:                 Avrupa Birliği
Bkz.:               Bakınız
C. :                  Cilt
CMK:               Ceza Muhakemesi Kanunu
Çev.:               Çeviren
GİB :               Gelir İdaresi Başkanlığı
İHAM:            İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi
İHAS:             İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi
İYUK:             İdari Yargılama Usulü Kanunu
KDV :             Katma Değer Vergisi
m.:                   Madde
S.:                   Sayı
s. :                   Sayfa
vd:                  Ve diğerleri
vb.:                 Ve benzeri
VİDKK:         Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu
VUK :             Vergi Usul Kanunu


            GİRİŞ

            Vergi yükümlülüğü, devletin varlığının ve devlet bütçesinin oluşmasının temel dayanakları arasındadır. Bu doğrultuda vergi yükümlülüğünü belirleyen yegane merci devletin yasa koyucu mercisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Zira vergi hukukunun temel ilkelerinden bir  kanunsuz verginin olamayacağıdır. Bu bakımdan düzenleyici işlemler ile vergi mükellefiyeti belirlenemez.
            Çalışmamızın ilk bölümünde esas olarak mükellefiyet kavramı ve buna paralel olarak devletin tekelinde olan ama sınırı ve hareket alanın mükellef haklarının kavramı incelenecektir. Bu doğrultuda mükellef hakları , vergi yükümlüsünün devlete karşı olumlu veya olumsuz talepte bulunabileceği haklar dizinidir. Mükellef hukukunun önemi ise, devletin devamlılığında başat rol oynayan vergilendirme karşısında devleti oluşturan bireylerden adil ve hakkaniyetin sağlanarak vergini alınmasıdır. Zira mükelleflerin bazılarından orantısız toplanan vergiler, sadece o bireyi etkilememekte aynı zamanda toplumsal barışın ve sosyal adaletinde zarar görmesine neden olacaktır. Dolayısıyla mükellef haklarının belirtilmesi toplum barışının, sosyal adaletin ve devletin devamlılığı bakımından büyük önem arz etmektedir.
            Çalışmamızda Mükellef haklarının kavramının tahlili verilirken, bu hakkın diğer haklar ile karşılaştırması yapılarak incelenmesi konunun daha net anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu doğrultuda; mükellef hakları ile insan hakları,  Mükellef hakları ile vatandaşlık hakları, mükellef hakları ile tüketici hakları arasındaki ilişki incelenecektir. Birinci bölümün son kısmında ise, mükellef haklarının kaynakları ve mükellef haklarının gelişimi incelenecektir.
            Çalışmamızın ikinci bölümünde ise, mükellef haklarının neler olduğu derinlemesine anlatılacaktır. Bu doğrultuda çalışmamızın ikini bölümünün ilk kısmında Adil, Eşit ve Saygılı Hizmet Alma Hakkı, Bilgi Alma Hakkı , Başvuru Hakkı, Mükelleflere İlişkin Bilgilerin Gizliliği Hakkı, Temsilci Kullanma Hakkı, Özel Hayatın Gizliliği Hakkı , Belirlilik olarak alt sınıflara ayrılan genel mükellef hakları incelenecek, bunun akabinde ise, Tarh ve Tahsil Sırasında Haklar, İdari Yollar Sırasında Haklar, Yargılama Sırasında Haklar , Denetim Sırasında Hakları olarak alt başlıklara böldüğümü özel mükellef hakları incelenerek çalışmamızı sonlandıracağız.


BÖLÜM IMÜKELLEF HAKLARI İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR


1.1. MÜKELLEF HAKLARI KAVRAMI VE ÖNEMİ


            Mükellef kavramı 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 8. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre;  " Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişidir." Vergi usul yasasının 8. maddesinde yapılan tanımdan anlaşıldığı üzere vergi mükellefleri, çeşitli vergi sınıflarına göre vergi ödemekle yükümlü tutulan gerçek ve tüzel kişilerdir. Buna karşın tüzel kişilik sıfatına haiz olmayan adi şirketler, gibi topluluklar topluluğu oluşturan gerçek kişiler nezdinde vergi mükellefi olmaktadırlar. Bu bağlamda Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi mükellef olmak için Türk Medeni Kanunu nezdinde ehliyetin bulunması zorunluluğu söz konusu değildir. Zira 213 sayılı VUS. 9/1. maddesi; " Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir." şeklinde belirtilmiştir.

            Mükellef kavramı, kısaca vergi ödemekle yükümlü kişiler olarak belirtebilir. Bu noktada mükellef hukuku ise, vergi ödemekle mükellef bu kişilerin vergileme sıraları ile ilgili hakları olarak tanımlanabilir.[2] Bir başka deyişle, mükellef hukuku, vergi ödemekle yükümlü olan vergi mükelleflerinin olumlu veya olumsuz talepte bulunma yetkisi sağlayan bir dizi haklardır.[3] Dolayısıyla mükellef hakları alanında muhatap alınan bir taraf devlet iken diğer taraf vergi yükümlüsüdür. Vergi yükümlüsünün devlete karşı ileri sürebileceği talepler mükellef hakları olarak belirtilir.[4]

            Mükellef ve mükellef hakları kavramının tahlilinden sonra değinilmesi gereken bir diğer temel husus, mükellef haklarının nasıl bir önem arz ettiği sorusudur. Buna göre;  var olan devletin varlığını sürdürebilmesi akıbetini belirleyebilmesi için bütçeye ihtiyaç duymaktadır.[5] Devlet bütçesinin büyük bir bölümü devleti oluşturan halktan, halkın gelirine ve harcamalarına orantılı olarak toplanan vergilerden oluşmaktadır. Yasa koyucu vergilendirme yetkisini tek elinde tutmaktadır. Bu halde vergi koyma yetkisi sadece Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir.[6] Zira kanunsuz vergilendirme mümkün olmayan temel bir ilkedir.[7] Bu bağlamda devletin tek elinde olan vergilendirme ve vergi mükelleflerini belirleme yetkisinin karşısında, vergi mükelleflerinin de devletin bu tek elinde karşı olum veya olumsuz talepte bulunma yetkisi bulunmak zorundadır. Zira devlete tanınan yetki sınırsız olmayıp, mükellef haklarını ihlal ettiği oranda hareket kabiliyetine sahiptir.[8]

1.2. MÜKELLEF HAKLARININ BENZER KAVRAMLARDAN AYIRT EDİLMESİ


            Mükellef haklarının tanımı ile bu haklardan ne anlaşılması gerektiğini belirtilmesi tek başına mükellef hakları kavramının anlaşılmasına yardımcı olmayacaktır. Bu bağlamda mükellef hakları kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için mükellef haklarının diğer haklar ile karşılaştırılarak incelenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

1.2.1. İnsan Haklarından Ayırt Edilmesi

      İnsan hakları kavramı insanın salt insan olmasından kaynaklanan, devredilemez, vazgeçilemez ve genel olarak mutlak haklardır.[9] İnsan haklarının temelinde yaşama, barınma, beslenme gibi insanın varlığını sürdürmesi için temel olan haklar bulunduğu gibi,[10] buna ek olarak kötü muamele ve onur kırıcı davranışlara maruz bırakılmama, işkence yasağı gibi, insanın öz saygısını yo eden davranışların yasaklandığı haklar olarak belirtilebilir. [11] Bu noktada mükellef hakları kavramı da doğrudan insan hakları kavramı ile ilgilidir. Zira vergi yükümlüsünün devlet egemenliği altında yaşaması, barınması, güvenliğinin sağlanması için kendisinden orantılı olarak verginin alınması gerekir.  Dolayısıyla insan haklarının korunduğu ulusal ve uluslar arası belgeler ile mükellef hakları paralellik arz etmektedir.[12]

1.2.2.Vatandaşlık Haklarından Ayırt Edilmesi


            Devletin temel unsurları arasında egemenlik, toprak ve insan topluluğu bulunmaktadır. Zira insan topluluğu daha net bir betimleme ile o devletin vatandaşlarıdır.[13] Bu kapsamda vatandaşlık kavramı ile ulaşılmak istene, bireyin bir devlete olana hukuki ve siyasi bağlılığıdır.[14] Vatandaşlık hakkı ile mükellef hakları temel olarak bir biri ile bağlantılı haklarıdır. Buna karşın vatandaşlık hakkı ile mükellef hakları arasındaki temel farklılık, vatandaşlığın, önceden belirlenen bir statüye dahil olunması ile bu hakların kazanılacağı, buna karşın mükellef haklarında, bu haklara sahip olmak için belirli bir statüye girilmesine gerek duyulmamasıdır. Zira belirlenen vergileri ödeme gücüne sahip olan herkes vatandaş olsun olması veya bir statüye dahil olsun veya olması bu vergiyi ödemekle mükellef ve dolayısıyla mükellefin sahip olacağı tüm haklara sahiptir. Bu bağlamda 1982 Anayasasının vergi ödevi başlıklı 73. maddesi; "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür." Şeklinde belirtilmiştir. Burada sadece vatandaşların vergi ödeyeceğinden bahsedilmemiş aksine herkes tabiri kullanılarak ödeme gücü olan herkesi vergi mükellef ve mükellef hakkı sahibi olarak belirlemiştir.

1.2.3.Tüketici Haklarından Ayırt Edilmesi

           
            Tüketici kavramı yeni tüketici kanunu olan 6502 sayılı yasa ile düzenlenmiştir. Buna göre ilgili yasanın tanımlar başlıklı 3. maddesinin k bendinde  " Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, ifade eder." şeklinde belirlenmiştir. Bu bağlamda gerek mükellef hakları gerek tüketici hakları iki büyük sınıfın ekonomik haklarını düzenleyen haklar dizinidir. Mükellef hakları insan hakları ve vatandaşlık hakları hususunda hukuki ve siyasi ortaklığa sahip iken, tüketici hukuku ile ekonomik birliktelik arz etmektedir.

1.3. MÜKELLEF HAKLARININ KAYNAKLARI


            Mükellef haklarının temel dayanağı Anayasadır.Zira 1982 Anayasasının vergi ödevi başlıklı 73. maddesi herkesin vergi mükellefi olacağını düzelerek, bu ödev kapsamında haklarının olduğunu da belirtmektedir.[15] Yine Anayasa'nın özel hayatın gizliği başlıklı 20. maddesi, mülkiyet hakkı başlıklı 35. maddesi, hak arama özgürlüğünü koruma altına alan 36. maddesi ile, doğrudan bağlantılıdır.[16]

            Mükellef haklarının bir diğer dayanağı ise vergilendirmenin düzenlendiği kanunlardır. Buna göre 213 sayılı vergi usul kanunu bir çok maddesi vergi mükellefiyeti belirlediği gibi, vergi mükelleflerinin haklarını da belirlemektedir. Vergi usul yasasına ek olarak bazı vergilendirmeye ilişkin imzalana uluslara arası düzenlemeler vergi mükellefi haklarını belirtmektedir. Buna örnek olarak çifte vergilendirmeyi ortadan kaldırmaya yönelik ülkeler arasında yapılan anlaşmalar gösterilebilir.

1.4. MÜKELLEF HAKLARININ GELİŞİMİ

          
            Mükellef haklarının gelişimi esas olarak Anayasalar ile koruma altına alınan insan haklarının gelişimi ile paralellik göstermektedir. Bu bağlamda özellikle gelire vergilendirme yapılması ve devletin tek elinde olan vergilendirme yetkisinin kısıtlanması açısından insan haklarının gelişimi ve mükellef haklarının gelişimi paralellik arz etmektedir.[17] Çalışmamızın bu kısmında  mükellef haklarının gelişimi Türkiye özelinde nasıl seyrettiği ve Dünya'da mükellef haklarının gelişiminin İngiltere, Almanya ve Fransa örnekleri ile açıklanmasına çalışılacaktır.

1.4.1. Türkiye'de Mükellef Haklarının Gelişimi

1.4.1.1. Sened-i İttifak

           
            Mükellef haklarının gelişimine öncelikle Cumhuriyet öncesinde ilan edilen Anayasal nitelikli belgelerde rastlamak mümkün olacaktır. Bu bağlamda, mükellef haklarına ilişkin Sened-i İttifak, Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı'nın ve 1986 Kanun-ı Esasi'nin incelenmesinin faydalı olacağı kanaatini bizde hasıl olmuştur. Sened-i İttifak 2. Mahmut döneminde Ayanlar ile imzalanan ve padişahın bazı yetkilerine kısıtlama getiren buna karşın ayanların konumunu güçlendiren, başka bir değiş ile padişahın merkezi yetkisini ve otoritesini ayanlar ile paylaşmak zorunda kaldığı Anayasal bir belgedir.[18]

            Sened-i İttifak'ta vergilendirmeye ilişkin iki husus söz konusudur. bunlardan ilki; verginin toplanmasının, ayanlara bırakılması hükmüdür. Görüldüğü gibi bu hükümde padişah merkezi otoritesini açıkça ayanlar ile paylaşmaktadır. Sened-i İttifak'ta vergilendirmeye ilişkin ikinci hüküm ise, vergilendirme işleminin hakkaniyete uygun olabilmesi için padişahın ayanlar ile vergi miktarına ve verginin hangi orana göre alınması gerektiğine karar vermesidir. Bu bağlamda sened-i ittifak öncesi tek yasama mercii olan padişah bu belge ile vergilendirme konusunda tasama işlevini de ayanlar ile paylaşmaktadır.


1.4.1.2. Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı

            Mükellef haklarının ortaya çıktığı bir diğer belge Tanzimat Fermanıdır.  Bu ferman aynı zamanda  bir çok temel insan hakkı ilkesine de yer vermektedir. Mükellef hakkına ilişkin; mali güce göre orantılı ve hakkaniyete uygun vergilendirme ilkesi, eşitlik ilkesi ve dolaylı olarak mükellef haklarını etkileyen; kanunların üstünlüğü ilkesi, mülkiyet hakkının korunması ilkesi gibi diğer haklar Tanzimat fermanı ile koruma altına alınmıştır.[19] Mükellef haklarının gelişimine katkı sağlayan bir diğer belge ise, Islahat fermanıdır. Bu ferman özellikle gayrimüslimle ile Müslümanlar arasında vergi eşitliğinin sağlanması hükümleri ile önem mükellef hakları açısından önem arz etmektedir. Müslümanlar ile gayri Müslümanlardan farklı oranlarda alınan vergiler yerine vergilendirme eşitlik ilkesi benimsenmiş ve iltizam usulü yerine vergilerin doğrudan toplanması usulü benimsenmiştir[20]

 1.4.1.3. Cumhuriyet Dönemi Gelişmeler

            Bu gelişmelerin akabinde Cumhuriyet dönemi de vergilendirmeye ilişkin en önemli belgeler Anayasalar olmuştur. Bu kapsamda özellikle 1961 ve 1982 Anayasaları vergi ve mükellef haklarına ilişkin temel düzenlemeler içermektedirler. Bu bağlamada 1961 Anayasa'sının "vergi ödevi" başlıklı 61. maddesi mükellef hakları ile ilgili temel düzenlemedir.  "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Kanunun belli ettiği yukarı ve aşağı hadler içinde kalmak, ölçü ve esaslara uygun olmak şartıyla, vergi, resim ve harçların muafiyet ve istisnalarıyla nisbet ve hadlerine ilişkin hükümlerde değişiklik yapmaya, Bakanlar Kurulu yetkili kılınabilir."

            1982 Anayasasında ise mükellef hakları ile ilgili düzenleme 1961 Anayasasına paralel bir düzenleme içermektedir. Buna göre, 1982 Anayasasının 73. maddesi; " Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.  Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim ve harçlar ve benzeri malî yükümler ancak kanunla konulur."

1.4.2. Dünyada Mükellef Haklarının Gelişimi

1.4.2.1.İngiltere Örneği

           
            Mükellef haklarının gelişim gösterdiği Anglo sakson sistemindeki ilk ülke İngiltere' dir. Devletin merkezileşmesi ve tel elden yönetim ile otoritenin gelişmesi sayesinde 15. yüzyıl ile birlikte İngiltere de düzenli vergi toplanması usulüne geçildiği bilinmektedir. Buna ek olarak ordunun ve toplumun giderlerinin büyük bir bölümü de toplanan bu vergilerden karşılanmaya başlanmıştır.[21] İngiltere'de vergilendirmenin kısıtlanması ve belli bir düzene girmesi ile mükellef haklarının tartışılması esasen 1215 Magna Carta Libertatum ile söz konusu olmuştur. Bu özgürlük fermanının 12,14 ve 15. maddeleri mükellef haklarını düzenlemekte ve bu doğrultuda kralın vergi koyma yetkilerini daraltmaktadır. Buna göre vergi de son kararı kral vermeyecek, meclis karar vermektedir. Yetkisiz vergilendirme olmaz ilkesi Magna Carta Libertatum ile benimsenmiştir.

1.4.2.2. Fransa Örneği

           
            Fransa'da da İngiltere'de yaşanan kralın tek elinden alınıp meclisi yetkisine sunulan vergilendirme işleminin benzeri bir durum ortaçağ da yaşanmıştır. Buna karşın vergiye ilişkin temel düzenlemeler ve mükellef hakları esas olara 1789 devrimi ile temel bir noktaya oturtulmuş ve koruma altına alınmıştır. Bu dönemde vergilendirmede eşitlik, vergi belirliliği gibi temel ilkeler benimsenmiş ve bir çok insan hakkı bildirileri ile koruma altına alınmıştır. Bu bildirilerden bir de 1789 devrimi ile ilan edilen İnsan ve Vatandaşlık Hakları Demeci”dir. Bu belgeniz 13. ve 14. maddesi doğrudan mükellef hakları ile ilgilidir.[22]

BÖLÜM IIMÜKELLEF HAKLARININ SINIFLANDIRILMASI

            Mükellef hakları Türk Vergi mevzuatı sistemine göre belirlenmekte olup hakların kaynağına göre sınıflandırılmaktadır. Bu başlık altında mükellef hakları genel mükellef hakları (birincil grup haklar) ve özel mükellef hakları (ikincil haklar) kapsamında değerlendirilip genel çerçevesi çizilmeye çalışacaktır

2.1. GENEL MÜKELLEF HAKLARI

      Genel mükellef hakları (birincil haklar) tüm mükellefleri kapsayan haklardır.Bu haklara tüm vergi mükellefleri sahip olup sırasıyla adil, eşit ve saygılı hizmet alma hakkı, başvuru hakkı, mükelleflere ilişkin bilgilerin gizliliği, özel hayatın gizliliği ve belirlilik hakkı olarak sayılmaktadır.[23]

2.1.1. Adil, Eşit ve Saygılı Hizmet Alma Hakkı

      Adil, eşit ve saygılı hizmet alma hakkı[24] gerek Anayasa gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında yer alan temel haklardandır. Buna göre vergi kanunlarının uygulanması sırasında veya bir mükellefe ilişkin işlemler yapılırken mükellefe adil, eşit ve saygılı davranılmalı, vergilerin hesaplanması esnasında kanun hükümleri dikkate alınmalıdır.

2.1.2.Bilgi Alma Hakkı


      Vergi mükelleflerinin, Türk Vergi mevzuatında yer alan değişiklikleri ve bu kapsamda sahip oldukları hakları öğrenebilmeleri için bu hak tanınmıştır.Vergi idarelerinin vergileme süreci, yayınlanan tebliğler, bildirgeler vs. yayın yapılması bilgi verme süreci araçlarından birkaçıdır. Bu noktada önemle bahsedilmesi gereken husu verilen bilginin mutlaka güncel ve doğru, uygulanabilir bir sistem olmasıdır.[25]VUK md. 21’de tebliğ “vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesi” olarak ifade edilmiş ve VUK md. 93’de “Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzelkişilere posta vasıtasiyleilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.”Denilerek hükme bağlanmıştır. Mükelleflerin en doğru ve güncel bilgiye ulaşmasının yanında bilginin mükellefler için açık olması da önem arz etmektedir.[26]

2.1.3. Başvuru Hakkı


      Mükelleflerin vergilendirme işlemleriyle ilgili veya vergi idareleri tarafından yapılan bireysel işlemlere karşı bir başvuru hakkı bulunmalıdır. Mükelleflerin başvuru hakkı kapsamında vergilendirme açısından hukuki netice doğuran bir işlem yapılmasının yanı sıra, mükelleflerin uyuşmazlıklarının idari aşamada çözümlenmesi için itiraz veya şikâyet yoluna başvurmaları veya yargı yolunda haklarını aramaları mümkün kılınmıştır. Mükelleflerin idari başvuru hakları ve yargısal başvuru hakları mevcuttur.

2.1.4.Mükelleflere İlişkin Bilgilerin Gizliliği Hakkı


      Vergi kanunlarının uygulanması sırasında yetkili kişiler vergi mükellefine ait birtakım kişisel bilgilere sahip olmaktadır.[27] Bu bilgilerin yetkili kişilerce verginin tarh, tahakkuku ve tahlili sırasında üçüncü şahıslara bir çıkar karşılığında aktarılması kamu düzenine zarar verecektir[28]. Bu sebeple yetkili kişilerin özenle seçilmesi ve mükelleflere ilişkin bilgilerin gizliliği konusunda eğitilmesi gerekmektedir[29].

2.1.5. Temsilci Kullanma Hakkı


            Temsilci kişi temsil yetkisini bir kanun hükmünden alabileceği gibi yetkiyi temsil edilenin iradesi doğrultusunda hareket edebilir. Temsilci bir başkasının nam ve hesabına hareket ederek temsil olunan kişiyi hak sahibi yapabilir veya borç altına sokabilmektedir.[30]

2.1.6. Özel Hayatın Gizliliği Hakkı


      Mükellef kişi vergilendirmeye ilişkin hak ve yükümlülükleri çerçevesinde davranmak ve gereken bilgi ve belgeleri şeffaflık ve dürüstlük ilkesi çerçevesinde yetkili kişilere istenildiğinde sunmakla yükümlüdür[31]. Ancak mükelleflerin bilgi ve belgelerine kayıtlar üzerinden ulaşılmakta olup kayıtlara sunulan bilgilerin yanlışlığına ilişkin bir durum olursa bu noktada mükellefin sorumluluğu ortaya çıkmaktadır. Yine özel hayatın gizliliği çerçevesinde vergi idaresi mükellefin rızasını almaksızın işyerlerinde, evlerinde ve üzerlerinde delil toplama hakkına sahiptir. Çünkü kamu düzeninin sağlanabilmesi için burada özel hayata bir müdahale söz konusudur.[32]

2.1.7. Belirlilik Hakkı


      Belirlilik ilkesi vergi miktarlarının, tarh ve tahsil zamanlarının ve biçimlerinin hem idare hem de şahıslar tarafından belli ve kesin olması anlamına gelmektedir.[33] Mükellefler vergi yükümlülüklerini bilmek durumunda olup kanuni değişiklikler ile kişilerin vergi yüklerinde bir artışın yaşanması halinde kişiler de vergi hukukuna karşı bir güvensizlik başka bir deyişle sisteme olan kaygılar kamu düzeninin bozulmasına yol açabilir. Bu durum mükelleflerin yatırım kararlarını etkileyecektir. Belirlilik hakkı çerçevesinde vergi kanunlarının, tebliğ, yönetmelik ve kanunların çok açık bir dille yazılması gerekmektedir.

2.2. ÖZEL MÜKELLEF HAKLARI

2.2.1.Tarh ve Tahsil Sırasında Haklar

      Özel mükellef hakları kapsamında tarh ve tahsil sırasındaki haklar ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Mahsup vergi borcunu kısmen veya tamamen ortadan kaldıran hallerden birisi olup vergi tarhı sırasında mükerrer yeniden vergilendirmeyi önlemek üzere önceden yapılan vergi ödemelerini düşer ve bu yolla doğru miktarı hesaplama yoluna gitmektedir. Takas karşılıklı muaccel olan borcun bulunması durumunda uygulanan bir yöntem olup uygulanabilmesi için mükellefin hem vergi borcunun bulunması hem de vergi dairesinden bir alacağın olması durumunda uygulanmaktadır.[34]

2.2.2. İdari Yollar Sırasında Haklar


      Mükelleflerin vergi uyuşmazlıkları ile ilgili başvurabilecekleri haklar idari veya yargılama yoluna başvurmak suretiyle edinilebilecek haklardır. İdari başvuru yollarını idari yollar sırasındaki haklar olarak ele alıp inceleyebiliriz. Türkiye’deki vergi uyuşmazlıklarının çözmeleri kapsamında ilk olarak ele alınması gereken uyuşmazlık türü vergi hatalarının düzeltilmesidir.Vergi hatası, vergiye ilişkin yapılan hesaplamalarda yapılan hatalar fazla veya eksik olarak alınan vergiler açısından kendisini göstermektedir (VUK m.116).Bu kapsamda vergi mükellefi ile idare arasındaki uyuşmazlık ve miktarı tespit edilip yargı yoluna gidilmeden hatanın giderilmesi ve bunun sonucuna uygun hukuki işlemlerin kişiye uygulanarak sorunun çözülmesidir. Yine bu başlık altında mükellef vergi hesaplamalarında yer alan bir uyuşmazlıkta uzlaşma müessesine başvurmalıdır. Uzlaşmayı kendisine has yaklaşımlar kapsamında ele aldığımızda sulh sözleşmesi, ön ödeme, idari sözleşme olarak nitelendirilen yaklaşımlar olarak ele alabiliriz. [35]

2.2.3.Yargılama Sırasında Haklar


      Vergi uyuşmazlıkları idari yollarla çözülebileceği gibi mükellefin yargı yoluna başvurması ile de çözümlenebilmektedir. Yargı aşamasında mükelleflerin hakları yasalar çerçevesinde belirlenmektedir.Kişi uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak öncelikle yargıya başvurmalıdır. Soruşturma ve sorgulama esnasında bir avukat yardımından yararlanarak adil yargılanma hakkı çerçevesinde bir kovuşturma süreci başlamaktadır.[36]
2.2.4. Denetim Sırasında Haklar

    SONUÇ


            Devletler varlıklarını devam ettirebilmek ve yapılan harcamaları karşılayabilmek için ihtiyaç duyulan geliri vergi mükelleflerinden aldıkları miktarla karşılamaya çalışmaktadır. Mükellef hakları gerek ulusal sistemlerde gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerinde yer alan haklardandır. Mükellef haklarının kapsamı itibariyle geniş olması ve kendine has bir yapısı (suigeneris) diğer haklarla karıştırılmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda ne vatandaşlık hakları ne de tüketici hakları mükellef haklarını tam olarak ifade etmektedir. Çünkü mükellefler yaşadıkları ülkenin vatandaşı olamayacakları gibi ülkemizde uygulanan vergi sisteminin dolaylı vergilere doğru yönelmesi dolayısıyla tüketicilerin vergi yüklerinin artmasına rağmen salt tüketici kapsamında değerlendirilemez. Yine mükellef hakları kapsamı itibariyle geniş olduğundan ulusal ve uluslararası kaynaklar ile AIHS metinleri mükellef haklarının kaynaklarını oluşturmaktadır.

            Mükellef haklarını belirlemek günümüz farklılaşan ve hızla değişen vergi sistemi neticesinde gittikçe zorlaşmaktadır.Bu nedenle birincil haklar kapsamında mükellef hakları; genel haklar (adil, eşit ve saygılı hizmet alma hakkı, bilgi alma hakkı, başvuru hakkı, mükelleflere ilişkin bilgilerin gizliliği hakkı, temsilci kullanma hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı, belirlilik hakkı) ve özel haklar (tarh ve tahsil sırasındaki haklar, idari yollar sırasındaki haklar, yargılama sırasındaki haklar, denetim sırasındaki haklar) olarak ikiye ayrıldığını ifade edebiliriz. Mükelleflerin vergi uyuşmazlıkları ile ilgili başvurabilecekleri haklar idari veya yargılama yoluna başvurmak suretiyle edinilebilecek haklardır. İdari başvuru yollarını idari yollar sırasındaki haklar olarak ele alıp inceleyebiliriz. Türkiye’deki vergi uyuşmazlıklarının çözmeleri kapsamında ilk olarak ele alınması gereken uyuşmazlık türü vergi hatalarının düzeltilmesidir.Vergi uyuşmazlıkları idari yollarla çözülebileceği gibi mükellefin yargı yoluna başvurması ile de çözümlenebilmektedir. Bu kapsamda mükellef her iki yola da başvurup vergi uyuşmazlığına ilişkin hataların düzeltilmesini talep edebilecektir.


KAYNAKLAR


ASLAN, İsmail Özgür , Vergi Yükümlüsünün Hakları: Bir Katalog Tasarımı, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 2006.
ATASOY, Ömer Adil , Temel Hukuk Hukukun Temel Kavramları, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yayınları, Yayın No:142, Eskişehir, 2007.
BRZEZİNSKİ, Bogumil,  “Taxpayer’ Rights: Some Theoretical Issues”, Protection of Taxpayer’s Rights European, International and Domestic Tax Law Perspective, Ed. Wlodzimiers Nykiel – Malgorzata Sek, Oficyna a Wolters Kluwer Business, Warszawa, 2009.
BUYRUKOGLU, S. ve ERASA, i. . Vergi Bilincinin Oluşmasında Mükellef Haklarının Yeri Ve Önemi. Vergi Dünyası. Sayı 375, Kasım 2012
ÇAĞAN, Nami Vergilendirme Yetkisi, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul, 1982.
CANDAN, T. . Vergilendirme Yöntemleri ve Uzlaşma, 2.b., Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2006.
ÇÜÇEN, A. Kadir, “İnsan Hakları Düşüncesinin Gelişimi”, Kaygı, S. 2003/2, 2003.
DILBER, E. ve BELGE, G. . Vergi İncelemesi Esnasında Mükellef Hakları Ve Analizi- 2. Vergi Dünyası. Sayı 367, Mart 2012.
DOĞAN, Vahit,  Türk Vatandaşlık Hukuku, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 1999.
DOĞAN, Ş. Vergi Usul Hukukunda Tebligat, Yaklaşım Yayınları, Bursa, 1997.
DÖNMEZ, Recai “Yükümlü Hakları: Ortaya Çıkış Nedenleri ve Bir Kavramlaştırma Denemesi”, Yaklaşım, S. 136, Nisan, 2004.
DUNCAN Bentley, “Definitions and Development”, Taxpayers' Rights: An International Perspective, Ed. Duncan Bentley, Hyde Park Press, Adelaide, 1998.
EGELİ,H. ve DAĞ,M. Türk Vergi Hukuku Açısından Mükellef Haklarının Değerlendirilmesi. Maliye Dergisi, Sayı 163, Temmuz 2012
ERDOĞDU, Ö.. “Mükelleflerin Kendi Beyanlarını Dava Konusu Yapması- İhtirazi Kayıtla Beyan-“Vergi Dünyası, 1999.
EROL, A. .,Vergi İncelemesi&Mükellef Hakları, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yayını, İstanbul, 2010.
GENÇ, Mehmet , İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri, Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı Yayını, Bursa, 1997
GERGER, Güneş Çetin Mükellef Hakları ve Vergiye Gönüllü Uyum, Legal Yayıncılık, 2011.
GERÇEK, A., GERGER Çetin, G., TAŞKIN, Ç., BAKAR, F. ve GÜZEL, S. . Mükellef Hakları. Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2015.
GİB (2007). Vergi İncelemelerinde Mükellefin Hakları İdarenin Yükümlülükleri. Ankara: Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Kasım
GİB(2014). Mükelleflerin Hakları ve Ödevleri Rehberi. Ankara: Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Nisan
GİB (2007).İkmalen Re’sen ve İdarece Yapılan Tarhiyatlarda Mükellefin Hakları ve Ödevleri. Ankara: Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Eylül.
Giray,  F., Maliye Tarihi, Ezgi Kitapevi, 3. Baskı, Bursa, 2010.
GÖKBEL, Doğan Mükellef Hakları, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Eskişehir, 2000.
GÖZLER Kemal, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, 9. b., Ekin Kitapevi, Bursa, 2010.
GÖZÜBÜYÜK A. Şeref, Anayasa Hukuku, 9. b., Turhan Kitapevi, Ankara, 2000,
GÜLMEZ, Mesut ,“İnsan Haklarının Tarihsel Gelişimi ve Bugünkü Ulaştığı Nokta”, Farklı Bakış Tarzlarıyla İnsan Hakları Uygulamaları, A.P.K. Dairesi Başkanlığı Yayını, Ankara, 2000.
GÜNDAY, İdare Hukuku, 6. b., İmaj Yayıncılık, Ankara, 2002.
İNAN, A., “Türkiye’de Vergilerin Meşruiyetinin Sağlanmasında Mükellef Haklarının Önemi Ve Anayasal Dayanaklarının Belirlenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2008
KABOĞLU, İbrahim,  Özgürlükler Hukuku (İnsan Haklarının Hukuksal Yapısı Üzerine Bir Deneme), Afa Yayıncılık, İstanbul, 1994.
NOMER, Engin , Vatandaşlık Hukuku, 15. b., Filiz Kitabevi, İstanbul, 2005.
NOYAN, A.Ü.. “Türk Vergi Hukuku’nda Vergi Mahremiyeti Esası”, Yaklaşım, Yıl, S. 133, 2004.
ÖZBUDUN, Türk Anayasa Hukuku, 7. b., Yetkin Yayınları, Ankara, 2002.
ŞENYÜZ, Doğan ,“Hukuk Devleti ve Türk Vergi Hukuku”, Prof. Dr. Adnan Tezel’in Anısına Düzenlenen Toplantı Tebliği, Galatasaray Üniversitesi Vergi Hukuku Merkezi, 31 Mayıs 2007, İstanbul, 2007.
ÜZELTÜRK, Hakan Mükellef Hakları: Yansımalar, Legal Mali Hukuk Dergisi, Temmuz, 2005.
TURGUT,C. . Kanuni Temsilcinin Vergi ve Diğer Kamu Alacaklarından Sorumluluğu, 3. B. Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2006.
YALTI, Vergi Yükümlüsünün Hakları, Beta Basım, İstanbul, 2006.




[1] İzmir Barosu, kaanmahmuterdem@gmail.com, Tel:05550364625, orcıd kod: https://orcid.org/0000-0002-3561-2547
[2] YALTI, Vergi Yükümlüsünün Hakları, Beta Basım, İstanbul, 2006, s. 3.
[3] DÖNMEZ, “Yükümlü Hakları: Ortaya Çıkış Nedenleri ve Bir Kavramlaştırma Denemesi”, Yaklaşım, S. 136, Nisan, 2004, s. 57.; EGELİ,H. ve DAĞ,M. Türk Vergi Hukuku Açısından Mükellef Haklarının Değerlendirilmesi. Maliye Dergisi, Sayı 163, Temmuz 2012,s.4
[4] GÖKBEL, Mükellef Hakları, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Doktora Tezi), Eskişehir, 2000, s. 9.; BENTLEY, “Definitions and Development”, Taxpayers' Rights: An International Perspective, Ed. Bentley, Hyde Park Press, Adelaide, 1998, s. 4.
[5] YALTI, Vergi Yükümlüsünün Hakları, Beta Basım, İstanbul, 2006, s. 4.; GERGER, Mükellef Hakları ve Vergiye Gönüllü Uyum, Legal Yayıncılık, 2011, s. 127.
[6] ÇAĞAN, Vergilendirme Yetkisi, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul, 1982, s. 5.
[7] ASLAN, Vergi Yükümlüsünün Hakları: Bir Katalog Tasarımı, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 2006, s. 4.; ATASOY, Temel Hukuk Hukukun Temel Kavramları, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yayınları, Yayın No:142, Eskişehir, 2007, s. 177.
[8] ÇAĞAN, Vergilendirme Yetkisi, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul, 1982, s. 6.; ÜZELTÜRK, Mükellef Hakları: Yansımalar, Legal Mali Hukuk Dergisi, Temmuz, 2005, s. 1835.
[9] GÜLMEZ, “İnsan Haklarının Tarihsel Gelişimi ve Bugünkü Ulaştığı Nokta”, Farklı Bakış
Tarzlarıyla İnsan Hakları Uygulamaları, A.P.K. Dairesi Başkanlığı Yayını, Ankara, 2000, s. 17.
[10] GENÇ, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri, Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı Yayını, Bursa, 1997, s. 9.; BRZEZİNSKİ, “Taxpayer’ Rights: Some Theoretical Issues”, Protection of Taxpayer’s Rights European, International and Domestic Tax Law Perspective, Ed. Wlodzimiers Nykiel – Malgorzata Sek, Oficyna a Wolters Kluwer Business, Warszawa, 2009, p. 32.
[11]KABOĞLU, Özgürlükler Hukuku (İnsan Haklarının Hukuksal Yapısı Üzerine Bir Deneme), Afa Yayıncılık, İstanbul, 1994, s. 22.
[12] BENTLEY, “Definitions and Development”, Taxpayers' Rights: An International Perspective, Ed. Duncan Bentley, Hyde Park Press, Adelaide, 1998, s. 1.; ÇÜÇEN, “İnsan Hakları Düşüncesinin Gelişimi”, Kaygı, S. 2003/2, 2003, s. 29.
[13] DOĞAN,V., Türk Vatandaşlık Hukuku, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 1999, s. 1.
[14] NOMER, E., Vatandaşlık Hukuku, 15. b., Filiz Kitapevi, İstanbul, 2005, s. 3.
[15] ÖZBUDUN, Türk Anayasa Hukuku, 7. b., Yetkin Yayınları, Ankara, 2002, s. 113.; DILBER, E. ve BELGE, G. . Vergi İncelemesi Esnasında Mükellef Hakları Ve Analizi- 2. Vergi Dünyası. Sayı 367, Mart 2012.s.181.
[16] GÜNDAY, İdare Hukuku, 6. b., İmaj Yayıncılık, Ankara, 2002, s. 38.
[17] İNAN, A., “Türkiye’de Vergilerin Meşruiyetinin Sağlanmasında Mükellef Haklarının Önemi Ve
Anayasal Dayanaklarının Belirlenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2008, s. 25.
[18] GÖZLER Kemal, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, 9. b., Ekin Kitapevi, Bursa, 2010, s.161.;
GÖZÜBÜYÜK A. Şeref, Anayasa Hukuku, 9. b., Turhan Kitapevi, Ankara, 2000, s.104.
[19]bkz. Gözler, “Tanzimat Fermanı: Gülhane Hattı Hümayunu (1839)”, http://www.anayasa.gen.tr/ tanzimatfermani.htm, (14.01.2017).
[20] Gözler, “Islahat Fermanı (1856)”, http://www.anayasa.gen.tr/islahatfermani.htm, (14.01.2017).
[21] Giray,  F., Maliye Tarihi, Ezgi Kitapevi, 3. Baskı, Bursa, 2010, s. 63.
[22] M. 13: “Kamu gücünün sürdürülmesi ve idare giderleri için ortak bir vergi zorunludur. Bu vergi bütün yurttaşlar arasında eşit olarak dağıtılmalıdır.”
M. 14: “Bütün yurttaşların kendileri ya da temsilcileri aracılığıyla ortak verginin gerekliliğini saptamak, buna serbest bir biçimde rıza göstermek, kullanılmasını izlemek, miktarını, matrahını, tahakkuk biçim ve sürelerini belirlemek hakları vardır.”
[23]ATO, Vergi Mükellefi Hakları ve Sorumlulukları Bildirgesi, s.2.; GERÇEK, A., GERGER Çetin, G., TAŞKIN, Ç., BAKAR, F. ve GÜZEL, S. . Mükellef Hakları. Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2015.s.92
[24] Türk Vergi Hukuku’nda vergi mükelleflerine adil, eşit ve saygılı davranılmasına ilişkin bir yasal düzenlemeden söz edilemez ancak vergi mükellef hakları bildirgesi kapsamında gerek bakanlık gerekse başkaca uygulamalar hususunda iyi ve kaliteli hizmet garantisi verilmekte, “saygılı ve dürüst olma temel ilkesiyle çalışmaya bağlı” olduğu vurgulanmıştır.
[25]Ülkemizde bilgi alma hakkı 2010 Anayasa değişikliği ile 74.maddeye eklenen “Herkes, bilgi edinme hakkına sahiptir.” Hükmü ile düzenlenmiştir. Yine Anayasa’nın 20.maddesinde “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar” hükmüyle değerlendirildiğinde, bilgi edinme hakkının anayasal bir ilke olduğu, anayasal boyut kazandığı görülecektir.
[26] DOĞAN, Ş. Vergi Usul Hukukunda Tebligat, Yaklaşım Yayınları, Bursa, 1997 s.8.
[27]Anayasamızın 20. maddesine 2010 anayasa değişikliğiyle eklenen fıkrada verilerin korunmasıyla ilgili bir düzenleme yer alır. Buna göre “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişiselveriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Açık hükmüyle mükellef haklarının korunması ve bilgilerin gizli kalması hususunda bir yaklaşım sergilenmiştir.
[28]Vergi Usul Kanunu madde 5 kapsamında “mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine müteallik olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine kullanamazlar”. Hükmüyle mükellef bilgilerini elde eden kişilere ilişkin sorumluluğun görevlerinden ayrılsala dahi devam edeceğini belirtmektedir.
[29]NOYAN, A.Ü.. “Türk Vergi Hukuku’nda Vergi Mahremiyeti Esası”, Yaklaşım, Yıl, S. 133, 2004, s.100.
[30]TURGUT,C. . Kanuni Temsilcinin Vergi ve Diğer Kamu Alacaklarından Sorumluluğu, 3. B. Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2006, s.7.
[31]Anayasa md. 20 “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.” GERÇEK,a.g.e., s.142.
[32]KIRBAŞ,a.g.e., s.55-59.
[33]EROL, A. .,Vergi İncelemesi&Mükellef Hakları, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yayını, İstanbul, 2010, s.120-125.; BUYRUKOGLU, S. ve ERASA, i. . Vergi Bilincinin Oluşmasında Mükellef Haklarının Yeri Ve Önemi. Vergi Dünyası. Sayı 375, Kasım 2012,s.120
[34]AATUHK’nın 23. maddesinde “Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icabeden amme alacakları, istihkak sahiplerinin reddiyatı yapacak olan amme idaresine olan muaccel borçlarına mahsup edilmek suretiyle reddolunur.” şeklindeki hükümde birbirleriyle çok karıştırılan takas işleminden bahsetmektedir. Kanunda mahsup adı altında anılsa dahi bu iki kavram farklı anlamlar içermektedir. ERDOĞDU, Ö.. “Mükelleflerin Kendi Beyanlarını Dava Konusu Yapması- İhtirazi Kayıtla Beyan-“Vergi Dünyası, 1999,  s.213. Danıştay 4. Dairesi’nin 22/12/2005 tarih ve E. 2005 / 1195, K. 2005 / 2537 sayılı kararı, Danıştay 7. Dairesi’nin 30/11/2005 tarih ve E. 2003 / 2371, K. 2005 / 3028 sayılı kararı;
[35] Ayrıca bkz. CANDAN, T. . Vergilendirme Yöntemleri ve Uzlaşma, 2.b., Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2006, s.260.
[36] GÖKBEL, a.g.e.s.125-137.; EGELİ,H. ve DAĞ,M. Türk Vergi Hukuku Açısından Mükellef Haklarının Değerlendirilmesi. Maliye Dergisi, Sayı 163, Temmuz 2012, s.51

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KARAR İNCELEMESİ ÖDEV ÖRNEĞİ

ÖRNEK YÜKSEK LİSANS TEZ ÇALIŞMASI

TÜRKİYE'DE ELEKTRİK DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN NEDENLERİ VE AMAÇLAR ÖZELLEŞTİRMEDE TEDAŞ ÖRNEĞİ